• yücelerden yüce ululardan ulu bir alim..
  • yüzyıllar öncesinden duru, akıcı bir türkçeyle, ve yine bana göre kendini bulmuş bir ezgiyle kanatlanmış düşüncelerin insanı.
    islamcılar sever gibi görünür, sevmezler ancak "allah sevgisi" kısmını tramplen niyetine kullanıp kendi dümen suyuna sokmaya çalışırlar.
    ama bu adam o yozluğa koyalım desek sığar mı?
  • naçizane ve iddiasız bir çabayla, ulaşılabilen tüm eserlerini -divanı ve nasihatler kitabı- bir yerde topladım. ilgili eserlerde geçen kelimelerin güncel türkçe hallerini parantez içine aldım, kolay bir okuma deneyimi olması açısından.

    ilgili linkten ücretsiz indirilebilir:
    tüm eserleriyle güncel türkçe yunus emre

    iyi okumalar.

    debe editi: çok teşekkür ederim, herkese.

    -yunus emre kitaplarım hediye, indirin.
    -faruk dilaver sesli kitaplarını ücretsiz dinleyebilirsiniz.
    -melekler şehri’ne veya lösev’e 3406'ya "bağış" yazıp göndererek, destek olabilirsiniz.

    saygılarımla.
  • basit olan zordur.
    edebiyatta basit gibi gözüken ama zor olan sanata sehl-i mümteni deniyor. yunus'un çoğu dizesinde buna rastlamak mümkündür. basit gibi gözükür ancak benzerini ortaya çıkarabilmek çok güçtür. kıssadan hisse yunus sadeliği ve yalın diliyle basit olabilmenin mükemmelliğini gösteriyor eserlerinde ve hayatında.
    bir kaç örnek vermek gerekirse;
    -
    ilim ilim bilmekdür ilim kendin bilmekdür
    sen kendüni bilmezsin ya niçe okumakdur
    -
    gönül çalab'un tahtı gönüle çalab bakdı
    iki cihan bed-bahdı kim gönül yıkarısa
    -

    güzel bir doktara tezine ulaştım türkmen kocanın. tez tabiri caizse solvay kongresi gibi. abdülbaki hocadan, fuat köprülüye, avusturya nüshasından karaman nüshasına ve daha niceleri.

    uzun zamandır teşrik-i mesai içerisindeyim tez ile. baya da kallavi bir tez 1000 sayfadan fazla.

    bahse konu olan tez'e burdan ulaşılabilir.

    bizim yunus hakkında yapılan bu tez 1990'da yazılmış olup abdülbaki gölpınarlı hocanınki kadar değerli bir yapıt.
    gölpınarlının eserini de şuraya bırakalım.

    anadolunun muhtelif yerlerinde mezarı bulunmakta olup fuat köprülü ve gölpınarlı hocaya göre mezarı sarıköydür.
    izlediğim bir yayında azerbaycanda da mezarının olduğunu gördüm. hatta baya da iddali idi burası gerçek mezarı diye. anlaşılan o ki necip anadolu ve türk halkının kalbinde yatmaktadır yeri neresi olursa olsun.

    bir gün yolum ıspartadan geçerken kahverengi tabela gözüme ilişti. ilişir ya.yanımdaki kazak yazar arkadaşa gel hadi uğrayalım deyiverdim. girdik köyün engebeli arazinden sırlandığı mevkisine. arkadaş tanımıyor bizim yunusu. tanıdığı kişi üzerinden gidip ahmet yesevi dediğim anda gözü parıldadı. o coğrafyada ve dahi bizim coğrafyamızda da iyi tanınan birisiydi ahmet yesevi sonuçta.
    iki gönül insanı tek oluyordu gönüllerde. sonrası mı sonrası iyilik sağlık işte.

    izlediğim bir tedx konuşmasında, uzun zaman önce başlayan ve hala devam eden araştırma sonucu anlatılıyordu yöneticisi tarafından.

    sonuçlardan ortaya çıkan ise; iyi ilişkilerin bizi daha huzurlu ve sağlıklı yaptığı ve sosyal ilişkilerin gerçekten yararlı olduğu.

