yüksel caddesi

• ankara'nın en hareketli, en vukuatlı, en seyirlik caddesidir.
  
  günün hangi saatinde geçerseniz geçin, mutlaka bir gerginlik hakimdir caddeye.
  
  bugün yüksel'i yüksel yapan öğelerden birini çıkarsanız hemen eksikliği hissedilir.
  
  mesela, metro çıkışındaki stres taşı satan adam olmasa,
  karanfil kavşağında dikilen zabıta minibüsü olmasa,
  park bravo önünde amaçsız dikilen liseliler olmasa,
  merdivenlerdeki banklarda iki dakika dinlenen teyzeler olmasa,
  yine karanfili dik kesen yüksel kavşağında yaşanan yaya trafiği karmaşası ve yaya kararsızlığı olmasa,
  hızlı şarj olsun, loto olsun, vitaminimsi sandviçler falan hazırlayan tevfik kış'ın önündeki büfe olmasa,
  anlamsız borular üfleyip müzik yapan gencler, neredeyse sokakta piyes sergileyerek para toplayan falan sokak sanatçıları olmasa,
  konur köşesinde bar bar gırtlaktan bağırıp duran almancı deli amca olmasa,
  konur kavşağında havadan nem kapıp olay yaratmaya çalışan sivil polisler olmasa,
  mülkiye köşesinde kimsenin bilmediği, ilk kez duyulan tehlikeli devrimci müzikler çalmasa,
  konur kavşağında eğer bir miting hazırlığı veya nümayiş yoksa,
  tek başına yürüyen adama bile karanfil satmaya çalışan sokak çocukları olmasa,
  mülkiye sırasındaki heykeller ve daima onlarla foto çektirmeye çalışan bir takım insanlar olmasa,
  yine heykel sırasında flyer ile abuk subuk şeylerin reklamını yapmaya çalışan part time elemanlar olmasa,
  mimar kemal önünde gergin bekleyiş sergileyen öğrenci velileri olmasa,
  
  bunlardan tek bir tanesi bile olmasa hemen eksikliği hissedilir.
  
  yüksel caddesi bir duruştur. o deli amca'nın bağıra bağıra isyan ettiği gibi bir haykırış caddesidir. hüzünlü, mağrur, melankolik ve depresif bir yoldur yüksel. şehrin göbeğidir.
• üniversiteye yeni başlamış ve solcu olmaya karar vermiş gençlere "eyleme giriş 101" derslerinin verildiği sokak. "pankart taşıma" ve "slogan atma" seminerleri "kitap okuyan genç kadın" heykeli ile mülkiyeliler'in arasındaki mükemmel boşlukta veriliyor.
• serin bir köşesine çekilip "memleketimden insan manzaraları"nı seyretmenin keyifli olduğu cadde.
• evvelini bilmem de, doksanlardan beri isyankar gençliğin yuvası, ankara'nın en rengarenk caddesidir.
  
