• maç üzerindeki şaibe iddialarına fenerbahçe'li kerim zengin kendi kalesine gol atarak katkıda bulunmuştur.

    (bkz: adamın gol diyor)
  • gecen hafta aslanlarda:

    "(kulup binasinda) adnan polat: ne yazik ki sizinle yollarimizi ayirmamiz gerekiyor herr feldkamp
    feldkamp: peki oyle isterseniz öyle olsun... ama sorabilir miyim acaba benden sonra kim takimi yonetecek
    adnan polat: abdullah avci....

    papermoon'da bir ogle yemeginde....

    istanbul buyuksehir belediyespor baskani göksel gumusdag: abdullah avciyi size veremiyoruz...
    adnan polat: nasil olur?????

    ankaraspor- galatasaray maci:
    melih sendil:galatasaray antronuru cevat güler ile ciktigi ilk maci kazaniyor sayin seyirciler..

    galatasaray trabzon maci:
    lincoln: at bunu ardaaaaaaaa
    arda: goooool"

    (jenerik giriyor burada)

    tarihler 20 nisan'i gosterirken, balik sezonu bitmis, memleketin gündeminde tayyip erdogan'in kaybolmasi ve yerine sawyer in gelmesinden baska bir sey yokken, ki olmasi gerekirken, sanatcilarin tecavuze ugrayip öldügü bir memlekette, istanbul ataturk olimpiyat stadinda (aka buraya stat yapanin... stadi) 90 dakika oynanan, ve galatasaray'in sirasiyla, kerim'in kendi kalesine, lincoln ve kral hakan sükür'ün attigi gollerle 0-3 kazandigi karsilasma..

    galatasaray'in bir teknik direktor diktasindan cok bir oligarsik düzende yonetilmesinden kelli mactan evvel kadrolar "arkadaslar nonda oynasin diyenler.. oynamiyor.. tek forvet cikalim diyenler.... tek forvet cikiyoruz" seklinde yapiliyor, yaklasik 40 bin kisi olimpiyat stadinin rüzgarli yollarinda gecerek yerlerini aliyorlarlardi..

    büyüksehir belediyespor'un yedek klubesinde oturan arif erdem in her bir oyuncuya teker teker gidip subhaneke okumasindan 2 dk sonra mac baslar gibi oldu.. deniz tarafindaki kaleyi (gercekten bir deniz var)kenan hasagic, kuzey ruzgarlarinin tarafindaki kaleyi ise aykut koruyordu..

    mac henuz baslamisti ki sag kanattan linkoln "anam yikilmadi bu hareketle" bagirislari arasinda ortayi cakti, arda turan "sen vurmassan ben vururum" diye bagirip kerim'in topu aglara gondermesini sagliyor, galatasaray macin enuz basinda 1-0 öne geciriyordu.. golden sonra arda'nin kulagina usulca sokulan kerim "bi daa ileriye cikarsan futbol hayatini bitiririm" diyerek arda'yi kitliyor, arda'nin sol kanat bindirmelerinin önüne geciyordu..

    gerek istanbul bridget bardotsporun (b.b. diye kisalticam bundan sonra) gerek de galatasaray'in bu noktadan sonra pozisyon gelistirememesi servet cetin i yildirmiyor, futbol sahalarinda cok az oyuncuya nasip olan "kendi yari sahasinda" yaptigi hareketler ile taraftarlari ayaga kaldirma hadisesine hasil oluyordu.. bi taraftarin "tasssaaagini yiyim senin servet cetin" seklindeki bagirisi cevre taraftarlarca ayiplanarak karsilaniyor, mac boyunca o taraftarla kimse konusmuyor boylelikle ona verilebilecek en büyük ceza verilmis oluyordu..

    lincoln'un ayakkabisi verilen parayi haketmeyecek sekilde yirtiliyor "garantisi var miydi bunun? boyner'den mi aldik.. goturelim pazartesi degistirsinler ya" dialoglari malzemecileri sariyordu..

