• bir vatandasiyla uzun sureli bir birliktelik icinde oldugum icin yasayislari, kulturleri hakkinda epey bilgi sahibi oldum. 2 haftalik bir tatil maceram da oldu. konusu acildigi icin bir kac sey karalamak istedim madde madde:

    + oncelikle escinsel evlilik resmiyet kazanali epey bi zaman oldu. bugun olan olay ise ilk escinsel evliligin gerceklesmesi. esrar da henuz yasallasmadi tam olarak. ama uzerinde calisiyolar.

    + guney amerika'nin iki devi arjantin ve brezilya arasinda kalmis kucuk ve sevimli bir ulke. kulturel acidan arjantinli'lere cok benziyolar. dilini gectim, neredeyse aksanlari bile ayni. hatta o kadar ayni ki yurt disinda birbirini goren iki arjantinli-uruguayli nereli olduklarini birbirine sormadan kolay kolay anlayamiyorlar. aksan nasildir diyenler buna bakabilir: (bkz: #16101064)

    + yillik ortalama geliri turkiye civari. fakat turkiye'deki gibi super bi gelir adaletsizligi yok. insanlar genelde orta sinif. kapitalizm'in henuz adimini cok atmadigi ulkelerden biri. pek cok sey yerel ve iceride uretiliyor. insanlar buyuk sehir apartmanlarindan ziyade ufak sehirlerde bahceli mustakil evlerinde yasiyolar.

    + insanlarin buyuk kismi katolik, bir kismi da ateist. genelde epey acik goruslu, kafasi rahat ve sakin insanlar. aileler maximum 2 bilemedin 3 cocuk yapiyorlar. soylendigi gibi escinsel evlilik - esrar gibi konularda yasallastirma yoluna gittiler. ayrica kiz arkadasimin arkadaslarindan gordugum kadariyla evlenmeden cocuk sahibi olmak yaygin bir sey.

    + su internette denk gelmis olabileceginiz "uruguay cumhurbaskani maasinin %85'ini bagisliyor" geyikleri son derece gercek (bkz: jose mujica). halis mulis sosyalist devrimci bir kokenden gelen cumhurbaskanlari var. adam 70'lerde bir devrim zamaninda ordu tarafindan yoldaslariyla beraber iceri tikiliyor. sonra guiness rekor kitaplarina girecek bir firar olayiyla toplam 103 kisi hapishaneden kaciyolar. simdiler de yine cumhurbaskani ve gercekten maasinin buyuk kismini bagisliyor. makam arabasi kullanmiyor. eski pusku dokulen bir arabasi var. gecenlerde olusan sel felaketinde adam bizzat yakayi pacayi sivayip arama kurtarma calismalarina katiliyordu

    + 3 tane seyi ozellikle cok seviyolar: birincisi: et, diger degisle asado, yani bizim mangal. aksamlari mangal yapip, kalanlari da kahvaltida goturuyorlar. ama cidden et de et hani, ithal ettigimiz kadar var.

    + ikincisi: futbol. iki buyuk takimlari var: national ve penarol. bunlar birbirini yiye dursunlar avrupa'ya da baya oyuncu gonderiyolar. lugano'yu suarez'i epey seviyolar.

    + ucuncusu: tango. hatta tangonun babasi olarak bilinen carlos gardel'in uruguayli oldugunu ve tango'nun asil uruguay kokenli oldugunu iddia ediyolar. arjantinlilerin tangoyu dunyaya daha iyi pazarladigini soyluyolar. zaten genel olarak arjantinli'lerle baya bi sinir olduklarini soylemekte fayda var. fakat bu sadece uruguaylilar'a ait degil neredeyse tum guney amerika'da ayni.

    yazdikca yazasim geliyor ama burada duruyorum. aklima geldikce yazarim.

    edit: 3. maddeye bir miktar ek yaptim.
  • dünyanın en fakir devlet başkanına sahip ülkeymiş. başkan maaşının %90'ını bağışlıyor ve köhne bir çiftlikte yaşıyormuş. çiftlikte onu koruyan sadece 2 polis ve de 3 bacaklı bir köpek. 87 model bir vosvos kullanıyormuş ve de şöyle diyormuş:

    “en yoksul devlet başkanı olarak anılıyorum ama kendimi yoksul hissetmiyorum. yoksul insanlar sadece pahalı bir hayat tarzına sahip olmayı sürdürmek adına çalışan insanlardır ve her zaman daha fazlasını, daha fazlasını isterler”

    bu tarz şeyleri herkes söyler ama kimse uygulamaz, kendisi cidden uygulamayı başarmış, şu anda gözümdeki en saygın insandır. vay be diyorum, şapka çıkarıyorum, ellerinden öpüyorum bu güzel adamın.

    edit:

    “öğleden beri sürdürülebilir kalkınma hakkında konuşuyoruz. kitleleri yoksulluktan çıkarmaktan konuşuyoruz. ama ne düşünüyoruz? zengin ülkelerin kalkınma ve tüketim modelini mi istiyoruz? şimdi size soruyorum: eğer hintliler almanların hane başına sahip olduğuyla aynı oranda otomobile sahip olsaydı, bu gezegene ne olurdu? bu aşırı tüketim seviyesi gezegenimize zarar veriyor.”
  • esrar satışını uyuşturucu çetelerinin elinden almak için devlet eliyle esrar satmaya hazırlanan ülkedir.

    devletin, insanların ulaşabileceği bir fiyatla esrar satacağını belirten urguay devlet başkanı, amacın esrar satışını suç çetelerinin elinden almak olduğunu söylemiş.