  envai çeşit sol örgüt standı açanlar, ellerinde salladıkları gazeteyi bağırarak satmaya çalışanlar, çevreciler, sosyalistler, anarşistler, troçkistler, dışlanmışlar, keşler, şarapçılar, hipiler, enteller, danteller, büfe önlerinde çay içip gülüşen eli telsizli polisler, gösteriler, yürüyüşler, envai çeşit nümayişler, slogan atanlar, gözaltına alınanlar, dost kitabevi'nin önünde sevgilisi ya da arkadaşını bekleyenler, dost kitabevi'nin önünde kimseyi beklemeyip bekler gibi yaparken sigara içip sağı sola dikiz atanlar, hiphapçılar, apaçiler, rakçılar, metalciler, sigaradan sararmış bıyıklarını ısırarak çekiştiren dayılar, kahvaltıcılar, kebapçılar, dürümcüler, kapanan atari salonlarının yerine açılan internet kafeler, kapanan internet kafelerin yerine açılan kitap kafeler, kapanan kitap kafelerin yerine açılan falcılar, incikçiler boncukçular, ssk işhanı'nın çankaya belediyesi'ne dönüşüp, sakarya caddesi'nin de bitmesiyle yüksel'e kayan kafe-bar görünümlü kategoriye sokulamayan acayip mekanlar, haftasonu izine çıkan askerlerin tıka basa doldurup dans eden ucuz, dar elbiseli kavruk kızları seyrederek fahiş fiyatlarla bira içtiği daha acayip mekanlar, acayip mekanlarda kafasının üstünde dönerek tuhaf figürlerle dans eden kendisine turizmci diyen yaz kış atletle gezen herifler, mali müşavirler, diş hekimleri, avukatlar, tişörtçüler, sevgilisinden ayrılanlar, sevgili arayanlar, 25 yıldır aynı yerde, üst geçit'in sağ bacağında çakmaklara gaz dolduran posbıyık kambur adam, 25 yıldır aynı yerde, üst geçit'in öbür bacağında otoparkçılık yapan 2 metrelik dev adam, 25 yıldır aynı yerde plak, kaset, cd satan, yılların eskittiği ama bitiremediği hayri plak, mülkiyeliler, mülkiyetsizler, tekinsizler, kuruyemişçiler, tekelciler, marketçiler, siyah ojeli kızlar, siyah rujlu kızlar, siyah saçlı kızlar, siyahlar içindeki kızlar, siyahlar içindeki kızları kesen siyah saçlı oğlanlar, kol kola yürüyenler, el ele tutuşanlar, ecnebi erasmus talebeleri, ecnebi erasmus talebeleri ile sevişmek arzusundaki memleketimin talebeleri, eşcinseller, siktirolup gitmek lazım bu memlekettenciler, siktirolup gitmiş geri dönmüşler, zamanında bilmemnereden bi yer teklif ettiler ama ben bilemedimci şansızlar, sarhoş olup aslan kesilen korkaklar, bağıranlar çağıranlar, omuz atanlar, bela arayanlar, evsizler, yurtsuzlar, ahkam kesenler, akıl verenler, akıl alanlar, girip çıkmadığı delik kalmayanlar, yazarlar, şairler, illaha toplumcu gerçekçiler, kadife ceketliler, deri ceketliler, gitar çalanlar, boru çalanlar, heykeller, heykellerle fotoğraf çektirenler, ortasındaki demir parmaklıklı ilkokulda saat başı tenefüslerde kuş cıvıltıları gibi yükselip azalan neşeli sesleri ile ilkokul talebeleri, abi bir liran varmıcılar, dergi satmaya çalışan green peace'çiler, fahiş fiyata atatürk kartpostalı satmaya çalışan güya uyanıklar, dilenciler, çiçekçiler, gece birden ortaya çıkıp yere tezgah açarak binbir çeşit mal satan seyyar satıcılar, daha gece (daha gece ne lan?) ortaya çıkıp kuytu karanlıklarda avucunun içinde sigara içen çatık kaşlı, asık suratlı ne idüğü belirsiz at hırsızı tipler, geceyarısından sonra ay'a doğru uluyan sarhoşlar, sabaha doğru telsizinin sesini açıp gezen vukuattan usanmış siviller, siz benim kim olduğumu biliyormusunuz ulancı, mütemadiyen hiç bir sikim olmayanlar, batanlar, iflas edenler, direnenler, yorgunlar, miskinler, topsakallılar, uzun saçlılar, dazlaklar, panklar (hala mı lan?), veganlar, etçiler, otçular, gubarcılar...
  
  sözün kısası her tip, her çeşit ademoğlu'nu görebileceğiniz cadde'dir.
• yüksel caddesi 1932 yılında hermann jansen tarafından planlanmıştır. aslında tepeden kuşbakışı bakıldığında kumrular sokak ve güven parkın devamıdır.
  (bkz: jansen planı)
• gelen geçen herkese şiir sever misiniz? diye soran, istisnasız her seferinde korkutmayı başaran kişiyi^* bulunduran yer.
• kendisini dik kesen sokaklarda guzel kitapcilar, cirkin dersaneler vardir. ayrica orta kesimlerindeki sik agacli kisimda kafasina omzuna kus sican cok olmustur, daha da olacaktir. cadde uzerinde bir kac tane tunc mu desem bronz mu desem halk heykeli vardir, her yanlarindan geciste bir saniyeligine gercek sanmak lazimdir onlari.
• bir zamanların-yıl 93-98 arası- ankaranın sistem dışı gençlerinin-metalciler,rockerlar,ahh o zamanlar ne güzel punk falan abidik gubidik tipler yoktu-içme,sapıtma ve muhabbet mekanı.sonra takılan hatunların pek bi güzel olması sebebiyle-normal olarak-ciks,asker ve kıroların işgaline uğramıştır.
• artik full time freak show hizmeti vermeye baslamis cadde. gun boyu neyin dansini dunsunu yapiyorsunuz arkadas anlamiyorum ki. doner ye bari bak aba var orada. dort katli.
• bünyesinde barındırdığı insan hakları heykeli sebebiyle haftanın neredeyse her günü bir eyleme ev sahipliği yapan, abuk heykel bölgesinden yukarıya^* çıkıldığında caddeye dönüşen yaya yolu.