• the understanding* un açılış şarkısı. zafer sarhoşluğunun hüznü.
  • uyku öncesi şarkısı.

    o hep anlatılan "çok üzüldü ama dimdik ayakta kalmayı başardı" insanlarının değil; çok düşüp de ayağa kalkamayanların, bir çukur daha ne kadar derin olabilir diyenlerin, zaferleri gören ancak yaşayamayanların, çok konuşanların değil hep susanların ninnisi.

    go back to sleep.
  • elektronik müzikte duygu yok diyenlerin mutlaka dinlemesi gereken, utanmasa ağlatacak şarkı...
  • dinledigim ilk gunden beri sirtimda kazma kurek, adimlarim piano sesleriyle senkronize sevgilimin mezarini kazmaya gidiyormus hissi veren royksopp sarkisi. hic bir elektronik altyapili bir sarki bu kadar huzunlu olmamistir.
  • zıtlıkların şarkısı. adı zafer ama şarkı kaybedenlere ait; tezat.

    kalabalığın ve yalnızlığın şarkısı. binlerce insan koşuşturmacasının arasında, senin dinginliğin; istanbul.

    uzaklık ve yakınlığın şarkısı. elini uzatacak kadar yakınında, binbir düşünce uzağında; karmaşıklık.

    mutluluk ve hüznün şarkısı. eski türk filmlerine götüren ve mutlu çocukluğu hatırlatan tını, mutluyken bile bir anda hüzne sarıp sarmalayan melodi; intikal.
  • adının anlamıyla çok ters bi şekilde bana kesinlikle kaybedenleri çağrıştıran (bkz: royksopp) parçası.. yada zafer kazandığını zannedenlerin şarkısı da olabilir. hangisi daha acı bilemiyorum. kaybetmek mi, yoksa kazandığını sanmak mı?
  • hayattan hüzünlü karelerin fonunda çalan bir şarkı. sepya fotolar eşliğinde geçip giden bir ömür gibi. royksopp'tan.
  • her kullanışta ayrı keyif veren efsanevi triumph motorsikletinin kullanıcısı
  • zafer kazanmış, muzaffer anlamına gelen ismi ile kendisinin down tempo, melankolik notalarındaki tezatlığı zafer kazanan kişinin düşmanlarının yaşadığı depresif hisle açıkladığım canım röyksopp şarkısı.
    yani sen zafer kazandığında sana gıpta ve hasetle bakanların yaşadığı hislere tercüman oluyor diyebiliriz.
  • ing. muzaffer.
hesabın var mı? giriş yap