• ibrahim toraman'in 70 dakika boyunca sag kanatta sacmalayan serdar ozkan'a "bak kocum yapman gereken bu" diyerek guzel bir ders verdigi mac. tabi serdar ozkan kendini geli$tirmeye inansa sabri'den bile feyz alir ama nerdeee...
  • ilk yarida en ciddi iki atagini, kendi forvet oyunculariyla, kendi kalesine yapan besiktas'in, nobre'nin kornerden gelen topa inanilmaz bir zamanlamayla caktigi kafa ile havaya girerek kazandigi mac olmustur.
    acilan rakip geride bos alan birakacak dusuncesiyle sahada tutulan serdar ozkan, besiktas yedek kulubesine hakarettir. yetmedi, hirsimi alamadim. serdar ozkan'in bu haliyle oynatilmasi bence turk futboluna hakarettir.

    tupcu baskan giderken arkasindan teneke calanlarin arasinda kesinlikle ben de olucam ama yaptigi bir hayirli is varsa, o da nobre'yi almaktir.
  • ilk yaridaki besiktas'in muthis bali ve antep'li oyuncularin beceriksizligi sayesinde besiktas'in rahat kazandigi mac oldu. aksi halde cok zora girecekti oyun.

    tabata nın olmayisi ile zaten besiktas 1-0 onde basladi. tabata olsaydi bu maç kesinlikle böyle olmazdi bi kere bunu söylemek istedim çok sevdigimden heralde japon asilli brezilya'li oyuncuyu.

    fabian ernst 'i biz transfer etmis olamayiz heralde onu bize aciyan biri önerdi öyle tahmin ediyorum. adam sakin sakin oynuyor, istegi yere pasini atiyor, hucuma cikiyor. harika birsey yani her takıma lazim.

    trabzon macinda is yapan bobo ve nobre 'yi oynatmak icin yusuf 'u kenara cekti. bu sefer pas atan oyuncu olmayinca sıkıntı yasadi besiktas. serdar özkan'dan beklemedik aslında o da zaten yapamadi. macın başında bobo'ya atmasi gereken pasi hatırlayin. iki defans oyuncusu arasinda atmasi gerekiyordu cale bu pasi gokhan zan ile sivok'un arasindan atmisti gecen maç ama serdar özkan bunu yapamadi cok basit bir pasi atamadi, düşünemedi.

    serdar özkan ayrca önü bomboşken ceza sahasi yayından sol ayagiyla cok kotu bir vurus yapti. herkes kadar kötümser degilim kötü oyuncu degil tabi. sadece tekinigi turkcell super lig'inin ortalamasindan biraz yukarda baska bir özelligi yok. ne hızlı bu adam ne güclü ne de iyi sut cekebiliyor. sadece adam mal mal beklerse onu yalandan çalımlıyor işte. serdar besiktas'ta oynar ama besiktas serdar ile anca intertoto 'da oynar...

    ibrahim toraman bence yine vasatti son goldeki asisti ise beleşti biraz antep'li oyuncular basmadi bile. maç izlerken dikkat edin üzülmez ve toraman topu nasil zor kontrol ediyorlar nispeten üzülmez daha iyi orta aciyor. yani su maçı ingiltere'de yayınlasalar bir kisi izlemez. bu kadar kötü orta yapmaya hakkı yok bu oyuncularin.

    anlamadigim sey neden gokhan zan ile basliyoruz zapo varken. yani ciddi hatalar yapiyor bu adam. bu maç da yaptı. denizli, gokhan zan ısrarından vazgecmeli.

    delgado ile ekrem dag bir an once iyilessin cunki sacma sapan bir futbol oynuyoruz. surekli defanstan sisirilen uzun toplardan sıkıldım artık. holosko mu? o iyilesmesin denizli'nin onu oynatacagini sanmiyorum su ara. yedek oturmasina dayanamam.
  • serdar özkan'ın giderek korku filmi kıvamı almaya başladığını gösteren maç. maç başına isabetli pas sayısı hep 2.5 altı oluyor. top ona geldiğinde küçük kardeşim gözlerini kapatıyor.
  • serdar özkan'ın feyz alması gereken oyuncu olarak ibrahim toraman'ı görmesiyle futbolu bırakıp penye konfeksiyon işine girmesini gerektiren maç. yani şu toraman'ın sevmeyeni boldur, ama şu maçta yaptığı hareketi nicedir senden göremedik serdar kardeşim, anla ki ne tırışka bir hallerdesin.

