• film seçmeye çalışanlara yardımcı olabilecek şöyle bir liste var. kendim için film seçmeye çalışırken, sözlükçüler de faydalansınlar dedim, yani utanıyorum ama copy-paste değil, alın teri... gene de filmlerin yarısı bile yok, ara ara baktıkça eklerim artık.

    açılış filmi:
    - paris'te son konser (bkz: le concert) - yönetmen: radu mihaileanu - imdb: 7.9 - fragman not: mélanie laurent (inglourious basterds) var.

    uluslararası yarışma:
    - sevdiğim her şey (bkz: wszystko, co kocham) - yönetmen: jacek borcuch - imdb: 7.5 - fragman
    - matmazel chambon (bkz: mademoiselle chambon) - yönetmen: stéphane brizé - imdb: 6.5 - fragman
    - annemi öldürdüm (bkz: j'ai tué ma mère) - yönetmen: xavier dolan - imdb: 7.4 - fragman
    - akıntıya karşı (bkz: contracorriente) - yönetmen: javier fuentes-león - imdb: 9.6 - fragman kendime not: izle bunu.
    - orijinal altyazılı (bkz: v.o.s.) - yönetmen: cesc gay - imdb: 5.7 - fragman
    - aşkın son mevsimi (bkz: the last station) - yönetmen: michael hoffman - imdb: 7.3 - fragman not: tolstoy'un son yılı.
    - surat (bkz: visage) - yönetmen: tsai ming-liang - imdb: 6.0 - fragman not: louvre müzesi ısmarlamış bu filmi.
    - fobidilya (bkz: phobidilia) - yönetmenler: yoav paz ve doron paz - imdb: 7.2 - fragman (bkz: agorafobi)
    - gainsbourg (bkz: gainsbourg) - yönetmen: joann sfar - imdb: 6.9 - fragman (bkz: serge gainsbourg)
    - nowhere boy (bkz: nowhere boy) - yönetmen: sam taylor wood - imdb: 7.4 - fragman not: john lennon'ın hayatı, son 10 yılın en iyi müzik filmi demişler, şüpheliyim.
    - şeylerin boktanlığı (bkz: de helaasheid der dingen) - yönetmen: felix van groeningen - imdb: 7.7 - fragman not: kötü saç modellerinden kaçmaya çalışan bir çocuğun hikayesi gibi.
    - mao'nun son dansçısı (bkz: mao's last dancer) - yönetmen: bruce beresford (bkz: driving miss daisy) imdb: 7.4 - fragman not: balet li cunxin'in hayatı. bıkmadılar anti-komünizm propagandalarından.
    - bendeniz, don juan (bkz: io, don giovanni) - yönetmen: carlos saura - imdb: 6.8 - fragman

    sinemada insan hakları yarışması:
    - babil'in oğlu (bkz: son of babylon) - yönetmen: mohamed al-daradji - imdb: 7.5 - fragman not: oğlunu arayan ıraklı anne.
    - ajami (bkz: ajami) - yönetmenler: scandar copti ve yaron shani - imdb: 7.0 - fragman not: israil
    - denizden gelen (bkz: denizden gelen) - yönetmen: nesli çölgeçen - fragman not: türkiye'deki afrikalı mülteciler
    - özgürlük (bkz: korkoro) - yönetmen: tony gatlif - imdb: 6.7 - fragman not: nazilerden kaçan bir çingene ailesi
    - hücre 211 (bkz: celda 211) - yönetmen: daniel monzón - imdb: 7.9 - fragman not: hapishane ayaklanması, komedi
    - anlat şehrazat (bkz: ehky ya scheherazade) - yönetmen: yousry nasrallah - imdb: 7.8 - fragman not: mısır
    - iki balayi (bkz: medeni mesec) - yönetmen: goran paskaljevic - imdb: 6.9 - fragman
    - tropikal tanrı (bkz: moloch tropical) - yönetmen: raoul peck - imdb: 8.0 not: haiti
    - kuzeysiz (bkz: norteado) - yönetmen: rigoberto perezcano - imdb: 7.8 - fragman not: meksika
    - sıradan insanlar (bkz: ordinary people) - yönetmen: vladimir perisic - imdb: 7.4 - fragman
    - tanrının gittiği gün (bkz: le jour où dieu est parti en voyage) - yönetmen: philippe van leeuw - imdb: 7.1 - fragman not: ruanda

