• bir tarafta eti browni intense, diğer tarafta da eti puf varken, eti puf'u tercih etmektir.
  • 2 saat kadar önce doğan oğluma verdiğim isim.
  • beş dakika dibinde gölgelendiğin ağacı unutmamaktır.

    anlıyoruz di mi kızlar?anlıyor muyuz?
  • günümüzde kısmen deforme olmakla beraber varlığını sürdüren klasik osmanlı mahallelerinden biridir. süpermarketlerin erişemediği bu mahallenin hala bakkalı, kuruyemişçisi, kasabı, bozacısı, turşucusu, kitapçısı, mücellithanesi, terzisi ayrı ayrıdır. doğudan göç alan bu bölgenin eski ahşap binaları yazıktır ki köhne bekar evlerine dönüşmüş, buranın eski yerlisi olan ilmiyelilerin yerini lumpen bir kitle almıştır. bir çok tarih yapıyı da barındıran mahalle ismini şeyh ebulvefa'dan alır. cumhuriyet sonrası bölgeye istanbul üniversitesine yakınlığı sebebiyle öğrenci yurtları da açılmıştır. bu bölgenin sokakları gezilesi, kitapçıları tahta kurusu kapılası, bozacısı kuvve-i zâikayı tahrik edesidir. arada ufak tefek bakırcı dükkanları, mezarlar, türbeler görmek mümkündür. bu türbelerden biri olan helvacı baba türbesi vaktiyle üniversite arazisinde olduğu için yıkılmış fakat sonra tekrar yapılmıştır. bölgenin hemen yakınında süleymaniye camii ve kütüphanesi de vardır,mini bir eski istanbul gezisi için eşsiz bir bölgedir.
  • sadakat, sevgiyle bağlı olma... hatır bilme...
  • artık insanların bir semt veya bir bozacı isminden ibaret sandıkları; belki de saydıkları, yeni nesilin de "abi o ne demek?" diye sorduğu, aslında nasıl da dolu, nasıl da insanlık kokan; unutulmuş, yitmiş, gitmiş kavram... yokluğu da alemin göt olmasının başlıca sebebi.
  • "vefa, kalbin hafızasıdır."
  • "sevgisi gecmeyen" demekmis saniyorum.

    ingilizcede bir karsiligini bulamadim, 'thoughtful' geliyor ilk akla ama doldurmuyor hatta baska anlamlara cikiyor. 'loyal' desen, icinde körlük olabilir. 'attentive' belki ama o da anlik olabilir. "nazik, nezaket" olsa nasil olur diye dusunuyorum, o da 'gracious, courteous'tan oteye gitmiyor; saygili ve alcakgonullu anlamlarina variyor. ingilizcedeki 'love' da bizdeki sevginin karsiligini tam olarak doldurmuyor. (acaba baska bir dilde karsiligi var mi bu kavramin? almanca mesela???)

    vefa, belki de emek karsiliksiz olmasa da o sevginin icinden gitmeyisinin, bagliligin devam etmesinin bir sekli. sonra aklima o klise al yazmalim repligi geliyor: "sevgi neydi? sevgi emekti"

    ______

    cocukken dersime artik girmeyen, ama cok sey ogrenip, deger verdigim ogretmenleri yillar boyu bayramda, 24 kasim'da arar kutlardim, sesini duyardim, sevdigimi, takdirimi belli ederdim. bunu bir karsilik icin degil; gercekten sevdigim, aklima geldigi ve bunu hatirlatmak, ona uzanmak icimden geldigi icin yapardim. bana donup "ne vefalisin" derlerdi, pek anlayamazdim anlamini...

    oyle cok uzun iliskiler yasamadim. ama nitelik anlaminda kalbime degen hemen hicbir insani da unutamadim. lisede en yakin arkadasim olduguna inandigim kisi hala kalbimin buyuk bir kismini kaplar. sevip terk edildigim, onun da bir zamanlar beni cok sevdigine inandigim biri ruyalarima girer hep, ne kadar cozumlesem, coktan iliski kismindan vazgecmis olsam da. icimden cikmiyor o bag; bir kere baglandim mi, gonlum devam edecekmis saniyor; gercekler o yonde ilerlemese de, kendimi aksine ikna etmeye calissam da, her birinin kalbimde yeri derin, 'keske iletisim kurabildigimiz duzgun bir -sonrasi- iliskimiz olsaydi' diye diledim senelerce de.

    cok uzun yillarca dusunup sevdim, gecmedi o sevgi icimde. lisedeki arkadasimi gecen yaz gordugumde o his bi an canlandi, gerceklesecek sandim ama tabii ki gerisi gelmedi. az evvel dusunuyordum; "neden insanlarin karsilik vermemesine ragmen benden bir sey beklemesi cok kizdiriyor?" diye, saniyorum bu yuzden cok uzun sure aci cektigim icin.

