• güzel adamdı rahmetli, siyah beyaz sakalları beşiktaş bayrağı gibiydi, televizyonda "elhamdürüllah beşiktaşlıyım" diyebilecek kadar beşiktaşlı, "hakem golünü mü vermedi, bir daha atacaksın, ofsayt mı verdi o zaman gerekirse 30 metreden gol atacaksın hakemi de kaleye sokacaksın" diyecek kadar asiydi, ölmeden bir şampiyonluk diyecek kadar aşıktı, keyif adamı olduğu her halinden belliydi, kara temmuzun siyahımıza siyah, beyazımıza hüzün kattığı adamdır. öyle beşiktaş sevdalısıydı ki kendisini bir defa bile izlememiş olan ben, bu güzel abimiz oynadıktan yıllar sonra sdece hakkında yazılanları okuyarak, aldığım formanın arkasına "8-v. okyar" yazdırmayı kendime bir borç bilmiştim. bir surata bakınca koca bir camiayı görmeyi sağlayan adamdır, özetle vedat kaptan güzel adamdır. ruhun şad olsun kaptan. sen gideli dünya siyah- cennet beyaz...
    not: forma numarası 4 de diyenler var, ben 8 yazdırmıştım affet kaptan yanıldımsa
  • v: vedat okyar, h: hakem, rf: rakip futbolcu

    ''rakip futbolcu pozisyon icabı vedat okyar'a çok sert girer ve canı yanan vedat okyar'ın ağzından küfürlü bir söz çıkar. ardından rakip futbolcu bu durumu hakeme şikayet eder.

    rf: hocam, vedat bana küfür etti.
    h: ben duymadım zaten vedat çok beyefendidir öyle bir şey yapmaz.
    rf: madem o kadar beyefendiyse çıksın söylesin.

    ardından hakem vedat okyar'a bakar ve

    v: evet hocam. canım çok yandı küfür ettim.

    bu durumda hakem vedat okyar'a kırmızı kartını gösterir.

    beşiktaş'lı diğer futbolcular ''neden söylüyorsun zaten hakem duymamıştı'' dedikleri anda ise

    v: üzerimde beşiktaş forması var bir de yalan mı söyleyecektim?

    mekanın cennet olsun güzel insan.''
  • yıllar önce bir futbol programında her zamanki yumuşak ses tonu ve sakin ifadesiyle söylediği "hakem sana haksızlık yapıyorsa, öyle bir oynarsın ki hakemi çimlere gömersin. golüne ofsayt mı verdi, otuz metreden gol atarsın, hakemi de topla beraber kaleye sokarsın..." diyerek futbolsever yüreklerde ayrı bir yer edinmiş eski futbolcu, futbol yazarı - yorumcusu. abuk sabuk vıcık vıcık rezil reyting çıkar kaygılı yapay polemiklerden uzak kalma çabası da ayrı bir takdir konusudur. insanda bazı meziyetler vardır ki, bunlar o insanın teknik bilgisinden daha önemlidir, o tür adamlara bir örnektir işte vedat okyar.
  • "smokinle bile top oynar", "sahanın ortasına sandalye koyup otururarak bile oynar" türü benzetmeleri çok sever. topçunun peşindedir daha çok, sistemin değil. istanbul adamıdır, gece adamıdır, hala 1970'lerin istanbul'unu yaşar, ister ki gece façyo'ya gitsin, ya da kireçburnu'nda balık yesin sonra bara gitsin, bol para harcasın ama görgüsüzce değil. bir gece moda'da görmüştüm. koço'dan çıktılar bir grup kadınlı erkekli. sonra kalabalık oldukarı için arabalara sığmadılar vedat abim eşiyle köşeden bir taksi çevirdi, hanımı arkaya oturttu kendisi öne geçti. serin bir yaz gecesiydi. kazağını omuzlarından bağlamıştı. "helal be vedat abim" dedim içimden, "helal sana bu yollar". hayattaki gailesi güzel insan olmaktır, zannederim olmuştur da.
  • bir laf vardır, “deli gömleği ütü tutmaz” derler. 43 yaşına kadar top oynadım ben. çok keyif alıyordum top oynamaktan. ne sigara içtim, ne bira içtim 43 yaşına kadar. gerçi şimdi o açığı kapattım biraz. elhamdülillah beşiktaşlıyım. spor yazarı değilim. gazeteci hiç değilim, haddim yok. ben beşiktaş yazarıyım. beşiktaş’la yatarım, beşiktaş’la kalkarım. futbolu bırakıtım, ertesi gün kulübe üye oldum. serdar bey (bilgili) aday olmasaydı, beşiktaş'ın başkanlığına adaydım. süleyman (seba) bey bıraktığında kimse aday olmasaydı, ben adaydım ama, rahatımı bozacakım. ben tembellikle flört eden bir adamım.

    biz beşiktaş'ın sadece futbolcusu değil, idarecisi, taraftarı gibiydik. mağlup oynadığımız bir maçta sanlı (sarıalioğlu) kaptanın taç atışı için topu almaya giderken ağladığını hatırlıyorum. trabzonspor’la oynadığımız bir kupa maçıydı. ilk maçı 1-0 kaybetmiştik, turu geçmemiz için burada 2-0 kazanmamız gerekiyor. 1-0 öndeyiz ve penaltı kaçırdım. sonra lütfü golü attı ve turu geçtik. golü atınca lütfü’nün sevinçten kulağını ısırdım. maçtan sonra da hastaneye götürdüm.