    türk sineması 2009-2010
    - ben gördüm (bkz: min dit: the children of diyarbakir) - yönetmen: miraz bezar - imdb: 7.9 - fragman not: izleyiniz, izlettiriniz.
    - kıskanmak (bkz: kıskanmak) - yönetmen: zeki demirkubuz - imdb: 7.5 - fragman
    - büyük oyun (bkz: büyük oyun) - yönetmen: atıl inaç - imdb: 6.5 - fragman
    - bal (bkz: bal) - yönetmen: semih kaplanoğlu - imdb: 8.2 - fragman
    - ses (bkz: ses) - yönetmen: ümit ünal - imdb - fragman
    - kosmos (bkz: kosmos) - yönetmen: reha erdem - imdb: 6.6 - fragman
    - acı (bkz: acı) - yönetmen: cemal şan - imdb - fragman
    - teslimiyet, beton park, taşlaşan vicdanlar ve seyid de ilginç gibi.

    akbank galaları:
    - ayrılık (bkz: die fremde) - yönetmen: feo aladag - imdb: 8.1 - fragman not: sibel kekilli var.
    - greenberg (bkz: greenberg) - yönetmen: noah baumbach - imdb: 6.8 - fragman
    - bay hiçkimse (bkz: mr. nobody) - yönetmen: jaco van dormael - imdb: 7.8 - fragman not: sliding doors gibi bir şey mi ne?
    - büyük hata (bkz: chloe) - yönetmen: atom egoyan - imdb: 7.7 - fragman not: üçlü aşk
    - tek başına bir adam (bkz: a single man) - yönetmen: tom ford - imdb: 8.0 - fragman not: beklediğimden iyiydi bu film.
    - kontrol limitleri (bkz: the limits of control) - yönetmen: jim jarmusch - imdb: 6.2 - fragman
    - ben ve orson welles (bkz: me and orson welles) - yönetmen: richard linklater - imdb: 7.4 - fragman not: plastik çocuk alarmı
    - savaş sırasında yaşam (bkz: life during wartime) - yönetmen: todd solondz - imdb: 7.5

    dünya festivallerinden:
    - akvaryum (bkz: fish tank) - yönetmen: andrea arnold - imdb: 7.6 - fragman not: hip hop
    - rehine (bkz: rapt) - yönetmen: lucas belvaux - imdb: 6.9 - fragman
    - plato (bkz: altiplano) - yönetmenler: peter brosens ve jessica woodworth - imdb: 7.3 - fragman
    - ufaklık (bkz: la pivellina) - yönetmenler: tizza covi ve rainer frimmel - imdb: 7.5 - fragman
    - beyaz insan (bkz: white material) - yönetmen: claire denis - imdb: 7.5 - fragman not: isabelle huppert var.
    - şişme bebek (bkz: kuki ningyo) - yönetmen: hirokazu kore-eda - imdb: 7.6 - fragman not: canlanan şişme bebek.
    - etek günü (bkz: la journee de la jupe) - yönetmen: jean-paul lilienfeld - imdb: 6.7 - fragman not: isabelle adjani delirip öğrencilerini rehin alıyor.
    - lübnan (bkz: levanon) - yönetmen: samuel maoz - imdb: 7.8 - fragman
    - yuva (bkz: le refuge) - yönetmen: françois ozon - imdb: 6.7 - fragman

    yıllara meydan okuyanlar:
    - zulüm (bkz: persecution) - yönetmen: patrice chéreau - imdb: 5.8 - fragman not: manyak eski sevgili filmi, charlotte gainsbourg var.
    - yabani otlar (bkz: les herbes folles) - yönetmen: alain resnais - imbd: 6.8 - fragman
    - 36 dağ manzarası (bkz: 36 vues du pic saint loup) - yönetmen: jacques rivette - imdb: 7.4 - fragman not: sirk filmi. jane birkin var.
    - kötü polis (bkz: the bad lieutenant: port of call - new orleans) - yönetmen: werner herzog - imdb: 7.1 - fragman