    devlet başkanı mujica, bağımlılığın psikolojik bir problem olduğunu ancak esrar kaçakçılığının polisin kazanamayacağı bir problem olduğunu savunmuş.
  • bütün ülkeler taranmıştır: dünya'da lgbt hakları konusunda en gelişmiş ülke uruguay.

    evlilik, evlat edinme, kayıtlı birliktelik vs. serbest olduğu gibi avrupadaki "anti-gay uygulama" yasağına ek olarak "yasal koruma" sunuyor ve ayrıca herhangi bir transgender "ben adımı ve kimliğimi değiştireceğim" dediğinde, heyete gönder, rapor al, ameliyat ol... bok püsür istemeden "adını ne koyalım" deniyor. bizimkiler daha "vajina" diyemiyor.

    neymiş? her eve bir jose mujica (böyle mi yazılıyordu?)
  • nüfusunun %40'ı dinden bağımsızdır: %23 deist, %17 ateist - agnostik.

    sağlam bir demokratik yapı, laik bir yönetim.
  • josé mujica başkanlığındaki güney amerika’nın suç ve cinayet oranı en düşük ülkesi, kürtajı yasallaştıran ilk ülkesi, dünyanın devlet eliyle marihuana satışını düzenleyen ilk ülkesi olan uraguay, eşcinsel evliliklerini de yasallaştırdı. yaşam kalitesi sıralamasında 19’unculuğa yükseldi. zira işsizlik yüzde 13’ten 6’ya, yoksulluk oranı yüzde 40’lardan 8’e düştü. eğitime savunma bütçesinin 20 katından fazlası ayrıldı. eğitim parasız ve laik. öğrencilere bilgisayar dağıtılıyor, ülke genelinde bedava internet hedefleniyor. sağlık hizmetleri parasız, sağlık merkezleri yaygın. müzeler, parklar ve plajlar ücretsiz. askerlik zorunlu değil. komşularla sorun sıfır.
  • ulusal marşının melodisi pek sevimli olan ülke.
    o derece ki;
    al bu marşı "afacan fare iş başında" gibi bir filmin soundtrackına koy, bir allahın kulu anlamaz.

    http://en.wikipedia.org/…national_anthem_of_uruguay
  • vatandaslarina marihuana kullanmak ve yetistirmek serbest, gay ve lezbiyen evliligi serbest, gay ve lezbiyenlerin evlat edinmeleri serbest, kurtaj serbest ama arabada sevismeleri suc.
    tam ozgurlukler ulkesi diyecekken arabada sevistikleri icin tutuklanan bir ciftin haberi gosterildi de bana bu latin amerika ulkesinde, acaba dedim belki emniyet kemerleri takili degildi, kim bilir.
  • 6 yil aradan sonra tekrar gittim. 6 yil onceki ziyaretimden sonra su entry'i yazmistim. fikirlerim asagi yukari ayni. kafasi rahat insanlarin sukunet ve huzur ulkesi.

    ek olarak belirtecegim. ulkenin kendisi de cok guzel. kiyilar tamamen kilometrelerce uzanan muhtesem plajlarla kapli. ic kisimlar da gayet yesil. ustune ustuk ulkedeki nufus azligini dusununce ulkenin guzellikleri kesmekesten uzak, harika kafa dinlemelik yerler oluyorlar.

    ulkede yazin (yani aralik-ocak) gidilebilecek 2 temel yer var. birincisi punta del diablo, ikincisi punta del este. punta del diablo cok yerel bir bolge. buyuk bir otel ve restoran bile yok diyebilirim. fakat pek cok guzel pansiyon var ve deniz ve doga harika. punta del este populer yazlik tatil beldesi. arjantinli ve brezilyalilar'in akin ettigi buyuk bir sehir. yani bir nevi antalya gibi. bu seferki gidisimde punta del este'ye gitmedim (6 sene once gitmistim) fakat ulkenin sahil seridinde pek cok guzel yer gezdim gordum. ınstagrama attigim fotograflari birer ikiser paylasayim.

    plajlar:
    punta del diablo
    piriapolis (bu tam cafe del mar album kapagi gibi olmus)
    salinas 1, salinas 2, salinas 3
    santa teresa, la moza plaji

    sokaklar-evler:
    punta del diablo 1, punta del diablo 2, punta del diablo 3
    piriapolis
    salinas

    asado nedir, nasil yapilir anlatimli, ve gercek bir asado

    unutmadan gidecekler icin bir iki tuyo daha. birincisi yabanci kredi kartlarina bazi alisverislerde %20 oraninda indirim yapyolar. turizm desteklemek icin bir programmis. fakat kapsami nedir bilmiyorum. biz araba kiralarken ve benzin alirken kullandik.

    ikincisi deniz tatili yapmak isteyenler icin gelsin. ulkenin arjantin'e yakin batisina dogru denize karisan rio de plata nehrinden oturu deniz kahverengimsi bir renk aliyor. ulkenin dogusuna brezilya tarafina ilerledikce gitgide aciliyor. o yuzden montevideo'dan bir miktar doguya gitmenizi tavsiye ederim.

    edit: cafe del mar muhabbeti eklemesi
  • "uruguay'da 1973'teki askeri darbeye liderlik eden eski diktatör juan maria bordaberry (81), anayasayı ihlalden 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı."

    (bkz: bir umuttur yaşatan insanı)
hesabın var mı? giriş yap