    eskiden futbolcuların saçları uzun olurdu. maçlardan sonra duş alırdık, tabii saçlar hep ıslak. o zaman gündüz tekin onay (beşiktaş'ın 1976-77 sezonundaki teknik direktörü) saç kurutma makinesi almıştı, hepimiz uçak almış kadar sevindik. takımda 20 kişiydik, bir tek benim arabam vardı. onu da bana babam almıştı... beni kimse keşfetmedi, ben kendi kendimi keşfettim. seçmelere katıldım ve kazandım. öyle başladı. bakırköy’de, yücespor’da oynadım. oradan adalet takımına transfer oldum. rahmetli babacığım (rahmi okyar) bursaspor’un kurucularından. bursaspor'u kurunca, bakırköy’ün dört oyuncusu, ben, kaleci turan, ersel, tamer bursa’ya gittik. bursa’dayken beşiktaş beni, ben beşiktaş'ı istiyordum. rahmetli babacığımın baba hakkı’ya bir sözü vardı. bu nedenle hiçbir pazarlık yapılmadan beşiktaş’a geldim. beşiktaş'ta parasız oynadım, ama babamdan belki daha fazlasını aldım. babam kulübün ikinci başkanıydı. babamdan aldığım parayı ihtiyacı olan arkadaşlara veriyordum. ne maaş, ne prim, ne transfer ücreti, hiçbirini almadım.

    bakıyorsun, spor yazarı kardeşlerimiz bir çay reklamına çıkıyorlar. bana da teklif geldi. hatta sakalını kes bile dediler, büyük de bir paraydı. tenezzül edecek adam değilim. ne işim var? ben bir tek çocuk esirgeme kurumu’na çıkarım. futbolu bıraktığımda “jübile yap” dediler. ben de “jübileyi çocuk esirgeme kurumu için yaparım” deyince, “sen böyle birşey yaparsan bir daha biz yapamayız, yapma bu yüzden” dediler, ben de yapmadım.

    ben para biriktirmedim, dost biriktirdim. belki tuhaf gelecek. ne kadar param var, bilmiyorum. karıma da sormadım. ben radyoyu açıp kapamayı bilmem.cep telefonum yok. şarj bilmem. o açmazsa tv açmayı da bilmem, öğrenmek de istemem. o olmasa ben yokum. bir oğlum var. eğitimini bitirdi. bana arkadaşlarım soruyordu, oğlun kaçta diye. ben hayatımda sormadım ki. okuyor işte.

    bir kere aşık oldum ve onunla evlendim. 38 senedir beraberim. iki gün görmesem özlüyorum. evlenirken, “benden koca olmaz, benden iyi bir metres olur, sen de metres gibi davranırsan bu iş gider” dedim. benimki evlilik değil. bir masal, çok güzel bir masal. dünyalı bir kız. çok keyifli bir kız. halen kız diyorum bak. fıkra gibi, dedim ki: “sakın bana birşey taşıtma. biber getir falan yapma. ben hiçbir akrabamla görüşmem. senin de akrabaların benim evime gelmesin. ben akrabaları sevmem, çünkü ben seçmedim. ben seçtiğim insanla birlikte olurum.” bir gün eve geldim, baldız var, bacanak var. “bunlar ne” dedim, “eee, geldiler ne yapayım” dedi. “eyvah, salatanın limonu yok, alır mısın” dedi. ben de “alırım” dedim. evden çıktım, devre arasıydı. 15 gün yalova’da, termal’de kaldım. eve 15 gün sonra limonla döndüm. 38 senedir bir daha da başıma gelmedi.

    (roll / 143 - çeşitli söyleşilerinden derleme)
  • cok kaliteli bir insandir, saygi duyulasi sevilesidir. medya maymunlugunda, rating icin ona buna bok atmalarda isi olmaz. hos bazi istisnalar haricinde besiktasli yazarlarda pek cikmaz o tipler. bir de eski bir anektodunu anlatmisti, futbol oynarken hakem gelir "tekme attin mi?" diye sorar "attim hocam" der, hakem vedata "o zaman cikmak zorundasin" diyip kart gosterir, vedat da peki hocam der cikar. konuyla ilgili "ne yani? hakeme besiktas formasiyla yalan mi soyleyecektim utanmadan?" der soranlara.
  • milliyet'te nilay yılmaz'ın yakan top isimli köşesinde okuduğum ve gool programindaki baki mercimek'e yaklaşımı kopartan usta spor yazarı:

    göktug sevinçli: su anda stoper bulma. begenmedigimiz, vedat abi'nin de hiç begenmedigi baki'yi koy oraya. tamam mi? toraman*'in yanina. üzülmez*'i de aç.
    vedat okyar: baki'yi koyma abi!
    gs*: farzet ki. en kötü sartlar bahsettigim.
    vo*: olmaz. baki'yi koyma!
    gs: en kötü sartlar bahsettigim vedat abi.
    vo: yok. olmaz. ben antrenör olsam 10 kisi oynarim, baki'yi oynatmam.
  • bir galatasaray taraftari olsamda en cok begendigim spor yazari, oyle onla bunla laf yaristirmaz, gordugum en harbı besiktaslidir sadece akli basindadir, oyle show yapmak gibi adetleri yoktur, gorebileceginiz en kibar saygili insanlardan birisidir, futbolculuguda soylendigi gibi basarisiz degildir. vedat abinin besiktasliligindan suphe duyan bence kendi besiktasliliginda bisiler aramalidir.
  • elhamdürüllah önce müslümanım sonra beşiktaşlıyım diyerek beşiktaşlılığını başka boyutta yaşadığını tekmil aleme göstermiş süper bir amcadır kendisi. büyüksün vedat abi
  • besiktas-valeranga maçından önce rakip için "bunlardan futbol takımı olmaz. olsa olsa iyi bir işçilikle oturma odası takımı olur" demiş yarmış yıkmıştır. beşiktaş elenmiştir o ayrı
hesabın var mı? giriş yap