• aslında galatasarayın hiçte ortalığı dağıtmadığı, oldukça sıkıcı geçtiğini düşündüğüm galatasaray maçı.
  • lincoln'un 18 yaslarinda ve kiralik oynadigi takimdan yeni gelmis bir oyuncu olmasindan mutevellit 85.dakikada oyuna girdigi karsilasma..
  • gördük ki bayer leverkusen bugün puan ve puanlar almaya geldik diyen bir anadolu takımı gibiydi ikinci maçta gol bulmak isteyecek bir leverkusen e galatasarayın çok rahat gol atabileceği inancındayım.
  • lincoln ile schneiderin aynı anda sahada bulunmadığı maç.
  • 0-0 biten san marino gibi kapanip hic bisii yapmayip hata bekleyen rakibin istedigini aldigi mac. ancak tarla gibi olmayan elverisli bir sahada oynanacak 2. ayakta turu rahat gececegimizi dusunmekteyim...kalecileri cok top sektirmekte ancak cok da kritik kurtarislar yapti, misal ilk yarida hakan'in pozisyonu, umit karan her ne kadar kucagina atsa da kurtardigi pozisyon ve nonda'nin son dk pozisyonu (aslen korner olmaliydi lakin adamin sol eline carpmakta top)
  • galatasaray'ın 8i kaleyi bulan olmak üzere 20 şut attığı, 11 tane korner kullandığı, fakat şu sarılı morlu topu bir türlü leverkusen kalesine sokamadığı futbol mücadelesi. ümit karan'ın kaçırdığı çok feciydi özellikle.
  • leverkusen futbolcularinin mactan sonra "ya biz iyi takim oldugumuzu biliyoduk... cok motive olmustuk. konsantremiz ust duzeydi. hocamiz da zaten sahada siz de 11 kisisiniz, galatasaray da demisti... bir an once ust uste maclar alip alt siralardan kurtulmak istiyoz" gibi ezik anadolu futbolcusu aciklamasi yapmasini bekliyorum. alman ligi dorduncusunun bu derece ezik oynamasi, daha 55. dakikada zaman gecirmeye baslamasi falan enteresandi.
  • 1930 un ikinci tesrin'inden beri (ki bogaz donmustur sanirim o sene) istanbula yagmayan bir kar altinda ilk yarisinin oynandigi, ikinci yarisinda işe günesin yüzünü gosterdigi bir uefa kupasi maci... 0-0 bitmis musabiklardan hic biri muvaffak olamamistir efendim.. (zeki müren göreydi beni gurur duyardi)

    mactan evvel seyirciler "abi gitmeyelim zaturre mi olucaz" tembihlerine aldirmayip, tribunleri agzina kadar doldurmus "madem ki tribune geldik o zaman ardayi ayagimiza kadar cagiralim" diyerek arda turan'i 2 şer kere eski acik ve kapaliya, 3 kere yeni aciga, 1 kere de maratona cagiriyorlardi.. eski acik macin baslamasina dakikalar kala, galatasaray taraftari oldugunu her firsatta dile getiren metallica grubunun "master of puppets" adli sarkisindan esinlenerek "obey your master" pankerti acior, altina da don vito corleone'nin elini öpen avrupa birligi temsilinde bir adam fotosu koyuorlardi.. don vito'daki galatasaray kaskolundan hareketle d-smart "yahu baba diycez ama, kaskol ne iş? olsa olsa fatih terimdir" diyerek kameralari fatih terim'e ceviriyor, boylelikle fatih terim tebasini selamliyordu..

    ünlü türk sairlerinden emre tilev maci anlatmak icin yerine oturmus, allah konfetisi altinda mac baslamisti.. eski acik tarafindaki kale orkun tarafindan mudafa edilececekken, e5 tarafindaki kale rakip takim kalecisine verilmisti..

    galatasaray atakan bir futbol ortaya koyuor, sahadaki 11 futbolcu bir kolej takimiymiscasina, ön bahcede top oynayan hababam sinifiymiscasina uyumlu olarak oynuordu.. fakat tribunler bir alman takimina karsi yapilacak en son tezahurati yani, "dag basini duman almis" seklinde baslayan genclik marsini soyluorlardi.. zira bu genclik marsinin orcinali yanilmiorsam bir avusturya türküsüdür ve 3 genc kizin "daglarda gezeriz biz sevisecek adam arariz" seklinde atraksionundan bahseder.. (edit:isvec turkusuymus.. sorun diil annar bu ipneler birbirlerinin dilinden.. bugun bi alman isvec e gitsin hemen manita yapar.. 3 bilemedin 5 dakkada)

    her neyse saatlerimiz dokuzu ceyrek geceyi, hakemin saati otuzuncu dakikayi gosterirken sol kanattan bindirme yapan arda rakibinin türkiye liginde yapsa galatasaray a bir degil, iki degil, tam "üc" penalti kazandirabilecek, hareketine maruz kalior, fakat sarilar icindeki portekizli hakem penaltiya hükmetmiyordu.. bu sirada adnan sezgin, usulca uzun sacli yonetimdeki arkadasin kulagina egilior (hatirlayamadim arkadasin adini kusura bakmasin) "balik yemege goturdunuz dimi hakemi dün?" diye soruordu.. uzun sacli yonetici arkadas bir "hastiiir unuttuk ya" diyor boylelikle hakem'in mactaki tutumu aciklik kazaniyordu..