    beşiktaş aslında maça çok arzulu başladı ve ilk beş dakika "lan gene trabzon gibi domine edeceğiz oyunu herhalde" diye düşünürken, sağolsun futbolcular "olur mu ağbi, kolay mı öyle deplasmanda galip gelmek, dur bi hele" diyerek geleneksel deplasman sıçışlarını sergilemeye başladılar. hem de nasıl! stoper vazifesiyle rakiplerini stop etmesi gereken gökhan zan, gelene geçeni ceza sahasına buyur ederken, ibrahim üzülmez kardeşimiz ceza sahasında yanından tren gibi geçen beto'ya "aman kardeş ben yokmuşum gibi davran" diyerek ellerini açıp koridorlar bırakmaktadır. bobo, topla ceza sahası yerine sağ kanatta buluşurken, serdar özkan "lan şu bobo'nun yanına gidip mi pozisyonun içine sıçsam, yoksa nasılsa top gelir onu da çalım atayım derken mi bok etsem" diye papatya falı açmakla meşguldür. cisse efendi "ben yokum beni karıştırmayın" şeklinde oynarken, mustafa denizli hocamız saha kenarından "du bakali n olecak" bakışlarını ilk yarı boyunca atmıştır. bu yarıda g.antep'in kaçırdığı gollere bir futbolsever olarak ben utandım.

    ikinci yarı maç başına nerdeyse 300 korner ortalaması yakalamaya çalışan beşiktaş, bunlardan hiçbirinin gol olmaması imkansıza yakınsadığından mert nobre ile ilk golü bulmuş, zaten sonrasında oyunun cılkı çıkmıştır: g.antepspor'un bozuk oyun düzeni açısından beşiktaş'a ayak uydurmasıyla, beşiktaşlı oyuncular bu sefer iyi gibi oynamaya başlamışlardır. yalnız serdar özkan'ı şu cümlenin bile dışında tutmak, yazarın değil, serdar kardeşimizin marifetidir.

    beşiktaş'ın ilk golünden sonra her iki tarafın da oynadığı futbolu yorumlamak oldukça yersiz, zira iki tarafta bir pes 2009 maçına çevirmişlerdir sahadaki oyunu. özellikle toraman'ın taşıyıp nobre'ye attırdığı gol bildiğin pes golüdür.

    bir oyuncuya ayrı bir paragraf açmak lazım: fabian ernst. bu adam gelene kadar ödenen paralara, her mevkiye bu kalitede bir adam alınsaydı, beşiktaş şu an dört nala şampiyonluğa koşuyor, uefa'da yoluna devam ediyor olurdu. beşiktaş'ın ligin ikinci yarısındaki göre güzel oyununun en büyük sebebi bu adamın orta sahada rakibi bozması ve takımın üzerindeki baskıyı her daim bir şekilde azaltmasıdır. hani emniyet sübabı diye bir kavram varsa, tam bu adam içindir.

    hakemi atlamayalım. fena bir maç yönetmedi, ilk yarı buz gibi penaltısı gitti g.antep'in, ayrıca tabanla topa girme uygulamalarında standartı pek tutturamadı, bir de rüştü'ye çıkan sarı kartı çoğu kişi gibi ben de anlamadım. taraftara alkış tutmanın nesi sarı kart, bildiğim kadarıyla oradaki beşiktaş taraflarlarına yaptı o alkışı. e, peki kendi taraftarını coşturmak suç mu yani, ligde onlarca futbolcu var maç içinde tirbünleri ateşlemek için el kol hareketi yapan. saçma sapan bir karttı ve rüştü önümüzdeki hafta cezalı duruma düştü. son olarak da, rüştü'nün gözüne ayna tutan arkadaşı gerçekten tebrik ediyorum.

    edit: okanist diyor ki ayna değil, lazer imiş.
  • başlamadan önce yapılan, 3 - 1 lik beşiktaş galibiyeti tahmini içeren entry'i zamanının ötesine yollayan maç.
    sorarım sizlere 3 - 0 oldu fena mı oldu?

    (bkz: bu da mi gol degil)
  • nobre ve bobo'nun çok müsait iki pozisyonda gol kaydına muvaffak olamadığı maç. ikisinde de rüştü köşeye gitmekte olan topu iyi kontrol etti. evet, "rüştü". öyle bir maç oluyor sevgili futbol severler.
  • ibrahim toraman' ın maçtan önce ne içtiğini ciddi ciddi merak ettim şimdi. geçen hafta üzülmez' in içtiğinden içmiştir herhal..

    (bkz: ibrahim üzülmez)
    (bkz: 15 subat 2009 besiktas trabzonspor maci)
  • "izleyip, kanser olmaya bir adım daha yaklaşsam mı" diye düşündüren maçtır.
hesabın var mı? giriş yap