    genç ustalar:
    - doronship 77 (bkz: 77 doronship) - yönetmen: pablo agüero - imdb: 7.8 - fragman
    - balığa çıkmak için kötü bir gün (bkz: mal dia para pescar) - yönetmen: alvaro brechner - imdb: 6.9 - fragman
    - üstüne alınma (bkz: rien de personel) - yönetmen: mathias gokalp - imdb: 6.2 - fragman
    - tehrun (bkz: tehroun) - yönetmen: nader t. homayoun - imdb: 8.9
    - yepyeni bir hayat (bkz: yeo-haeng-ja) - yönetmen: ounie lecomte - imdb: 8.3 - fragman
    - paris'e beş saat (bkz: hamesh shaot me'pariz) - yönetmen: leonid prudovsky - imdb: 7.0 - fragman not: güzelce bir aşk hikayesi gibi.
    - ıslık çalmak istersem, çalarım (bkz: eu cand vreau sa fluier, fluier) - yönetmen: florin serban - imdb: 7.7 - fragman
    - köprünün öte yanındaki adam (bkz: paltadacho munis) - yönetmen: laxmikant shetgaonkar - imdb: 8.3 - fragman
    - gözleri tamamen açık (bkz: einam pkuhot) - yönetmen: haim tabakman - imdb: 7.2 - fragman not: birbirine aşık iki aşırı dindar yahudi erkek.
    - yolda (bkz: na putu) - yönetmen: jasmila zbanic - imdb: 7.6 - fragman
  • kendim için hazırlamış olduğum, filmlerin yanında imdb puanları yazan excel formatındaki festival çizelgesini sözlükçülerle paylaştığım festival.

    gayet tabi imdb puanları aldatıcı olabilir. örneğin lars* abimizin forbrydelsens element'i 6,7 görünmekte. ama yine de hiç bir fikrimizin olmadığı filmleri seçmede büyük oranda işe yaradığını söyleyebiliriz.

    imdb puanlı seksi excel çizelgesi için tıklayın

    not: çizelgede bir de hafta içi saat: 19.00'a kadar olan tüm filmlerin çıkarıldığı çalışanlara özel kısmı mevcuttur. ayrıca filtre uygularsanız daha rahat seçimler yapailirsiniz. bu arada emeksiz festival olmaz ulan!!

