• her nedense, filmden aklımda kalanın, penelope'nin o kocaman, simsiyah, bol makyajlı ve her an ağlamaya hazır gözleriydi ki, bir kadın ancak bu kadar hem çocuksu hem kadın olabilir diye düşünüyorum. ispanyol olmak varmış anasını satayım.

    --- spoiler ---
    tipik almodovar sahneleri ise, senaryodan çok daha fazla etkiledi beni, ne yalan söyleyeyim. mutfakta bulaşık yıkayan kadını göğüslerinin en güzel gözükeceği yerden çekerek saniyeler boyunca sadece bunu izletmek; fayanslara bulaşmış kanı temizlemek için kan birikintisinin üzerine konan kağıt havlunun gözenekleri kanla şişerken yakın plan almak vb. belki de almadovar'ı şahane bir yönetmen yapan, bizlerin göremediği bu sıradanlıktaki olağanüstülüktür.
    --- spoiler ---
  • gidin gorun, yonetmenlik nedir, bir film nasil yaratilir, nasil basarilir?

    gidin gorun oyunculuk nedir, carmen maura kimdir, penelope cruz kimdir?

    gidin gorun renk kullanimi nedir, insanin gozunu oksamak ne demektir?

    gidin gorun kurgu nedir, anlatilan sey izleyicinin beynine ve kalbine nasil islenir?

    gidin gorun, pedro almodovar nicin buyuktur ve nicin daha uzun yillar film cekmelidir?

    film+ film festivali'ne sukranlarimla
  • penelope cruz'un, kadını kadınlığından utandırdığı, almodovar'ın ise; ressam gözüyle yönetmenlik yaptığı filmdir.
  • filmle aynı ismi taşıyan, filmin ortasında penélope cruz'un söylediği volver'in sözleri:

    yo adivino el parpadeo
    de las luces que a lo lejos
    van marcando mi retorno

    son las misma que alumbraron
    con su pálido reflejo
    unas horas de dolor

    y aunque no quise el regreso
    siempre se vuelve
    al primer amor

    la vieja calle
    donde le cobijo
    tuya es su vida,
    tuyo es su querer

    bajo el valor de las estrellas
    que con indiferencia
    hoy me ven volver

    volver...
    con la frente marchita
    la nieve del tiempo
    la aclaro en mi cien

    sentir...
    que es un soplo la vida
    que veinte años no es nada
    que febril la mirada
    hurrante entre la sombra
    te busca y te nombra

    vivir...
    con el alma ferrada
    a un dulce recuerdo
    que lloro otra vez

    tengo miedo del encuentro
    con el pasado que vuelve
    a enfrentarse con mi vida

    tengo miedo de la noche
    que poblada de recuerdo
    encadenan mi soñar

    pero el viajero que huye
    tarde o temprano
    detiene su azar

    y aunque el olvido
    que todo lo destruye
    aya matado
    a mi vieja ilusión

    cuarto escondida
    y una esperanza humilde
    que es toda la fortuna
    de mi corazón

    volver...
    con la frente marchita
    la nieve del tiempo
    la aclaro en mi cien

    sentir...
    que es un soplo la vida
    que veinte años no es nada
    que febril la mirada
    herrante entre la sombra
    te busca y te nombra

    vivir...
    con el alma ferrada
    a un dulce recuerdo
    que yo notare...

    müzik az, ses çok güdümlü bir parça. estrella morente'den dinlenmesi de mümkün.
  • flor de mi secreto filminde referans verildigi uzere, hikayesinin on yildir almadovar'in zihninde yer etmis oldugunu anladigimiz filmdir..