    ilk yari kaşla göz arasinda bitiyordu.. arda'nin attigi gol sanki az once olmus gibiydi ki ayni hizla devre arasi da bitti.. "nasil oluyor saatler bir türlü bitmezken devre arasi boyle gelip geciyor" seklinde aranjmanlar yapan sabri sarioglu nami diger sabri yetisemedi takim arkadaslarini güldürüyordu..

    ayhan akman mac boyunca "maldanodan neyim eksik" dercesine geri paslarla oynarken ilk yarida hakemle "heeeey heeeey heeey heeey" seklinde neanderthal bir sekilde konusmaya calisiyor, hakemden bekledigi cevabi alamayinca mutsuz oluyordu..

    galatasaray aradigi golu mac boyunca onlarca kez yere düsürülen lincoln'un hem gol hem penaltisi ile kazaniyordu.. sahsen ben orada olsam "bir de penalti cekicez" diye cirkinlik yapardim.. ayrica lincoln hakkinda düsüncem sudur ki, adam cok kolay faul yapilabilen bi adam.. yani ben rakip olsam sinirim bozulurdu.. dokunuyorsun ve düsüyor faul oluyor.. faul mü? evet faul. ama servet cetin'e ayni seyi yapsan düser mi? düşmez.. garip biraz..

    son gol 90+3 de kral hakan sükür'ün ayagindan gelirken galatasaray güzel bir futbolla istanbul b.b.'u geciyordu...

    (kapanis jenerigi bu da)
    haftaya bulusalim haftaya
    aslanlar haftaya, şampiyon haftayaaaaa

    haftaya bulusalim haftaya
    aslanlar haftaya, şampiyon haftayaaaa
  • galatasaray'ın, şampiyonluk yarışındaki en önemli sınavı. deplasmandaki sivasspor maçı ve fenerbahçe derbisi bile beni bu kadar korkutmuyor.

    öncelikle, bana göre şu ara ligin en formda takımı ile oynayacak galatasaray. özellikle necati ateş ve ibrahim akın'ın üstün performanslarıyla son haftalarda yakaladıkları çıkış göz kamaştıracak cinsten. sezonun başında, "küme düşer" denilen rakibimiz, oynadığı futbol, büyük takımlara karşı aldığı sansasyonel sonuçlar ve abdullah avcı yönetiminde elde ettiği başarılarla dikkat çekmeyi başardı.

    süper lig tecrübesizliğine bağlayabileceğimiz puan kayıplarını da son haftalarda önemli ölçüde azaltan belediyespor, galatasaray'ın yoluna taş koyabilecek güçte.

    galatasaray cephesinde ise son zamanlarda bariz bir gol sıkıntısı gözleniyor. son on maça bakacak olursak, beşiktaş, kasımpaşaspor, gaziantepspor, gençlerbirliği` : ilk kupa maçı` gibi takımlara karşı gol bulamayan, görece iyi oynadığı maçlarda bile konyaspor, trabzonspor, ankaraspor, gençlerbirliği gibi rakiplerine tek gol atabilen, denizlispor maçını da servet'in mucize golüyle geçebilen bir galatasaray görüyoruz. teknik direktör sorunu da ayrı bir handikap.

    kısacası, gol sıkıntısı çeken galatasaray ile, temposunu tutturmuş bir necati-ibrahim akın ikilisine sahip taş gibi istanbul bb arasında oynanacak çok zorlu bir maç olacaktır.

    ikinci olarak bir boyutu daha var ki, adı teknik direktör arayışındaki galatasaray'la anılan abdullah avcı ve kiralık olarak oynamakta olan necati ateş gibi isimlerini bu maçta "yatacağı" söylentileri, özellikle fenerbahçe cephesinden şimdiden yayılmaya başladı.

