• mactan sonra su aciklamalari yapmis:
    "turkiye'ye gidene kadar futboldan hic anlamiyordum. real madrid'le ligde sampiyonluk ve sampiyonlar ligi sampiyonlugu kazanmistim ama onu dedem de yapar. o kadro kimde olsa o basariyi kazanirdi, benim icin bir olcu degildi o."

    "turkiye'deki kisa tecrubemde ziya sengul, reha muhtar, gurcan bilgic, ahmet cakar gibi futbol uzmanlarindan teknik direktorlugu az da olsa ogrendim. hala da onlarin yazilarini ispanyolca'ya cevirtir ve degerli fikirlerinden yararlanirim. mesela golcu cikarip golcu almanin cok yanlis bir sey oldugunu turkiye'de ogrendim. ayrica sonradan oyuna aldigim oyuncu iyi oynayinca hep kendime sorar oldum "madem bu kadar formda, neden ilk 11 oynatmadim?". yine turkiye'de ogrendigim cok onemli bir futbol gercegi de su oldu. gol lazimsa, defansta ucluye donmeli, forveti uclemeli, dortlemeli ve hatta beslemeli. bir sey yapmali, dortlu defansta kalmamali. yoksa sag bek cikar, sag bek sok, forvet cikar forvet sok... oyle hocalik yapilmayacagini ogrendim. sonucta da o tecrubelerim sayesinde ispanya'yi sampiyon yaptim. bu kupayi, benim futbol mantigimin gelismesinde buyuk emegi olan turk futbol uzmanlarina adiyorum".
  • 25 kasim 2004 steaua bukres besiktas maci sonrası bükreş’te kendi futbolcuları hakemin üzerine yüklenmişken, gidip onları ayrıan ve hakemin elini sıkan kişi. soyunma odasında söylediği laf ise şöyledir: "siz 90 dakika maçta ne yaptınız ki, iki dakikalık süre için bu kadar itiraz ediyorsunuz. sizin yüzünüzden hayatımda ilk defa bir hakemden özür diledim."

    türkiye'ye bir numara bol geliyor.
  • sampiyonlugu yildirim demiroren'e hediye etmistir.
  • del bosque genel kariyeri:dünya kupası, avr kupası, 2 şamp ligi, 2 lig kupası..türkiye kariyeri:233 iş günü, yeniköy kasabı lakabı, 7,9m tazminat.
  • bu adami turkiye'den gonderen de bu zihniyet iste.
    hala bala gote kazandi, oyunu cirkinlestirdi, hemen biraksin diyen sik kafalilar var. ulan hic mi ders almazsiniz, hic mi gelisme gostermezsiniz siz.

    kendisine, kariyerine burada sallayan dalyaraklar football manager oynarken onemli bir mactan once oyunu save yapip kaybedince tekrar oynayanlar. adam gercek dunyada anasini sikti hall of fame'in siz hala "biraksin yae"...

    hepiniz hincalciniz, ulucsunuz hepiniz goygoycusunuz.
  • ramazan ramazan kimsenin ekmeğiyle oynamayayım diye takımını geriye çekmiş hocadır. halbuki o ekmekle oynaması lazımdı, ayıp ettin dede.
  • türkiye'de takım çalıştırırken görünüşünden dolayı adama yeniköy kasabı dedik.

    fotomaç bugün , "iftarda boğa kavurma var" yazdı.

    adam 3-0 ile gereken cevabı verdi.
  • sergen yalçın tarafından, ömrü boyunca sadece bir tek takımda çalıştığı için eleştirilmiş insandır kendisi. futbola real madrid'in minik takımında başlamış, a takımına yükselmiş, futbolu bırakana kadar bu kulüpte oynamayı başarmış, daha sonra yine bu kulübün teknik direktörü olarak geçirdiği 4 yılda 2 şampiyonlar ligi, 2 la liga, 1 avrupa süper kupası, 1 kıtalararası kupa şampiyonluğu kazanmıştır. vallahi korkunç bir tablo! hayatı boyunca tek bir kulüpte, real madrid'de "iş bulabilmiş!" oysa bak bizim teknik direktörlere. sadece bir sezonda 3 tane takım çalıştırmayı başarıyorlar. bi de deli ispanyollar şimdi bunu, avrupa şampiyonu milli takımlarının başına getirmişler. samet abi, rıza abi, erdoğan abi felan dururken... ne şuursuzluk di mi sergen?

    bi de aklıma geldi, del bosque'nin beşiktaş'a geldiği ilk günlerde bir spor yazarı şöyle yazmıştı: "hayat boyu biz bu sergen'e real madrid'de oynar dedik, real madrid'in teknik direktörü geldi adamı beşiktaş'ta bile oynatmıyor." anlayamadı adam işte değerimizi, ne yapacaksın?

    edit: la liga'da 2 takımda daha ve ispanya milli takımında oynamış. futbolculuğu döneminde de 5 la liga, 4 ispanya kral kupası kazanmış. ölür müsün öldürür müsün?
  • yönetimin şuursuzlaştığı, taraftarın bazı hatalarının hesabını ödediği ama hakettiğinden fazla yüklenildiği, futbolcuların bir oraya bir buraya salındığı yani kısaca camianın topyekun bir sağa bir sola yalpaladığı dönemde beşiktaş'tan anladığım şeye en çok yakışan ve onu en çok temsil eden kişidir. evet, üstelik başarılı sonuçlar almamasına rağmen, ama belki de tam da bü yüzden. çünkü tarihi boyunca yarışta hep iki adım geriden yürüyen ve iki adım geriden gelmenin felsefesini damıtan, özümseyen beşiktaş camiası, daha doğrusu yönetimi; son üç-dört yıldır iyice küstahlaşmıştı. beşiktaş şimdi yine yarışta iki (beş diyelim) adım geride ve iki adım geride olmanın mağruriyetini, felsefesini del boske tüm camiaya yeniden öğretiyor. kısaca: beşiktaş yönetimi beşiktaşlı olmayı del boske'den öğreniyor. daha doğrusu kulak kabartırsa öğrenecek. önüne gelenin ileri geri salladığı çarşı, işte bunu sezdiği içindir ki en kötü dönemde (bb. ankara+ trabzon mağlubiyetlerinden sonraki diyarbakır maçı) inönü'yü del boske diye inletmiştir. isterse beşiktaş uefa'da üst tura çıkamasın, isterse beşiktaş bu sene küme düşsün. ama del boske bu yılın, daha doğrusu beşiktaş'ın 101'inci ve 102'inci yıllarının antitezi olarak sezon sonuna kadar dursun. hatta daha fazlası. del boske için diyeceğim budur. kasabınızı manavınızı yiyim sizin.
  • yeniköyün gururu.
hesabın var mı? giriş yap