    her almodovar filminde oldugu gibi ana karakterler kadinlar; hollywood filmlerinin inadina. almadovar kadinlari "erkeklerin gozuyle" anlatmaktan sakiniyor ozellikle, raimunda (penelope cruz) ne kadar cekici olsa da kadinligini asla kullanmiyor, kendi ayaklari uzerinde durmaya calisiyor.. hollywood filmerinde aksesuar niteligindeki kadinlarin yerini erkekler aliyor bu filmde. erkeklerin zayifliklari turlu orneklerle goz onune seriliyor. ornegin, raimunda'nin kocasi issiz gucsuz, ailesine ilgisiz, zihinsel islevlerinin bir yarisini erkeklik organina, diger yarisini futbol maclarina vakfetmis ispanyol usulu bir homer simpson. raimunda'nin babasi ayri bir facia, o da tum kredisini sehvetini bastirmak ugruna harcayabilecek kadar zayif bir adam. annesi ise tersine, ailesini kollayan, kendi acisiyla yillarca yalnizca, ailesinden saklanarak yasamayi basaran; en sonunda gerceklerle yuzlesmekten korkmayan guclu bir kadin..

    almadovar kendi agziyla kadin karakterlerin uzerine film yapmayi cok daha ilginc buldugunu acikca itiraf ediyor zaten.. etmemis olsa da filmlerini takip eden herkes bunu acikca farkeder. bu yaklasimi biraz daha uc noktalara kaydirmayi da seviyor almadovar, kadinlarla erkelerin alisilagelmis kimliklerini degis tokus ederek ornegin (kimi zaman cinsel anlamda da; bad education ya da all about my mother'da oldugu gibi) mesela matador filminde bir matadorun, birlikte oldugu erkekleri katleden bir kadinla (maria) yasadigi tutkulu ask anlatiliyor.. belki ortak noktalarinin olumle ilgili takintilari olmasindan kaynak buluyor bu tutkulari; diego (matador) en azindan boyle dusunuyor.. ancak filmin sonunda maria baskin cikiyor, ve matadoru da olduruyor; bir matador gibi.. filmde enteresan bir ironi vurgulaniyor sanki: boga guresleri her ne kadar erkeksi bir dunyaya ait de olsa da matador boga guresi esnasinda kadinsi bir rol ustleniyor. o parlak kostumun icine girdiginde bir gladyatoru animsatiyor. ancak kostum oylesine vucuda oturuyor ki, matadorun her hareketi o kadar kadinsi ki; bir balerin edasiyla kaciyor bogadan. boga gureslerinin ilk kisminda matador cezbedendir. bogaya once biraz yuz verir, sonra sirtini cevirir; bogayi bastan cikartir matador. ki bu tipik kadin roludur iliskilerde... bu filmde maria matadoru once cezbeder, ayni bir boga guresinde diego'nun bogayi cezbedecegi gibi, ardindan diego'yu infaz eder; ayni matadorun bogayi infaz edecegi gibi..

    volver de iliskilerdeki kadin-erkek guc dengesine deginse de, kanimca almadovar'in bu konudaki en guclu irdelemesi matador filminde somutlasmaktadir. o yuzden deginmeden gecemedim.

    elbette ki almadovar'in filmlerini cinsiyet kargasasina indirgemek yanlis olacaktir. almadovar bu konuyu cok sik irdelese de, daha bir cok kavrami da inceler; dinin hayat uzerindeki etkisi, milli benlik, sosyal tabakalar, cinsellik mesela.. ancak volver'de kadin-erkek rollerinin takas edilmis olmasi bir kez daha goze batiyor, bu da bir gercek..
  • bu filmi de aylar once avrupa'da vizyona girdiginden beri sinsi sinsi bekliyordum, ve diyebilecegim ilk sey o aylarca beklemeye degmis.

    gerisi spoyler icermeyebilir ama icerebilir de.

    ilk olarak filmin kurgusu ve senaryosu mukkemmel. senaryo gayet zekice ve bunun yani sira acikta kalan en ufak bir nokta bile yok. yangin, dogu ruzgari, akil hastaliklari, kuller, kaybolan kadinlar, batil inanclar vs.. hepsi illa ki bulusuyor ve bulusma sekilleri insanin hosuna gidiyor. ayrica la mala educacion ile ortaya cikan ‘surpriz son’ olayi aliskanlik yapmis galiba, filmin sonunda her sey beklemediginiz bir yonde pit diye cozuluveriyor.

