• mert avdır. memleketin (araba parası gözden çıkartmadan avlanabilecek) tek büyük avıdır.

    ormanı orman yapan, (özellikle bokundaki yarı sindirilmiş palamutlarla meşe ormanını) o dağdan bu dağa taşıyan, yaban domuzudur. ormanın rençberidir. sürer, gübreler, tohum atar.

    sürek avı gibi bir linç girişimi olmadan avlaması en zor hayvanlardandır. hep yüzünü rüzgara dönmek zorundasın, hep sessiz olmalısın.

    alay (sürü) içinden avlamayı sevmem: alay çoğunlukla dişilerden oluşur. "beniş" tabir edilen en iri dişi sürünün lideridir. ortaya doğru sevimli "pijamalı"lar gelir, en arkadan da "kara pürçek" deriz, delişmen, delikanlı, üreme yaşına gelmemiş erkekler. delişmen diyorsam, külhanbeyi, bela arayan cinsten. kızılırmak kenarında sazlığa yatmış bir alayın çalıların arasından bir gözüküp bir kaybolarak oyun oynayan maskara pijamalılarına kumanyadan domates yedirmeye çalışırken iki tanesi bir sıkıştırdı ki, nasıl yırttığımı hala bilmem. tahminen iki saniye içinde beş metre sağdaki ağacın tepesindeydim; maymun gibi çıktım. nefesin geri gelmesi on dakika sürdü, inip tüymek için de yarım saat bekledim. bilahare donu, pantolonu attık afedersin.

    asıl domuz avı, tek gezen erkeğinin avıdır. "azılı", doğada yalnız gezen en sikertici hayvanlardan birisidir. adını alt ve üst çenesinden çıkan azı dişlerinden alır. domuzun trofesi (eve hatıra olarak götürülen yeri) bu azı dişleridir.

    kafadan vurulduğunda mermi seker efsanesi vardır. genelde yandan omuz başı altına (av tabiriyle "kızılca koltuk", kalp ve akciğerler) atarım. gördüğüm çok nadir "head-shot"lardan (doğrudan üstüne gelirse çok seçenek yok) efsanenin yalan olduğunu söyleyebilirim. her durumda "double tap" ya da bizdeki adıyla emniyet atışı yapmak gereklidir, yaralı göndermemek için.

    yaralıyken, durumu çok kötü değilse, iz süren avcıya ve köpeklere pusu kurar. avcı biraz tecrübeliyse yırtar da, köpekler o kadar akıllı değil. domuz köpeği için "emanet" denmesi bu yüzdendir. domuzun azısıyla köpeğe yaptığını eline neşter ver, cerrah yapamaz.

    memleketteki av malzemeleri avın amacına uygun olarak hayvana mümkün olduğunca az acı çektirerek can verdirilmesi için yeterlidir. ancak türk evladının hava atma isteği, 4o-5o metre mesafeden süper etkili mühimmatı kahvede "dağdan dağa attım vurdum" diyebilmek içim 8o-9o metrelerde ve üstünde kullanmayı reva görmesi ile sonuçlandığından çok eziyet çektirilmektedir bu güzel hayvanlara. çenesi kopmuş, ayağı kopmuş çok leş gördüm; o halde kaçıp dağ başlarında ölmüşler. bir de mühimmat olarak domuz kurşunu değil de #00 buckshot tercih eden avcı vardır ki, boynu altında kalsın. sis atan o.ç.'dan farkı yoktur: domuza ne kadar iri de olsa kuş saçması atmak insanlık değildir, bir; 9mm'lik 9 tane saçma nasıl sekiyor anlatamam, güvenli değil, iki.