    öncelikle durumun iyice bir anlaşılabilmesi için şu örnekleri hatırlayalım;

    (bkz: 9 mayis 2004 trabzonspor galatasaray maci)
    (bkz: 10 nisan 2005 galatasaray trabzonspor maci)
    (bkz: 7 mayis 2006 besiktas galatasaray maci)

    bu maçlar öncesinde de fenerbahçeli kardeşlerimiz "şaibe olacak", "galatasaray yatacak", "trabzon yatacak", "beşiktaş yatacak" türünden yaygaralara internet sitelerinden, basındaki kalemşörlerinden, hatta resmi ağızlardan başlamış, uefa'dan gözlemci talep edecek kadar da ileriye gitmişlerdir.

    tabi maçlar bekledikleri gibi neticelenmeyince, çıkıp "yanlış düşünmüşüz, kusura bakmayın" tarzı açıklamada bulunmak gibi bir adetleri de yoktur. zaten mühim olan ortamın maçtan önce gerilmesidir. bu şekilde, oynanacak maçın iki tarafı üzerinde de baskı oluşturulur. sonuç zaten her halukarda işe yarayacaktır.

    istanbul bb spor ile galatasaray arasındaki maçın sonucu üzerine yapılan spekülasyonlar üzerine sözlükten bile şöyle bir örnek verilebilir;

    (bkz: #13065810)

    bu tahminci arkadaşlarımızın çıkış noktası doğal olarak, galatasaray kökenli abdullah avcı'nın teknik direktör oluşu, bu kişinin gelecek sezon için galatasaray tarafından teknik direktörlüğe getirilmesi ihtimali ve necati ateş'in de kiralık olarak belediyede forma giyiyor olması.

    peki arkadaşım, madem eski futbolcularımızın ve galatasaray kökenli teknik adamlarımızın bize "yatmak" gibi bir alışkanlıkları var, 24 şubat 2008 galatasaray kasımpaşaspor maçına ne diyeceksin? eski futbolcumuz uğur tütüneker'in teknik direktörlüğünü yaptığı, fatih akyel'in, cihat arslan'ın forma giydiği, ligden düşmesine kesin gözüyle bakılan kasımpaşa neden yatmadı galatasaray'a. neden kendi evimizde bize yenilmeyip üç puandan, olası bir şampiyonluktan etti bizi?

    evet, sana soruyorum.

    uğur tütüneker abdullah avcı'dan daha kötü bir galatasaraylı mıydı? ya da altyapımızdan çıkmış ilyas kahraman cihat arslan'dan daha mı fanatik? nedir arkadaşım dayanak noktan?

    ya galatasaray puan kaybederse ne yapacaksın? o zaman beşiktaşlı ibrahim akın mı kurtarmış olacak istanbul bb spor'un onurunu? tövbe ya..

    yeri gelmişken belirtmek istediğim bir şey var ki, şu sözlük ortamında yaklaşık dört senedir yazıp çiziyorum ama "götümüze girebilir" hadisesine bir türlü ısınamadım. dahası yukarıda bahsettiğim durumlarda asıl söyleyeceklerimi yazamıyorum, küfür repertuarımı ortaya dökemiyorum ya, hakikaten çok müteessir oluyorum be sözlük. neyse, senin de canını sıkmayayım durduk yere..
  • istanbul bb spor 'un maça değil kavgaya geldiğini düşündüğüm maçtır. maçtan önce açıkcası bu takımın büyüklere karşı sergilediği futboldan dolayı korkuyordum. lakin maçı izlerken "lan derbi öncesi lincoln sakatlanacak" diye korkmaya başladım. maçın hakemi selçuk dereli'nin 55 yaşındaki emekli babam kadar göbek yapmış olup hala maç yönetmesi üstüne birde bu katliama mahalle maçı modunda " birşey yok lan kalk ayağa" muamelesi yapması taraftarı iyice çileden çıkardı. jikuzu denen arkadaşın attığı tekmenin aynısı lincoln'e bundan 2-3 maç önce aynen atılmıştı. aylık 50 milyar maaş alan futbolcuların tekniği iyi oyuncuları durdurma yolu bu demek. hayır o arkadaşlarında emeği söz konusu ama hakem kendilerinin hakkını yiyince vay arkadaş hakem bizim hakkımızı yedi , bizde alın terimizi döküyoruz ekmek parası muhabbeti yapmayı biliyorlar .ben sert giriyim adamı durdurayım , egomu tatmin edeyim de adam sakatlanmış veya bu herife milyon dolarlar verilmiş hiç umurlarında değil. son sözlerimden efendi gibi oynayan bütün anadolu kulüplerinde top koşturan oyuncuları tenzih ediyorum.
  • maçı galatasaray'ın kazanması gayet normaldi ancak lincoln'ün muhteşembir futbol oynadığını söyleyenlere iki çift lafım var. adam ikili mücadelelerde çok kolay yere düşüyor. belki dün özellikle tjikuzu ile yaşadıkları sert mücadeleler dışında her yere düştüğü pozisyonda numara yapıp hakeme itiraz etti.

