• ridvan dilmen'in hasan sas 35 metre civarindan frikik atmadan once kurdugu sarkastik cumleyle beni benden aldigi mactir ayrica;

    "hasan'in oradan 70 tane golu varya ondan vuruyor oradan"
  • beşiktaş'ın yıllardır süregelen ricardinho'yu kullanamama alışkanlığının benzeri olan lincoln'u kullanamamanın zirve yaptığı, yanına linderoth'un da eklendiği maçtır.
    sıkı bir cm, fm oyuncusu olarak söyleyebilirim ki elinde lincoln gibi bir oyuncun varsa listenin başına bu adamı yazar, oyun kurgusunu bu adamı oynatmak üzerine kurarsın. nasıl olur, efendim lincoln'u orta sahanın az önüne monte ettikten sonra soluna arda'yı, sağına da hasan şaş'ı koyar, bunlara da dersin ki çapraz koşular yapın, lincoln'e yakın oynayın, üçgenler kurun ne yapın edin bu adamın demarke kalmasını sağlayın (bu taktik zamanında hagi için fatih terim tarafından emre belözoğlu ve okan buruk'a uygulatılmış taktiktir), arkasına koyarsın duvar gibi linderoth'u, dersin ki bu adam sırtını sana dayayacak, top bizdeyken yakın oyna bu adama, önüne de bir adet (arapaslar için) koşan ve boş alan yaratan (serkan çalık, hakan şükür, shabani nonda) bir adet de (uzun paslar ve ortalar için) tek vuruş adamı (ümit karan, özgürcan özcan) koyarsın veya tek forvet çıkıp (ki o zaman yetenek çeşitlililiği açısından en uygun aday olarak nonda'yı görürüm) deplasmanda kolay bir takımla oynadığını düşünüp nasıl olsa gol bulurum yeter ki kaza golü yemeyeyim diyerek iki mehmet'ten birini (neredesin be ayhan) koyarsın. veya hasan'ı sola, arda'yı lincoln'un yanına alıp sağ kanada barış'ı koyarsın. geri dörtlü zaten belli. olasılıklar o kadar çokken lincoln'u forvete dayayıp linderoth'u sağ kanatta oynatmak ve ilk yarıdaki felaket oyunun müsebbibiymiş gibi 2. yarıda oyundan almak böyle bir kadroyu elinde bulunduran deneyimli bir teknik direktöre yakışmıyor. bakın fenerbahçe'ye nasıl tüm oyunu alex'in etrafında döndürüyor, semih gibi çok aman aman yetenekli olmayan ancak dikine koşan bir forvete çatır çatır gol attırıyor... böyle oynatılacaksa yazık verilen onca paraya, inamoto ve iliç'le de bu kadar madara olabilirdik zaten. yıllardır 10 numara 10 numara diye ağlayan takım 10 numarasını buldu ama en fazla 5-6 numara oynatıyor adamı, demek ki bize fazlaymış, takımın lincoln'e ihtiyacı yokmuş... yıllardır boşuna ön libero beklemişiz biz meğer eksiğimiz sağ kanatmış (hem de ilk 18'de sağ kanatta oynayabilen 3 oyuncu varken)...
  • yan hakemin muhtemelen sudoku çözdüğü bir anda gol gelmiştir.
  • ligde olsa bir kac takimin ligden cekilmesine yol acabilecek karsilasma. yillardir gormedigim kadar bariz bir ofsayt ve alakasi bile olmayan bir penalti. ustune de kaymak olarak kirmizi kart. hakem muhtemelen kariyerini bitirdi ama galatasaray'in da onunu acti. umarim galatasaray bu rezalet oyununu bundan sonraki maclarda da devam ettirmez. neyse yillardir turk takimlar hakemlerden cekti biraz da bize calissinlar.. o degil de o nasi hakem lan?!
  • tek elle tutulur yanı panionios taraftarı olan, bu yönüyle bundan böyle mümkün olduğunca sözlüğe maç yazmamaya çalışan bana bu satırları yazdıran maç.

    sen üç sıfır yenik ol, bunlardan ikisi hakem tarafından rakibe hediye edilmiş olsun ama son düdüğe kadar takımını destekle, hopla zıpla, eğlen. bizim üç büyük taraftarın tepkilerini merak ediyorum böyle bi durum karşısında... işin doğrusu yenince desibel rekoru kırıp yenilince futbolcu ıslıklamak da değil. yenilmek de yeri gelince güzel çünkü futbol ve taraftarlık esas itibariyle güzel.

    helal olsun.
  • bir galatasaraylı olarak böyle kazanmak istemediğim karşılaşma. ayıptır yazıktır, hadi hakem 2-3 metrelik ofsaytı görmedi insanlık hali, ama övüp övüp bitirilemeyen, "yeni saviola" olarak nitelendirilmeye başlanılan gencecik çocuğun kendini yere atmasını hazmedemiyorum arkadaş. arif erdem ile büyüyen bir nesiliz, centilmenliğe aykırı hareketleri yüzünden ondan ne kadar hazzetmiyorsam artık serkan çalık'a da aynı hisleri besliyorum. istediği kişi olabilir isterse pele olsun. önce adam olucan adam. ha bi de güntekin onay abimiz de hala "hakan şükür girdi şöyle oldu böyle oldu" diyor, sana da ayrı ayıp. bir galatasaray maçı izlerken bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum.

    (bkz: ben sporcunun zeki cevik ve ahlaklisini severim)*

    edit: zamanın ötesine gönderen sevgili galatasaraylı arkadaşlarım, sizlerden özür dilemek istiyorum. çünkü sporcunun zeki, çevik ve en önemlisi ahlaklısı yerine artık uyanık olanı, kendini yere atanı, hakemi kandıran düzenbazı makbul olmuş. ben nereden bileyim bunu, lütfen kusuruma bakmayın.
  • kalli nin haftasonu istanbul büyükşehir belediyesi ile oynanacak yılın derbisine as oyuncularını sakladığı, arda ve linderoth u sağ kanatta deneyerek dahiyane taktiği ile istanbul bş. blds. nin afallamasını sağladığı maç.tebrik ediyoruz..
  • güntekin onay'ın "bu maçta en çok kimi beğendiniz?" sorusuna rıdvan dilmen'i n "hakemleri beğendim." diyerek güldürdüğü, izlemesi güzel bir maçtı.
  • kalli'nin kelimenin tam anlamıyla futbol dersi verdiği maç olmuştur ilk yarı itibariyle...futbol nasıl oynanmaz, ilk 11 nasıl kurulmaz, bir takımın içine ne kadar edilebilir bütün bunları uygulamalı olarak gostermekte kendisi. genç teknik direktör adayları için kaçırılmayacak bir fırsat.
  • hakemin arda ile verkaça girip, yunan kalecinin solundan topu ağlara bıraktığı maç.. şaka lan şaka, ama gerçekleşirse de şaşıracak halimiz yok, du bakalım ilgiyle izliyoruz..
hesabın var mı? giriş yap