    bahse konu olan tedx videosunu da şuraya koyalım.

    son olarak yunus'un şu dizeleriyle entry'i bağlayıp gideyim.

    gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım

    sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz.
  • geçen ormanda odun toplarken aklıma gelen zât. tekkeye asla eğri odun götürmemiş. bunun mümkün olup olmadığı hakkında düşündüm biraz. o dalları budakları girintileri çıkıntıları dümdüz eyleyen sadakati, rikkat ve nahifliği tefekkür ettim. bunlar bir yana hazret ile kendi iç dünyamda şakalaştım da. hani dedim erenler, tekkeden uzak durmanın yolunu da güzel bulmuşsun. dal ormana saatlerce odun peşinde vakit geçir, sarı çiçekle konuş, temaşa eyle falan en eyisini yapmışsın yoksa tekkenin derdi tasası psikotik muammalığı hiç bitmezmiş eki eki dedim. o da bana, odun geldin odun gideceksin dedi. bari tekkenin ocağına kendini at da boşa gitmiş olma.

    sert olmadı mı erenler diye biraz sitem edince, o odunlar ancak böyle düzleşip kalıba giriyorlar dedi.
  • yunus mevlananın mesnevisini okur ve''ben olsaydım:ete kemiğe bürünürdüm,yunus diye görünürdüm der ve işin içinden çıkardım''...hayatını manevi değerlere adıyan halk sanatkarı.
    ne varlığa sevinirim
    ne yokluğa yerinirim
    aşkın ile avunurum
    bana seni gerek seni
  • benim için en önemli dizeleri şunlar:

    "ben gelmedim davi için
    benim işim sevi için
    gönüller dost evi için
    gönüller kurmaya geldim"
    -----------------
    "ya elim al kaldır beni
    ya vaslına erdir beni
    çok ağlattın güldür beni
    gel gör beni aşk neyledi"
    --------------
    "bir kez gönül yıkdın ise
    bu kıldığın namaz değil
    yetmiş iki millet dahi
    elin yüzün yumaz değil "
    -----------------
    "bir garîb ölmüş diyeler
    üç günden sonra duyalar
    soğuk su ile yuyalar
    şöyle garib bencileyin"
    -----------------
    bana namaz kılmaz diyen, ben kılarım namazımı
    kılar isem kılmaz isem ol hakh bilir niyazımı
    -------------------
    dinin terk edenin küfürdür işi,
    bu ne küfürdür, imandan içeri...
    ------------------
    beni bende demem, bende değilem,
    birben vardır bende benden içeri
    -------------------
    ister idim allah’ı ,buldum ise ne oldu?..
    ağlar idim dünü gün, güldüm ise ne oldu?..
    ------------------
    danışmentle alimin, medresede bulduğun,
    ben harabat içinde buldum ise ne oldu?..
    -----------------
    ilim, ilim bilmektir; ilim kendin bilmektir
    sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır!..
    ------------------
    yirmi sekiz hece, okursun uçtan uca!
    sen `elif dersin hoca, manası ne demektir?

    yunus emre der, hoca, gerekse ver yüzümce
    cümlesinin yekreği, bir gönül’e girmektir!..
    ------------------
    sen sana ne sanırsan ayruğa da onu san
    dört kitabın mânâsı budur eğer var ise
    ----------------
    yûnus emre der hoca
    gerekse var bin hacca
    hepisinden eyice
    bir gönüle girmektir
    -------------------
    evvel benem âhır benem canlara can olan benem
    azup yolda kalmışlara hâzır meded iren benem
    --------------------
    bunlar bir vakt beyler idi
    kapıcılar korlar idi
    gel şimdi gör bilmeyesin
    bey hangidir ya kulları
    -------------------
  • şu an piyasadaki en büyük para olan 200 liranın üstünde bir lokma bir hırka anlayışı ile yaşamış olan yunus emre'nin resmi var. gözleriyle görse inanmazdı her halde. yahu bari 5 liranın üstüne koysaydınız, ne o öyle küfreder gibi 200 lira.
  • hepimiz birer yunus emre degiliz ama yunus emre hepimizden birazdi.
hesabın var mı? giriş yap