    çok sayıda yavruladığından, normal av nüfusları üzerinde etkili değildir.

    diğer taraftan, türkiye'de etinin yenmesinin yasaklanmasını (hele ki bir de ekili alana zarar verdiyse) işkenceyle öldürülmesinin caiz olduğu şeklinde anlayanların çoğunlukta olduğu bir coğrafyada yaşadıklarından, köpeğe boğdurma, sürek avı ile itlaf gibi pek çok zulme de uğrarlar. sayıları devlet politikasının doğrudan sonucu olarak değişmektedir. örneğin, ab uyumu nedeniyle sürek avının yasaklanmasından sonra sayıları hızla artmıştır.

    hani memlekette ab'den fayda görmüş kim var diye merak eden varsa: 2oo8 öncesine kadar teneke çalınarak takır takır saydırılan 7+1 fişekli av tüfekleriyle donanmış itlaf ekibinin atış alanına sürülen domuzlar bir nefes almıştır. yine ab uyumu çerçevesinde akp'nin diğer tüm av etlerinin satışı yasakken yaban domuzu etinin ticaretine izin vermiş olması domuz avcısını artıracak diye korkulurken, korkulan olmamış, domuz işkencecilerinin para için bile domuzla uğraşmaması bu güzel hayvanlara yaramıştır.

    din yüzünden yeryüzünde şeytan ilan edilmiş, karısını kıskanmamasından (ki yalan) kendi bokunu yemesine (ki neredeyse yediğimiz diğer tüm hayvanat da böyle, kendisininkini yemiyorsa başkasınınkini yiyor) her hali kötüye yorulmuş bir hayvandır. sözde inançlılar için de iyi bir turnusoldür. etini yememeyi "kitap öyle diyor" diye bağlayamayıp ağzı var dili yok hayvanın arkasından dedikodu çeviren adama ne denir?
  • türkiye'de yaşadıkları bölgelerin büyük çoğunluğunda kendisini avlayabilecek güçte bir yırtıcı bulunmadığı için insanlar tarafından avlanarak popülasyonunun dengelenmesi gereken türdür. sadece tarlalardaki ürüne değil, aşırı ürediği yerlerde doğal ortamına da zarar verecek kapasitededir. kurt, ayı ve bazı vahşi kedi cinsleri yavru ve dişi domuzu avlayabilecek güçtedir. yetişkin erkek bir domuzu ise türkiye'de bir tek ayı öldürebiliyor diye biliyorum. bu konuda daha çok bilgi sahibi kişiler yanlışım varsa lütfen düzeltsin.

    avı sanıldığı kadar zor değildir. yivsiz av tüfeği kullanılarak domdom kurşunu dediğimiz bir adet kurşun bilye barındıran, yahut şavrotin (chevrotine) denilen 9 adet bilyeden oluşan fişeklerle avlanılabilir. köylerde avlanan imkanları kısıtlı vatandaşlar ve şehirlerdeki av bilincinden yoksun olduğunu düşündüğüm avcılar domuz avından şavrotin kullansa da, profesyonel bir avcı başka bir avcıyı yahut av köpeğini vurma tehlikesi yaratması sebebiyle (bilyelerin orta mesafeden itibaren isabetini yitirip dağılmasından ötürü) yivsiz silahları varsa tek kurşun kullanır, yahut yivli av tüfeğiyle domuz avı yapar. (evet baktığınız açıya göre ava kökten karşı olabilirsiniz ama avın da bir bilinci ve ahlakı vardır.) yivli av tüfekleri için türkiye'de domuz avında en çok tercih edilen çaplar 30-06 springfield (7.62x63 mm) ve .308 (g3 piyade tüfeğinde kullanılan 7.62x51mm nato mermiyle aynı mermidir fakat full metal jacket değil hollow pointtir, yumuşak hedeflere daha çok zarar vermesi ve barut oranlarıyla birbirlerinden ayrılırlar) 'dir. eski kovboy filmlerinde gördüğümüz geneli winchester marka olan lever-action tüfekler (30-30 win, .357 magnum, .44 magnum gibi küt burunlu mermiler kullanılır.) de çok az da olsa türkiye'de yaban domuzu avında kullanılmaktadır. (30-30 çaplı bir tanesini de ben kullanıyorum)

    gündüz avlanılabilmesi için köpeklerinizle sürek avı yapmanız gerekir, çünkü domuzlar hava karardıktan sonra beslenme amacıyla yattıkları yerden çıkar ve hava aydınlanmadan tekrar saklanırlar. köpeğin koku alma duyusundan faydalanmadan yattığı yeri ancak tesadüfen bulabilirsiniz.

    gece ise her av gibi domuz avı da yasaktır. fakat tarla sahipleri mahsüllerini korumak adına bek yapabilirler. bek esnasında çıt çıkarmadan, sigara içmeden, herhangi bir kokuya sebep olmadan saatlerce durmak gerekir. akıllı işi değildir.

