• agamemnon'un atalarindan, eski bir yunan krali. tanrilarin en gucluleri, herseyi goren ve duyanlardir. tantalus ta tanrilarin bu herseyi gorup duyma yetilerini test etmek icin kendi oglu olan pelops'u, kesip tanrilara yedirmek istemistir.
    pelops'un omuzunu yiyen demeter disinda butun tanrilar bu kurnazligi gormustur. pelops'u yeniden hayata dondururler.
    hephaistos ta, pelops icin yeni bir omuz dover. tantalus hemen yeraltina bir golete gonderilir. ne zaman altinda oturdugu agactan bir meyve koparmaya kalksa agacin dali yukari kalkar. ne zaman golden su icmeye kalksa golun suyu cekilir.
    ingilizcedeki, bosuna umutlandirmak anlamina gelen tantalize fiilinin kokeni tantalus'tur.
  • tanrı zeus ile ölümlü pluton'un oğlu, manisadaki spil dağında hüküm süren bi kral. hep tanrılarla beraber ama ölümlü. onların yanında lanetli gibi hissediyo bu kendini ölümlü olduğu için. sonra bi gün oğlunu (ve zeus'un torunu) pelops'u öldürür pişirtip tanrılara sunar. tanrılar bunun insan eti olduğunu anlar ve yemezler sadece demeter yer bi parça. durum anlaşıldığı zaman tantalos sonsuza kadar hades'e gönderilir tantalos işkencesi çeker. zeus ise torunu pelops'un parçalarını toplar yeniden birleştirir, ama o da ne, omuzu yoktur çocuğun, demeterin yediği parçadır eksik olan. o da fildişinden bi omuz takar, bi anlamda protez yapar pelopsa, onu yeniden canlandırır.
  • sipylos eteklerinde yasamis guclu bir kral. pelops ile niobe'nin babasi. tanrilar onu kendilerine sofra arkadasi yapmislardi. ama bu salak da nektar ve ambrosia caldi. ustune ustluk bir de gitti bosbogazlik etti, sofradaki konusmalari yeryuzundeki insanlara anlatti. bu dangalak tanrilari test edecem diye( herseyi biliyolar mi bilmiyolar mi ogrenmek istemis) oglu pelops'u keserek tanrilarin onune yemek olarak koymus. bunun uzerine agir bir cezaya carptirilmis. ebedi aclik ve susuzluk.
  • 300 spartalı filminde leonidas'ın ''this is sparta'' diye bağırıp elçiyi tekmelediği ölüm çukurunun adıdır.. bazı söylemlerde bu çukura bir çekiç atıldığında 9 gün 9 gece düştüğü söylenir.

    adını tantalos adında varlıklı bir kraldan alır.. bu kral manisa dağının (sipylos / günümüzde spil dağı) eteklerinde muhteşem bir saraya sahipmiş . kralın bu denli varlığının oluşu tanrılarında dikkatini çekmiş. en sonunda onu sınamak için olympos'a tanrılar sofrasında bir yemeğe davet etmişler.. burada ambosia yiyip, nektar (bunlar ölümsüzlük getiren tanrısal gıdalardır) içmişler. tanrılar sofrada insanların geleceğinden bahsetmiş ve tantalos ağa düşüp bu sırları yeryüzünde yaşayan insanlara aktarmış.. yetmezmiş gibi tanrıların insanlardan farkı olmadığını belirtmiş. durumu ispatlamak için olympos soylularını sarayında bir yemeğe davet etmiş.. ahçısına, prensin kafasını kes ve etlerini yenilebilecek şekilde doğra ve bundan kimseye söz etme der. sonuç olarak olaylar tantalos'un istediği gibi gitmez ve zeus tencereden çıkan buharda çocuğun ruhunu görür. yıldırımlarıyla sarayı ve tantalos'u yerle bir eder. bunun üzerine ernys'ler tantalos'un ruhunu cehenneme götürür ve sonsuz açlık ve susuzluğa mahkum edilir...