    cunku cogu insanin sevgisinin benim gibi icten ve kalici olmadigini anladim. en sevdigini sandigim insan bile zaman gecti ve ona ilgi gostermedikce kayboldu veya gostersen bile bu sefer gotu kalkti, kendini bir sey sandi ama hak ettigim sevginin karsiligini, emegini goster(e)medi.

    bunu da artik zor da olsa kavradim: 'ben seviyorum diye papatya da beni sevmek zorunda degil', tamam. bunu anladim ama uzun sure acisini cektigim icin, simdi gosterdigim sevginin karsiligini almadigim birinin herhangi bir sekilde donup, benden hesap sormasina ya da daha cok ilgi istemesine dayanamaz oldum. kendimi 'ofkeli' biri sanmam, ama icimdeki ofkeyi kolaylikla tetikleyen bir etken oldu bu.

    cunku sevgi karsilikli oldugu zaman dadindan yenmiyor. karsilikli emek verdigin zaman, birbirini karsilikli saygiyla dinledigin anladigin zaman gercek oluyor. olmadiginda kalbinin 'vefali' olmasinin bir boka yaradigi yok, senelerce yalnizlikta, hayatta olsalar da icindeki hayaletlerle bas basa kalip yetinmeye calisiyorsun.

    vefa, sevgisi gecmeyen demekmis. ama bu, tek basina yalnizlik ve hak etmedigin bir cileye mahkum olmak da demek ayni zamanda. son yillarda icimden cikan inanc su oldu: "hak edeni seveceksin, degerini hak edene gostereceksin" ornegin icimden o dostu sevmek geliyor, ulasabilirim de. ama bir karsiligi yok. ben ulassam, yaninda olsam, yarin ayni seyi o yapmayacak. gosterdi davranislariyla bu tarakta bezinin olmadigini. ya da varsa bile bana karsi bunu yapmadi. oyleyse ihtiyacimi gidermeyen insani pisi pisine sevip durmanin kime yarari var? yok. ama anlamiyor iste vefa hissi, nasil bir seyse.

    bir suru insana ulasmadan, konusmadan, aradan gecen onca yila ragmen hala seviyorum. he, muhtemelen o anilari, hayaletleri de seviyorum; bugunku degismis insani bilmiyorum tanimiyorum belki tanisam sevmezdim de bile... ama sonuc olarak birbirimizin kalbinde yer ettiysek, bunu cope atmak suc gibi geliyor, gonul telinden en azindan. kendimle bu konuda bir anlasmaya varamamam gercekten cok tuhaf!

    mantiken isin pratik kismini cozdum ancak bu sefer uygularken de kendimi kolay tetiklenirken bulabiliyorum. ornegin ben arkadasligimi gostermissem, ilgi gostermis, emek vermissem aramizda bir bag kurabilmek icin ve o kisi karsiligi vermemisse hatta donup suclar bir sekilde ya da dislar sekilde davranmissa; iste o noktada vefa yerini ofkeye veya umarsizliga birakabiliyor. infj - door slam (bkz: #118566028) meselesi bu acidan da aciklanabilir belki, bilemiyrum.

    her sey gibi; karsilik ve riza oldugu zaman, vefa cok guzel bir sey. olmadiginda hisseden insanin hayatini bok etme potansiyeli yuksek. cozum boyle ofkeye donusse de altinda hissedilen derin bir yalnizlik ve istenmemislik, terk edilmislik duygusu olabilir. cozumu kendine vefa gostermek, kendini secmek ve insanlari hak ettigi, emek verdigi kadar sevmek olabilir ama... isin mantik kismi belki de o. vefa mantiktan degil, kalpten gelen bir sey. karsilikli olunca dunyanin en guzel hislerinden, karsiliksiz oldugunda can yakip kivrandiran ofkelendiren insani bir durum.

    ayrica (bkz: baglanma travmasi) (bkz: tetiklenmek/@sacmalog)
  • sayet hayatinizda vefa sahibi insanlar var ise onlara sıkı sıkı sarilin.
    onlari kaybetmemek icin elinizden geleni yapin.
    zira bu vefa oyle bir erdem ki gercekten en yakinim dediginiz, "ailem gibi" dediginiz kiside dahi olmadigini fark edebiliyorsunuz ve bu insani ihanetten dahi cok uzuyor...
  • bir metin altıok şiiri.

    ömür
    boyu

    azar
    azar

    öder
    seni

    acım
    sana
hesabın var mı? giriş yap