• thy ile yolculuk sirasinda bazi yolcularin bazi hosteslerin bazi davranislarindan olumsuz etkilenmesine sebep olan nezaket sorununu ifade eden tamlama. bu konuda tecrubeli birisi su aciklamayi yapmaktadir.
    "efendim logosu bayragimizdan sonra gordugumuzde icimizi kipir kipir eden simgeler listesinde basta gelen thy (uzun nami ile turk hava yollari) ile bugune kadar yaptigim yolculuklarda musahede ettigim durum sudur ki ucakta hizmet vermekte olan bazi (!) hostesler maalesef nezaket denen erdemden diger bircok insana nazaran daha az nasibini almislardir. isin aci olan tarafi bu durumda olan hosteslerin thy camiasinda cogunlukta olmasidir. soyle somutlastirayim: ucaga binersiniz, ilk anda hafif bir gulumseme vardir yuzlerinde fakat bunun samimi olmadigini ilerleyen zamanda anlayacaksinizdir. derken yemek dagitimi baslar. ilk nezaketsizlikle burada karsilasirsiniz. namini yukseltmek icin fakir fukaraya yemek dagitan samimiyetsiz derebeylerinden daha asagilayici bir sekilde yemek tepsisini uzattiklarini gorursunuz. o sirada asla bir soru soramazsiniz, zira "kes sesini de yemegini zikkimlan" cevabini almaktan korkarsiniz. bakislari, afralari ve de tafralari maalesef bunlari hissettirmektedir. ardindan yemek sonrasi cay servisi baslar. muhtemelen yolcularin yarisina cay (ya da seciminize gore kahve) icip icmeyecekleri sorulmaz bile. ben bugune kadar yaptigim yolculuklarin yarisinda sorulmadigi icin cay icemedim. bu onemlidir zira yemek sonrasi sicak sivi hazmi kolaylastirir. ama guzide hostesimiz bunu pek takmaz. alimli yurumelerinin altinda altin gibi bir kalpleri olduguna inandirabilseler keske ama aksine alimli halleri sadece ici bos bir buyuklenmedir. sanki hosteslik herkesin olmak isteyip de olamadigi pek yuce bir meslektir. ayni sekilde yolculuk sirasinda istek dugmesine isteyeceginiz her ne ise vaktinden yarim saat onece basmalisiniz. cunku hosteslerimiz cakali cakali yururken sadece 3 metre/saat hizinda yol aldiklarindan yapilacaklar listesi buyumekte ve size anca sira gelmektedir. nihayetinde sansli iseniz ve isteginizi size sorma lutfunda bulunurlarsa yerine getirmeleri ihtimali istatistiklere gore ilk yarim saat icin %5, ilk bir saat icin %25'tir. dolayisi ile yolculugun son bir saatinde dugmeye basmaya degmeyebilir."
    tabi tecrubeli beyefendinin biraz da mizah katarak anlattiklari ozunde dogrudur ve cozumu de basittir. bu durumda olan hostesleri (tum hostesleri zan altinda birakmamaya ozen gosteriyorum) psikolojik bir egitimden gecirip yaptiklari meslegin afra-tafra gerektirmedigini, yolcularin hizmet alan ve karsiligini pesin odemis olan musteri durumunda olduklarini anlatmali kendilerinin "asil hizmet alan benim yolcular hizmet verendir" seklindeki hatali algilari duzeltilmeye calisilmalidir. egitimi tamamlamayanlarin thy'nin farkli birimlerinde gorevlendirilmeleri tavsiye olunur. bu sorunu yasamayan ve yasatmayan hosteslerimiz uzerlerine alinmasinlar. onlar thy logosuna resimleri eklenesi birer melektirler.
  • şikayet dilekçesi talep ettiğinizde ortadan kalkan sorundur.
    sicillerinde leke istemezler, hemencik yüzleri gülüverir.
  • sadece thy degil diger turk havayolu $irketlerindeki hosteslerde de samimiyet bayaa bi yapmaciktir.. suratlarindaki gulumsemeye "$imdi ben boyle guluyorum ama en ufak bi yamuk hareketinde seni oyle bi yolarim ki tavuk esirgeme kurumu gelir senin bakimini ustlenir" baki$i e$lik etmektedir.. ha belki bilet alinca ucagi satin aldigini zanneden turk ucak yolcusuna kar$i bir savunma mekanizmasidir bilemicem..
  • bir keresinde bir tanesiyle sıkı sıkıya kavga etmeme hatta kendisini tehdit etmeme neden olan sorundur. malum devlet memuru ya, tehdit edince süngüsü düşüyor.

    editleyeyim de tam olsun. kısa bir süre sonra arkadaşı olan bir hostes gelip onun adına özür dilemişti. o da çok hanımefendi bir kızdı mesela. belki de güzeldi, bilmiyorum. ama nazikti sonuçta. ben de yaka kartından aldığım ismi yönetim kurulu'na vermekten böylece vazgeçtim.