    alternatif link
  • yer: yeni rüya sineması. filmin başlamasına birkaç dakika var. numarasız bilet sahipleri yerleşecek boş koltuklar aramakta. yanımda oturan, zannımca yedi renk lale kart sahibi teyze ve önündeki koltukta oturan genç adam arasında yaşanan ve benim de dahil olmak durumunda kaldığım diyaloğu hatırladığım kadarıyla aktarmak isterim:
    teyze: biletinizde bu koltuk numarası mı var?
    adam: hayır.
    teyze: o zaman kalkar mısınız ordan, göremiyorum?
    (kısa bir sessizlik)
    adam: nasıl ya, ben kalkarsam başkası oturacak.
    teyze: hayır efendim belki boş kalacak ve ben rahat rahat göreceğim. niye şansımı engelliyorsunuz.
    (adam mülayim çıkıp hemen yandaki koltuğa geçer. yani benim önümdeki koltuğa.)
    ben: yahu hanımefendi ne absürt (entelektüel bir platform olması sebebiyle özellikle absürt kelimesini kullandım. yoksa saçma da diyebilirdim) bir talepte bulunduğunuzun farkında mısınız? ayakta insanlar var görmüyor musunuz? ne demek önüm boş kalsın.
    (teyze beni iplemediğini belirten bir bakış atar. bu kez ben önümdeki koltuğa geçen adamı dürterim gülümseyerek)
    şimdi de benim önümü kapattınız beyefendi. kalkar mısınız lütfen?
    (adam kalkıp tekrar eski koltuğuna geçerken kadının talebinin saçmalığına yeni uyanmışçasına söylenmeye başlar. durum alaylı ve eğlenceli bir hal alınca teyze kendini yalnız hissedip yanımdan kalkar ve kendine yakıştığına inandığı kraliçe koltuğunu arayışa başlar.)
    cidden bu lale kartlardan sebep mi garip ve şımarık seyirci modelleriyle sık sık karşılaştım. bu bilmem kaç liralık kart sahibi olanlar sinema salonunda gereksiz şımarıklıklara girişiyorlar, ne cins hareketler bunlar yahu. bi sakinleşip filminizi izlesenize diyesi geliyor insanın.
  • gittiğim hemen her seansında etrafımdakileri uyarmak durumunda kaldığım festival. eskiden festival gelsin de şöyle film izlemeyi bilen insanlarla film izleyeyim diyordum, bu sene ise her seansta "keşke dvd'sini bekleseydim, evde rahat rahat izlerdim" diyorum. arkadaşım sevgilinle filmin kritiğini filmden sonra kahve içerken yap, canın patlamış mısır yemek istiyorsa filmden önce ye illa film sırasında yiyeceksen rica ediyorum sessiz ye, bir de rica edeceğim filmden önce nasıl bir film izleyeceğine dair bir araştırma yap öyle bilet al (1920'deki filmi izlerken abartılı mimiklere gülmenin, 1960'larda yapılmış filmde "sana şunu diciğim" diye konuşulmasına gülmenin, reha erdem filminde bazı planların uzun tutulmasına sıkılmanın başka bir açıklaması olmadığını düşünüyorum); yok festival sonraki yıllarda da böyle olacaksa oraya ders çalışır gibi önceden film araştırmış, sabahın köründe kalkıp kuyruğa girmiş sinemaseverlerin dvd sektörüne fırtına gibi giriş yapacağını tahmin ediyorum.
  • bu sene muhteşem filmler izlememe rağmen sinirlerimi bozan festival!

    insanlar film öncesi dışarda son bir sigara içecekler diye, keza pasokartlılara yer bulunacak diye, bütün filmler gerçekten çok geç başlıyor! her filmde en az 20 dakika insanların oturmasını bekliyorsunuz, sizin gibi yiyeceğini yemiş, içeceğini içmiş saygılı üç beş insanla birlikte... tamam boş yerlere insanlar oturtulsun, herkes film izlesin, çok şahane, ama işini gücünü o 15-20 dakikaya göre bile ayarlamak durumundayız biz öğrenci-çalışan insanlar.

    sonra, bir festivalin profili bu kadar mı değişir? evde altın günü yapacağına sinemada yapmaya karar vermiş teyzeler, iyi güzel, aynı geyikleri çevireceğinize kültürlenmeye gelmişsiniz ama, ota boka gülüyordunuz- abartmıyorum hep aynı şey- her filmde alakasız yerlerde (birileri ölürken, dövülürken filan) koh koh koh gülen teyzeler, sürekli arkadaşıyla filmi eleştiren yorum yapan teyzeler, telefonlarını kapatmayı bilmeyecek kadar teknolojiden uzak olup olmadıklarını merak ettiren teyzeler, her seansta vardınız siz!

    ve bir de siz, liseliler ya da öyle küçük olanlar, kafede buluşacağınıza sinemaya gelmişsiniz, tamam güzel, ama berkecan'la asunaz'ın çıkmaya başlaması olayını lütfen daha sonra konuşsanız, ayı gibi itişip "uf yaaa hürsuuu, acıttııııın" diye bağırtmasanız kızları?

    ve siz tikican abi ve ablalarım, sizin harcınız değil madem böyle "atraksiyonsuz, sıkılmalı mıkılmalı filmler" izlemek, ne diye geliyorsunuz? madem geldiniz, niye girip çıkıp girip çıkıp duruyorsunuz? hadi çıkıyorsunuz, bari o kapının önündeki kadife perdeleri niye kapatmıyorsunuz da bizi her seferinde kalkıp kapatmak mecburiyetinde bırakıyorsunuz?

