• suratinda tokat lekesiyle görmeye alistigimiz abdurrahman pala ve mac yönetiminde ki nefis dergi.öldü mü acaba mac bilmiyorum.
    ama süpper dergiydi yazarlar bizden biriydi, çok kişi pessimistin anlamini orda ögrenmiş,
    metallica sarki sözlerine ordan ulasmisti.
  • gazete bayilerinde satılmazdı bu dergi. o zamanlar commodore teybimizi alır büyük bilgisayarcıların yolunu tutup kasede oyun çektirmeye gittiğimizde ilk sorduğumuz soru "abi 64'ler geldi mi ?" olurdu. evet geldi deyip masanın altından o kendiyle özleşleşmiş mavi çerçeveyi gördüğümüzde deliye dönerdik. hayır gelmedi dediğinde ise yeni oyun çektirmeye gelmiş olmanın heyecanı bile sönerdi. en kötüsü de geldi ama bitti cevabı idi. bu durumda teyp bilgisayarcıda bırakılıp, diğer olabileceği muhtemel bilgisayarcılara koşar adım giderdik. kadar değerliydi ki kasede oyun çekilirken, hazır oyunların kapaklarındaki resimlere bakmaktan kalan vakti ne kadar sıkıcı olursa olsun dergiyi okuyarak geçirmezdik. otobüsle eve dönerken göz ucuyla içerik karıştırılır eve varmak heyecanla beklenirdi. güzel bir anıydı 64'ler.
  • beşiktaşta izbe bir binada, amiga 2000 - propage, interlaced ekran gibi bir herhangi bir resmi arka plana yüklemek için 45 dakika kum saati seyrettiğiniz bir teknoloji eşliğinde baskıya hazırlanan, çoğu zaman zarar etmesine rağmen dayanabildiği kadar giden en nihayetinde yayın hayatına son vermek zorunda kalan dergi.
  • tüm sayılarını scan edilmiş olarak bir şekilde bulabilsem ekspres trenle nirvana'ya ulaşacağım dergi

    diğer taraftan düşünüyorum da, 64'lerin ilk çıktığı 1988 senesinde deselerdi ki bizlere, günün birinde milyonlarca bilgisayarın bağlandığı bir ağ olacak, o ağa bağlanıp mesaj tahtalarında bu derginin sayılarını fellik fellik arayacağız, kim inanırdı.

    ulan seneler...
  • muhalefet yapalimda ucuz oluversin mantalitesinden siyrilmadan sanirim bir yere varilmayacak.teleteknik'in cikardigi ve yarsindan fazlasinin
    yabanci dergilerden çeviri ve apartma oldugu belli olan bir dergiye kaliteli diyip, gencecik insanlarin özgün bir üslupla ve okuyucu-yazar sinirini,
    minumama indirebilmiş bir dergiye sirf layoutunda ki bir takim izafi benzerlikler yüzünden kötülemek, ucuz kopya demek ancak çamur atayim izi
    kalsin mantalitesiyle hareket eden kişiler tarafindan yazilabilir.
    kapaga, cografi kosullardan kaynaklanan bir takim handikaplara takilmadan, ucuz muhalefet yapmadan dergiye bakarsan, "karakter" sahibi bir dergi idi 64'ler.
    mal gibi milyonlar bayilip almanca, ingilizce dergilerle halvet olanlar bilmezler...bilselerde anlamazlar...
  • bir dergi değil bir yaşam tarzıydı. onu tanımayanlar ondan sonra gelen basit taklitlere tapınmışlardır. 64'ler sadecebir ekol değildi bir felsefeydi de aynı zamanda. ruhu şad olsun.
  • 1-2-3-4-5-6-7-18-19-20-21 ve 41. sayılarının taranmış hallerini http://dergiler.64ler.com/ adresinden bulabileceğiniz zamanının en efsane dergisi.
  • türkiye bilgisayar dergileri tarihinin tek orjinal yayını idi bunda fanzinin bir üstü anlayışla hazırlanıyor olması da büyük etkendi.

    sıcak bir dergiydi, ben amiga ile başladığım için uzun süre almamıştım, sonra almaya başladım, murat adanç benim lord of the rings'i öğrenmemin sebebidir.

    ilk onda duymuştum sırf onu okumak için gavurca öğrendim. (yeni nesil şanslı, bizim zamanımızda bırak çeviriyi orjinali bile bulunmazdı bu meretlerin, ilk fellowship of the ring'i bulmuştuk, hoş o dönem başkaydı,

    amber serisini 1-3-7-2-5 gibi bir sıralama ile okumuş nesiliz biz) (lan bu arada bu herif yüzünden frp, magic, fantazi kitap derken bir kaç ev parası gömdüm) dediğim gibi sıcak bir dergiydi samimiydi ama çok kötüydü. (adamların yaş ortalaması 18 bile değildi be sahibini çıkartırsan ne bekliyorsam
hesabın var mı? giriş yap