    çoğu avcıdan duyabileceğiniz, domuz köpeğe bi vurdu ikiye böldü, çocuğumu yedi, kaynıma tecavüz etti gibi söylentiler kısmen doğru kısmen abartıdır. yetişkin bir erkek yaban domuzu köpeğiniz kendisine çok yaklaşırsa yahut bir talihsizlik yaşanır da arkasını dönüp köpeğinizi kaçamayacağı bir pozisyona düşürürse (normalde kovalayan köpek kaçan domuzdur) tek bir diş darbesiyle öldürebilir (hayati bir organa dişini geçirmek suretiyle). ama insanla karşılaştığında eğer yaralı değilse kaçacak bir yeri varsa muhakkak kaçar. öyle tarlada bahçede gezerken kilometrelerce dağlara kaçmanızı gerektirecek bir tehlike yaratmaz. aslandan bahsetmiyoruz sonuçta. yalnız, yaralıysa öldüremeyecekseniz kaçmanızda fayda var. çünkü yaralı bir yaban domuzu muhtemelen size saldıracaktır ve yakalarsa çok ciddi yaralanmalara sebep olacaktır.

    eti için çok lezzetli denir, fakat hiç yemediğim için yorum yapamayacağım. katıldığım avlarda vurulan domuzlar kılı bile ziyan edilmeden arkadaşlar tarafından paketlenip sucuklu kuru fasulye üretiminde kullanılsa da, ben %100 dana tabir ettiğimiz martıdan kediye kadar geniş bir protein yelpazesi sunan hazır sucukları tüketmeyi tercih ediyorum.
  • yanından bisikletle geçene kadar ufak bir kaya sanmıştım bunu. yalnızdım. baktım taş ayaklandı sonra semiallahsemidelhamide.
  • age of empires'da avlarsanız 400 food verir.
  • istanbulun kuzey doğusunda ve onun da doğusundaki ormanlarda, bu işi meslek edinmiş bazı avcılar tarafından vurulup, akabinde yüzülüp temizlenerek karkas halinde bir takım aracılar vasıtasıyla piyasaya ucuz et olarak sürülen yaban hayvanı.. bu aracıların elleri nerelere uzanıyor bilmiyorum.. ancak restoranlardan, otellere, hazır yemek firmalarına kadar geniş bir yelpaze var elimizde..

    domuz etinin tadını bilen bazı dostlar diyorlar ki: "yaban domuzu eti eğer eğer iyi pişirilirse, çiftlik domuzunun eti gibi kokusundan ve tadından ayırt edilemez, dana etine yakın bir tadı vardır.."

    afiyet olsun..
  • tarım ve köy işleri bakanlığı tunceli tarım il müdürlüğünden,il sınırları içerisindeki yabani domuzların sayısını ister.
    müdürlük de sayacak değil ya,tutar tahmini bir rakam uydurur.oysa bakanlıgın elinde (daha önce kim uydurmuşsa) bir domuz popülasyon rakamı vardır,tunceliye ait..
    bu rakamlar karşılaştırılır ve arada 15 fark oldugu görülür ve resmi yazı yollanır;
    yaban domuzu nüfusundaki ciddi artışın durdurulması için acil önlem alınmasına...
    tunceli t.i.m. de bi yazı döşenir,"sürek avı yapıldı,15 adet domuz,ilimiz erzincan sınırından şehrimizi terketti" diye..
    bakanlık durur mu,erzincana aynı baskıyı yapar,erzincan t.i.m. de tunceliye sorar durumu,aynı sürek avının bu sefer erzincandan erzuruma dogru yapildigini ve malum 15 domuzun erzurum kırsalında bulundugunu bakanlıga arz eder..
    en son erzurum t.i.m.cografi avantajını kullanır ve bir devlet meselesini sonuclandırır..