    zaten kötü salonlarda, ilk bilet alanlardan olmamızın cezası! ile ya en ön ya en arka, en uç koltuklarda izledik (seni bir bulursam öldüreceğim biletçi teyze), gerizekalı bir anlayışla bir işemeye bir lira ödedik (patla e mi yeni rüya'daki cırtlak sesli tuvaletçi teyze), alt yazı senkronizasyonu diye bir şeyden iksv'ciler belli ki fena halde habersiz, üstüne bir de bu tipler, ve telefonlar telefonlar telefonlar gelince, festival festivallikten çıktı. neyse ki filmler hala güzel!
  • ilk kez bir festivale evsahipliği yapan kadıköy sineması'nda yaşanabilecek tüm sorunlar ilk gün itibariyle yaşanmıştır. filmler geç başladı, altyazı senkronizasyonları sağlanamadi, dışarıdan bilumum sesler (matkap - zil - konuşma) filmin sesini duymayacak şekilde sürekli geldi, film sırasında 5 dakikalık görüntü ve ses kaybı yaşandı, görüntüler perde yerine tavana yansıdı, çıkış kapısı çok küçük olduğundan kapıda yığılmalar oldu, bilet almak için daracık yerde insanlar düzensiz kuyruklara girdi. bunun dışında sinemanın koltukları ve koltuklarının arasının ultra küçük olması var. yerine geçmek isteyen izleyici için bütün sıranın ayağa kalkma zorunluluğu var.

    bu yaşanan olayların bir tanesi bile yıllardır rexx'te yaşanmıyordu. festival yetkililerini tebrik ediyorum. anadolu yakası'da seçebilecekleri en kötü sinemayı seçmişler. en az 10 tane sinema sayabilirdim anadolu yakası'nda bana sorsalar ama sanırım maliyeti düşünüp maksimum kar sağlayacakları sinemayı bulmuşlar. daha iki ay önce caddebostan kültür merkezi'nin o büyük tiyatro salonunda film gösterimi yapan bağımsız film festivali'nden bile örnek alabilirlerdi...
  • aynı zamanda, her geçen sene daha da düşen izleyici seviyesinin dibe vurduğu festival olmuştur. filmin ortasında bağıra çağıra yorum yapanlar, hiç susmayan telefonlar ve mesajlaşmalar, filmin ortasında çıkıp bi gezip dolaşıp sonra tekrar sallana sallana geri girenler, dinmek bilmeyen çikolata-cips vs. hışırtıları, en trajik sahnelerde bile durmadan kahkaha atanlar... ve liste bu şekilde uzayıp gidiyor... 5 sene öncesinin seyircisiyle çok fark var ne yazık ki.
  • emek sineması olmadan buruktur, yarımdır, eksiktir, hüzünlüdür. yazık, çok hem de.
  • bu akşam kanımca festival tarihine geçecek bir olay yaşanmıştır . daha önceki yıllarda yaşanan bir olayı ucundan kıyıından hatırlatmıştır. sözlükte okumuştum. birkaç sene önce bir festivalde telefon çalar adam konuşmaya başlar bu esnada seyircilerden biri selam söyle ayı der. hangi festivalde olduğunu unuttum aramaya da üşendim. bu akşamki olaya geçecek olursak:
    yanımda 3 tane kadın oturuyordu. biri yaşlıca, diğer ikisi orta yaşlı. bu orta yaşlı iki kadın filmin hemen başında mısır yemeğe başladı. yaşlı kadın hayli sret bir şekilde gidin evinizde dizi izleyerek yiyin mısırınızı diye çıkıştı kadınlara. asıl ip bu noktada koptu işte. mısır yiyen kadınlardan biri mısır kabını içindeki mısırlarla beraber kadının kafasına attı. mısırlardan ben de nasiplendim. kafama birkaç tane mısır düştü. dün akşam da bir teyze horul horul uyumuştu. şenlikli geçiyor bu seneki festival benim açımdan.
  • 3 mart 2010 cumartesi 11:00 seansında 11:15 civarında gelen ve içeri alınmayan seyircinin 'hiç mi giremiyoruz?' diye sorması ile resmen başlamıştır.
hesabın var mı? giriş yap