    sahada futbol oynanirken, skorboarddan sorumlu arkadasa iş düsmüor ve takimlar devre arasina golsuz esitlik ile giriorlardi..

    ikinci yariya galatasaray ilk yaridaki ahenki ile baslayamior, leverkusen sanki devre arasinda bayer fabrakasinda gelistirilen "doping kontrolde cikmaz" haplarini yutarak cikiordu.. fakat leverkusen in kalibi belli oldugundan bir atraksion yapamior, iki tarafta futbol oynamayarak ve ümit karan ofsayta düserek 70. dakikaya kadar geliordu oyun.. bu dakikada lincoln oyuna girmek icin hamle yaparken kurt hoca kalli "şakaaaa" diyip lincolnlen eglenior, onun yerine oyuna hakan baltayi sokuordu.. feldkamp bu dakikadan sonra oyuna mudahale etmek yerine tam 60 yas üstü emekli ayligi alan ananem gibi davranior, kah osurup, kah servet e "le ile baslayan bir sehir soylesene ahmetlen sey edioruz da bilemedik.. lüleburgaz dedim sehir diilmis orasi.." yazili pusula gonderiordu..

    dakikalar 78 civarini gosterirken oyuna kongolu nonda girmek istior, feldkamp ile akcam da adettendir die yanina gidip konusuorlardi. feldkamp ve ahmet akcam in almanca bildigi, nonda'nin kongoca ve fransizca bildigi hesaba katildiginda aralarinda ne konustuklarini gercekten merak ediorum..

    ümit karan kacirmaya devam edior, hakan sükür oyundan cikior, taraftarlar lincoln die bagirior, sonrasinda lincoln oyuna girior, topa toplamdan 7 kere dokunup maci bitiriordu..

    özetle (rrr ye selam olsun) galatasaray'in oyunu deplasman icin umut verior, ama esas gurbetcilerimizin alaman yengelerimize yarin gosterecekleri perfomans merak konusu oluordu.. zira 14 subatta yapilacak klas bir hareket bir hafta sonra alman yengeyi gonderip "ich bin alman, verirsin bana kale arkasindan" (of ne igrenc oldu bu da) leverkusen bileti almalarina ve boylelikle stadin türk dolmasina neden olacaktir..

    bu arada emre tilev in siir kitabini merakla beklioruz biz tüm türk sporseverler olarak..
  • bir yandan geçmişi hatırlatan bir yandan yeni zaferlerin yolda olduğunu gösteren maç.

    otuzuna yaklaşan her galatasaraylı için 18 mart 1992 galatasaray werder bremen maci özel önem arzeder. ne vakit bir avrupa maçında istanbula kar yağsa akıllara werder bremen macinda rotariu nun kacirdigi gol gelir zira yaygın kanaat o top kara takılmayıp gol olsaydı kupayı bremen yerine galatasaray alırdı şeklindeydi. dört sene sonra galatasaray'ın kupayla arasına hayrettin demirbaş girmiş bundan dört sene sonra ise galatasaray geciken kupasına kavuşmuştu. yalnızca sahadaki kar değil oyuncular bizi alıp 2000 senesine götüren bir performansla oynuyordu. maçın başında açılan godfather konulu poster adeta avrupa avrupa duy sesimizi ile başlayan serüvenin geldiği noktayı gösteriyordu.

    her maç oyununa yeni bir şeyler kattığını gördüğümüz servet çetin çalım atış şekliyle "amacım gençlere bu sporu sevdirmek o yüzden göstere göstere atıyorum" mesajını veriyor tek bir hata yapmadan üst düzey avrupa ligleri arasında gol ortalaması en yüksek olan ligin en skorer ikinci takımının forvetlerine pozisyon vermeyen defansın liderliğini yapıyordu. orta sahayı organize eden mehmet topal ingiliz oyuncular gibi her fırsatta kaleyi yokluyordu. forvette ise galatasaray tarihinin iki kralından biri olan hakan şükür rakip defansı duman ediyor daha önemlisi yetmişinci dakikadan sonra rakipten hala hava topu alıyordu. efsane terim takımı gibi ilk senesinde bir saat yüksek tempo yapan takım elbet zamanla doksan dakikaya bunu yayacaktır. ümit karan'ın ben jenerik olmayacak gol atmam şeklindeki tercihi maçın golsüz bitmesine neden olsa dahi birinci kalli döneminde olduğu gibi "okan'ı hakan'ı muhteşem taraftarı" tadında bir umutla önümüzdeki maçlara bakıyoruz.
  • umit karan'in sac bas yoldurdugu ve arda ile mehmet topal'in gene dokturdugu mac.. ve daha da hatta olani servet cetin'in bile hata yapmadan oynadigi ve penaltı veya gole sebebiyet vermeden tamamladigi mac... yazik oldu galatasaray'ima
hesabın var mı? giriş yap