    "ilimiz sınırları içerisinde bulundugu tespit edilen 15 adet yaban domuzu ermenistan sınırına dek takip edilmiş,sınır ötesi operasyon yetkisi olmadıgından takip böylelikle sonuçlandırılmıştır,bilgilerinize arzolunur"

    edit:bu hikayedeki butun mudurlukler ve bakanlıklar uydurmadır,şehirler de uydurmadır,bi tek domuzlar gercektir.
  • anadolu'da sık bulunan, tek görüldüğü takdirde en yakındaki ağaç, duvar, taş gibi yerlere tırmanmanızı gerektiren vahşi ve korkutucu yaratık. göt korkusuyla tırmanılan yerin yerden yüksekliği 1 metre olması kafidir çünkü bu yaratıklar boyunlarının yapısı itibariyle kafalarını yukarı kaldıramazlar.

    bu mahlukatlar sürüler halinde gezdikleri gibi tek başlarına da gezerler ve bu tek tabanca dolaşan yabani domuzcukların cinsiyeti erkek olup, keskin ve kancaya benzeyen dişleriyle ayak bileğinizden baldırınıza kadar olan deri kısmını söküp alabilirler.

    gecenin bir vakti insanın karşısına çıkınca kalbin hızlı çarpmasına ve o ana dek yaşanan hayatın bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçmesine de neden oluyorlar, başıma geldi ordan biliyiorum.
  • diyelim ki bu hayvanla bir şekilde karşılaştınız. hantal gözüktüğüne bakmadan hızlı hareket edebildiğini sakın ha aklınızdan çıkarmayın. bir de yer yön duygusu zayıf hayvanın size koşarken önce sağ yapıp sonra sola aşağı yardırısanız o bir süre sağdan tatlı tatlı devam edecek o arada artık ne kadar fark atarsanız, kurtulma şansınız o denli yüksek. sağı solu karıştıranlar için aşağı yukarı diye de düşünebiliriz. dağ tepelerinde yalnızlık severler için ayak izini bellemekte ve bir iki bakışta taze bir iz mi yoksa ohooo öbür tepenin arkasındadır şimdik dedirtece kadar eski midir fark edebilmekte fayda var. bir kere yırtmıştım hatırası dizimde yara izi olarak durmakta aşağıya pata küte inerken. azimli bir hayvan olaydı hiç hoş olmazdı şüphesiz.
  • gecenin bu saatinde eve dönerken ileride bişey gördüm. normalde köpeklerin olduğu yerde hiçbiri kalmamıştı. neyse ki daha önceden duyduğumdan dikkatli yürüyordum. bir baktım şişko bi hayvan yürüyor. dondum kaldım hemen bir arabanın yanına gittim ve hayvanın açığa çıkmasını bekledim. korktuğum oldu ve bir yaban domuzu ışığın altına geldi. o anki adrenalini tarif etmeye çalışmayacağım ama hala götüm titriyor. bana baktı birazcık sonra döndü yoluma dik bir patikadan gitmeye başladı. kafasını çevirdikten hemen sonra o çirkin sesini çıkardı. bildiğin 3 dakika kadar olduğum yerde bekledim yeterince uzaklaşsın diye. daha sonra yola baktım yoktu ve arabalara yakın dura dura seri bir şekilde yürümeye başladım. öyle tırstım ki 5 dakika sonra arkama baktığımda gördüğüm karaltı daha da adrenalin yükledi bünyeme. bir daha baktığımda beyaz tişörtlü birinin şortu olduğunu anladım o karaltının.
  • inanılmaz tehlikeli olan hayvanlardır, sürüyle hareket eder. sebzeyi sevdiklerinden bahçelere dadanır, insanlarla pek münakaşa halinde olurlar. çok güçlüdür, darbesi bir insanı sakat bırakabilir ve hatta öldürebilir. derileri inanılmaz kalındır, normal kurşunla öldürülemez, türkülerde geçen o domdom kurşunu ancak derilerini delebilir. boyları 3 metreyi bulabilir, bir öküzün ağırlığını geçebilir. dağlarda yaşar, düzlük alanlardan sakınırlar.

    bu hayvandan kaçabilmek için yapılacak tek hareket koştuğu yönden açılıp yukarıya koşmaktır. boyunları çok gelişmiş olmadığından dönüp bakamadığından manevra yapamazlar. asla önünden koşarak veya zigzag çizerek kaçmayın, bacakları kısa olduğundan takılmaz ve sağlam olduğundan önüne gelene vura vura aşırı hızlı ilerler.
hesabın var mı? giriş yap