    diğer cehennemlik ruhlar ise; sizifoz, danaos kızları, ixion dur.
  • izmir - karşıyaka karagöl milli parkının da içinde bulunduğu karagöl'ün eski adı. homeros, "odysseia" işimli destanında tanrılar tarafından ebedi bir susuzluk ve açlığa mahkum edilen tantalos'un cezasını şöyle anlatır;

    tantalos'u gördüm, korkunç işkenceler çekerken:
    duruyordu bir gölün içinde, ayakta,
    yüksele yüksele çıkıyordu su çenesine kadar,
    ama içmek için davrandı mıydı, damlasını alamıyordu suyun,
    ihtiyar adam eğiliyor, eğiliyor, eğiliyordu,
    su da çekiliyor çekiliyor, yok oluyordu emen toprakta,
    ve bir çamur peyda oluyordu, ayaklarının dibinde, kapkara
    o saat bir tanrı kurutuveriyordu gölü.

    yemişler sarkıyordu başının önünde, dallı budaklı ağaçlardan,
    armutlar, narlar, pırıl pırıl elmalar,
    ballı incirler, tombul zeytinler sarkıyordu,
    ama ihtiyar adam koparayım diye ellerini uzattı mıydı,
    bir yel geliyor, savuruyordu onları kara bulutlara.

    çeviri : azra erhat

    ayrıca;
    (bkz: karagöl)
    (bkz: karşıyaka)
    (bkz: yamanlar)
  • jüpiterin tartarosa atıp sonsuz açlık ve susuzluğa mahkum ettiği lydia kralıdır.
  • frigya ya da likya kralı
  • (bkz: tanthalas)*
  • kral tantalos, yamanlar dağı' nda oturan izmir kralı ve zeus' un oğluymuş. kral tantalos'un bir oğlu bir de kızı varmış. oğlunun adı pelops, kızının adı ise niobe imiş. tantalos ölümlü insanlar arasında tanrılarla beraber yemek yiyebilen tek insanmış.

    kral tantalos tanrılara büyük bir kin duyarmış. onları yamyam durumuna düşürmek için oğlunu bile kurban etmeye razıymış. tantalos, bir gün tanrıları ziyafete çağırmış. oğlunun etini kestirerek pişirtmiş ve ziyafette tanrılara oğlunun etini sunmuş. tanrılar, önlerine gelen etin ne olduğunu anlayarak, masadan tiksinerek kalkmışlar. tanrılar, tantalos'a öyle bir ceza vermeye karar vermişler ki, onun nasıl bir ceza alacağını duyacak olan tüm insanlar korkarak artık tanrıları aşağılamaktan çekineceklermiş.tanrıları küçük görüp onları sınamaya kalkan tantalos'a verilen ceza dünyanın her yerinde tantolos işkencesi olarak anılacakmış.

    tantalos, cehennem'e gönderilmiş. diz boyu berrak sularda durduğu ve susadığı halde su içmek için eğilince su toprağın içine çekiliyormuş. başının üzerine üzümler, armutlar, narlarla yüklü ağaç dalları uzanıyormuş. yemişleri koparmak için elini uzattığında rüzgar, dalı yükseklere üflüyormuş. tantalos yiyeceklere bir türlü ulaşamıyormuş. su ve yiyecek bakımından bolluk içinde yaşayan tantalos, sonsuza kadar aç ve susuz kalmaya mahkum olmuş.

    bir inanışa göre, kral tantalos' un gönderildiği bu yer daha sonra bir göl haline gelerek tantalos gölü diye anılmış. söylenceye göre yamanlar dağı' ndaki karagöl, tantalos gölü’ dür. tantalos'un mezarı da bugün bayraklı yamaçlarından birinde bir taş yığıntısı halindedir.
  • (bkz: thanatos)*
hesabın var mı? giriş yap