    ama özetle sivil havacılık kurallarını yanlış anlamaktan kaynaklıdır bu nezaketsizlik sorunu. sivil havacılık kurallarının onlara müşteriye hizmet ederken bir kabin görevlisi değil de bir gardiyan rolü biçtiğini düşünmelerinden kaynaklanır. bir anlamda parayla rezil olmaktır. yolculuk bitince de en sahte gülüşlerle iyi günler dilemeleri vardır ki bunlardan; yıllarca hosteslik yapmış kuzenimi, bir yolculuk sırasında kucağımda tuttuğum ceketimi büyük bir nezaketle alıp kendi askısına asan o çok kibar kabin memurunu ve arkadaşı adına özür dileyen o sarışın bayanı tenzih ederim.
  • olsa olsa nezaketsizlik sorunudur.
    nezaket ne zamandan beri bir sorun oldu ki??

    (bkz: turkcenin dogru kullanilmasi)
  • güzel mi güzel fıstık mı fıstık hanım kızlarımızın hostesliği hizmet sektöründen ziyade moda sektörünün bir parçası olarak algılamasından kaynaklanır. giyineyim kuşanayım, salınayım süzüleyim, yeni yerler göreyim gezeyim tozayım, gencim güzelim seni üzerim edasıdır o. aslında biz de mi nazik değiliz acaba... hani o güzellikleri, havaları karşısında şöyle mi denmesini bekliyorlar;

    - prenses hazretleri bir bardak su alabilir miyim? ya da siz hiç yorulmayın siz oturun ben alayım...
  • thy hosteslerine has olmayan sorun. turk sermayeli tum firmalarda bu bu nezaket yoksunlugunu acikca görürsünüz. hostesinden kontuar memuruna kadar.
  • temelinde yetersiz eğitim ve kıl müşteriler yatar. bununla beraber, her yerde olduğu gibi, insanın kendisiyle de alakalıdır.

    yetersiz eğitim diyoruz. bu tamamen thy'nin suçu. malesef kabin memurlarına 2 küsür bin ytl ücret ödemekle onları eğitemezsiniz. aynı şekilde çay kahve servisi de iyi bir kabin memuru olmak için yeterli değildir.

    şu da var. yarısı minik minik uzak doğulular ve diğer yarısı değişik değişik türklerle dolu olan bir thy uçağında* yere düşen ve üzerinde çekik gözlü bir fotoğraf bulunduran pasaportun sahibini, uçağın başından sonuna kadar herkese "you pasaport?" diye sorarak (sıra bana gelince "yok hayır" cevabıma "oh, okay. sorry" diye karşılık verdiydi de hindistan semalarına varana kadar güldüydüm) bulmaya çalışan bir kabin memuru nasıl olur da o kadar uzun süre thy bünyesinde çalışabilip, üstüne bir de uzak mesafe uçuşlarına verilebilsin o ingilizce ve zeka ile. harbiden acı bi olay. nezakete gelene kadar ohooo..

    bir de tabi kıl müşteriler var, "bilet alinca ucagi satin aldigini zanneden" diye gayet isabetli açıklanmış. bu tip insanlar bırakın kabin memurlarını, yolcuların nezaket sınırlarını da zorlarlar. bugüne kadar bu tiplerden hiçbiri dayak yememişse, bunu da hostes sabrına borçlular. bu dediklerim, sürekli içki neyin isteyen insanlar değil. onlar bir noktaya kadar çekilebilir. bunlar bildiğin kıl insanlar. götleri beşbin metreye çıkınca daha bir gaz oluyorlar sadece.

    polis için de geçerli aynı olay, örtmen için de, doktor için de. oralarda da hödükler bulunabiliyor, malesef bu meslekte de.

    yoksa tarom adam tehdit eder, alitalia zaten batmış, china airlines'in yemekleri kötü, atlasjet zaten off, emirates desen pis araplar.. aman da aman. thai airways'e lafım yok ama. hostes dediğin onlarınki gibi olacak. sen 250 kişiye iki kereden 500 kere nasıl gülersin ya yorulmadan. bel mi kalır insanda o kadar eğil-kalk. örnek alın güzel orkideleri örnek.

    onun dışında thy candır. kazıktır ama bizdendir.
  • beterin beterini gormedikce kiymeti anlasilamayan hosteslerin neden oldugu zannedilen ama kanimca var olmayan sorundur.

    size derim ki avoimpex, azal, swissair ya da british airways ile bir kez ucun. o zaman thy'nin hosteslerinin melek oldugunu anlarsiniz.
  • her türk insanında ziyadesiyle mevcut olan "nabza göre şerbet" dusturundan hareketle normal olan nezaket sorunudur. thy ikramlarının da diger şirketlere nisbeten ve tabi göreceli olarak daha iyi olması da etkendir diye düşünüyorum. zira "o kadar su böreği, karnıyarık v.s veriyoz, daha ne istiyon sen" tavrı da kimi hostesler de görünmüyor değil, sanki ceplerinden ya da bedava veriyorlarmış gibi...
hesabın var mı? giriş yap