    attığı golde bile müdahale olmamasına rağmen yaptığı vuruş kötü gidince ve yere düşünce gol olup olmadığına bakmadan hakeme dönüp elini kaldırdı. etraftan gelen gol sesi sonrası kendisine koşanları görüp bir anda şaşırtıcı biçimde sevinmeye başladı gole.

    ibb'de ibrahim akın çok kötüydü. tjikuzu iyi oynadı.

    bu maçta art niyet aramanın anlamı yok belki ancak arayanları da "sizin takımınızda 8 yabancı var konuşmayın heleleololoy" diyerek def etmeye çalışmak mantığa sığmıyor.
  • sampiyonlugu getiren eski galatasaray'li oyuncu genc aydin'in thierry henry tarzi sutuyla saibe suphelerini dogruladigimiz mactir. saka bir yana bu her mactan once "biz diyelim de saibe olmasin" tarzi manipulatif oyunlari becermek icin ne kadar amator oldugumuzu gordugumuz anlardan biri oldu. zaten sallanan tum tekmeler olsun, mucadele olsun kazara paranoyak bir kisim insana su ana kadar pek firsat verilmedi macta.
  • yatanı kalkanı bilmem ama bahisseverler için bu maçın 2.5 gol üstü biteceğini söyleyebilirim. coşun, coşturun.

    not: tutmazsa direk silerim bu entryi. ki ben de basıcam zaten. üstüme gelmeyin.
  • kerim zengin'in 3. dakikadaki kendi kalesine golüyle galatasaray 1-0 öne geçmiştir
  • eski futbolcuları bülent uygun'un çalıştırdığı sivasspor'u deplasmanda 1-4 gibi bir skorla yenerken neşe içinde taklalar atan bir kısım fenerbahçeli futbol pıtırcığının, galatasaray abdullah avcı'nın çalıştırdığı istanbul bb spor'u 3-0 yendi diye salyalar akıtarak "şaibe" söylentileri yaymasına sebep olmuş maçtır.

    zaten bülent uygun da "biz şampiyon olamayız" diye demeç verip duruyordu. bundanmış demek..

    peşin edit: nasıl oluyormuş?
  • haftalar öncesinden tüm galatasarayın olimpiyat stadını dolduracağı haberlerini duyan büyükşehir belediyesi yönetiminin ne koparırsak kardır mantığı ile bilet fiyatlarını yüksek tuttuğu karşılaşmadır.
    kapalı tribünler 40 ytl den satılırken güney kale arkası tribünü 20 ytl den satılacaktır.

    daha önceki maçları en az seyirci ile rekorlar kırarken hazır yılda bir kere dolma ihtimali bulunan dağ başındaki atıl stadyuma bu kadar pahalı bilet fiyatları ancak istanbul büyük şehir belediyesine yakışır politikalardan biridir.

    kendilerini kutlar, nefretlerimizi sunarız.
hesabın var mı? giriş yap