    oyunculuklar, basta penelope cruz ve carmen maura olmak uzere cok iyi. penelope cruz’un sarki soyleme sahnesi saniyorum ki uzun sure unutulmayacak. bunlara almodovar’in yonetmenligi de eklenince iste boyle ihtisamli bir sey cikmis ortaya. simdi kalkip da “almodovar filmi gayet iyi yonetmis” filan demek olmaz, zaten yuzlerce odulle tescillenmis seyleri niye bir de ben anlattiysam tekrardan.

    bunlar disinda bir kac kucuk sey daha soylemek gerekirse, galiba icinde escinsellik olmayan ilk filmi pedro bey’in. bu sefer ensesti tercih etmis. ayni zamanda en cok guldugum filmi de volver galiba, daha bastan paula teyze’nin sise dibi gozluklerinden tasan gozleriyle basladi salondaki gulmeler ve “annem koyun ilk hippi’siydi”, veya “ben cinli olayim” muhabbetleriyle filmin sonuna kadar surdu. ayrica butun film boyunca gozumuze gozumuze sokulan penelope hanimin goguslerinin filmin sonlarinda “senin goguslerin bu kadar buyuk muydu ya? bir sey mi yaptirdin?” tarzi bir muhabbete konu olmasi guzeldi. bir de otobüslerdeki “volver” yazisi hos bir detay olmus. ama yine de komedi filmi demek cok yanlis olacaktir buna.

    ha bir de eskiden utana sikila “penelope cruz guzel bence” derdim, insanlar da “manyak misin defol git lan sokakta gorsem yuzune bakmam” derdi, saniyorum bu filmden sonra boyle bir sey diyen kalmayacaktir.

    iste boyle efenim, bu filme gitmeden once almodovar’in en basarili filmi todo sobre mi madre’ydi bence, simdiyse volver.
  • almodovar'in penelope'yi bol bol aglattigi bir film olmus volver. ingilizce'nin anadili olmamasindan kaynaklaniyor heralde holivud filmlerindeki tutuklugu pen ablanin. oysa ne guzel dokturuyor kendi anadilinde, nasil oynuyor gidip gormek, izlemek, sasirmak lazim. pen (pek cok onyargili essek gibi ben de vanilla sky'daki rolune oturmamisligini beklerken) bu filmle profesyonel bir oyuncu oldugunu kanitliyor bize. almodovar, penelope'yi 3. kez cast'ina kattiysa, zaten bir seytan tuyu oldugunu anlamis olmaliydik, filmi izlemeden once.
  • çaçaron akdenizli kadınlığının penelope cruz'un üzerine tam da oturduğu "bizim mahalle" kıvamında film. çok acılı bir öyküyü içine bol pudra şekeri katarak sunmuş almodovar, yanaklardan toplanan gözyaşlarının tuzuna karışıyor. çok renkli, çok sade.

    bir tavsiye: matinede babel suarede volver iyi bir sıralama değil, kaçırmamalıyım ikisini de diyorsanız tam ters sıralama deneyin.
  • almodovar'ın yine şaşırtmadığı film. adam otomatiğe bağlamış gidiyor. yine kusursuz oyunculuk, yine etkileyici senaryo, yine aykırı cinsellik, yine aman bitmesin dedirten bir film. penelope cruz'un güzelliğini baştan yaratan almodovar minimalist ve sımsıcak bir film yaratmış. transeksüel ve homoseksüeller'in yerini ensest ilişki almış. almodovar yine aykırı bir şeye dokunmadan edememiş. keşke her sene bir film çekse bu adam.
  • filmden bahsedilmis, filmin sarkisindan bahsedilmis, sozleri yazilmis (bkz: #9741892), estrella morente denmis, ve fakat carlos gardel unutulmus.

    evet, filme adini veren volver 1935 tarihli bir carlos gardel tangosudur. bir cok gardel bestesinde oldugu gibi sozleri alfredo le pera'ya ait.

    carlos gardel'in sesinden dinlemek isteyenlerin asagidaki linke tiklamalari yeterli...

    http://www.todotango.com/…id=668&f=wax&amkyw=gardel
hesabın var mı? giriş yap