• 2 sene önce show haber de gösterilen polis tarafından turist zannedilen sarhoş türk şöförün yalvarışı...diyalog şu şekildedir:
    1.polis-father?? yes father??(baban ya da akraban var mı demek istiyor)
    sarhoş-no..faterjj no...???
    2.polis-father no mu?? ha no??
    sarhoş-öldürün lan beni ulaan..
    1.polis-bırakın lan türkmüş..(sarhoş o anda derinliği 2cm olan su birikintisinde yüzmeye çalışmaktadır)

    (bkz: turkiyem cennetim)
  • ham bir meyve yada sebzenin bir an önce hayata atılıp sofraları süsleyebilmek için dile getirdiği yakarışı..
  • bundan 4-5 sene evvel star haber de yayınlanmış bir kac hafta boyunca herkesi gülmekten yerlere yatırmış hadise; bununla birlikte (haberi tüm tekrarları ile yaklaşık 10 kere izlediğim için çok iyi hatırlıyorum) polislerin adamı ingiliz sanmasının nedeni adamın tipinin gerçekten türke hiç ama hiç benzememesi idi; benim gördüğüm kadarıyla 1.85 boylarında sarışın mavi gözlü gayet avrupai bir yurdum sarhoşu idi bu arkadaş ve polisler de bu nedenle dorudanm oltaya gelip 15 dakika ingilizce kasmışlardı; kendisi halis bir boşnak ya da bulgaristan muhaciri idi sanıyorum ve yine türk olduğu anlaşıldıktan sonra fena halde sopayı yedi diye de hatırlıyorum
  • adamın halini düşünsenize, tarlabaşı' nda sarhoşun biri sızmış, ayılır gibi oluyor, tepesinde polisler, vatandaş ve spotlarını yakmış ve ona doğrulmuş kameralar. çevresi tamamen sarıldığından bunlardan başka hiçbir şey göremiyor ve hepsi sözleşmiş gibi bilmedikleri ingilizceden bildikleri bir kaç sözcük ve cümleyi ardarda sıralıyorlar. adam şaşkınlığı geçince(ne kadar geçebilirse) en yakınındaki polise bir yumruk savuruyor(allahtan salvo) ve akabinde "öldürün lan beni!" diye bağırarak kendini yola atıyor.

    işin kötüsü benim ayık kafayla, hem de kim olduklarını bal gibi bildiğim ve aynı dili konuştuğum insanların bana yaşattıkları dumurlar neticesinde bunu söylüyor olmam. kuruttunuz ulan beni, yaşama sevinci kalmıyor insanda, hieeeyt...
  • birazdan anlatacağım hikayenin crescendosu olan söz öbeği.

    ben olayı şöyle hatırlıyorum ve bu haline yıllardır gülüyorum. olay 1997'yi 1998'e bağlayan gece olmuştu. bir adamcağız kaza yapıyor, alnında şişlik var, gayet kumral, beyaz tenli, saçlarının önleri hafifçe dökülmüş orta boylu biri. sendeleyerek -alkolün ve kazanın da etkisiyle- yürürken çevresine insanlar toplanıyor. bunların arasında atv ana haberin belirttiği üzere bir adet trençkotlu sivil polis var. kendisi yakınen ilgileniyor adamla. adamın ağzında yuvarladıkları sebebiyle adamı yabancı sanıyor...

    (a: adamcağız p: ingilizce bilen trençkotlu sivil polis k: kalabalık)
    p: where are you from?
    a: istanbul (ama yuvarlayarak...)
    p: singapur mu? (fazla şaşırmıyor nedense) -diğerlerine- singapurluymuş...
    p: (adama dönüp) what kind of semt are you from? (adet oldugundan neresinden demeye getiriyordu galiba ya da nerede oturuyorsun demeye çalışıyordu galiba, semtin ingilizcesini de bulamadı sanırım)
    a: (soruyu anlıyor) florya (?)
    p: florida, floridalıymış (singapurun florida eyaletinden diyorlar herhalde)
    a: ("singapur diyorlar, semt diyorlar, florida,kind diyorlar, neler oluyor" der gibi) baba, baba? baba?
    p: no father, no father!
    a: (kalabalığı yarmaya çalışarak) öldürün lan beni! öldürün lan beni!
    k: türkmüş! tabi baksana adama! türkmüş yaaa!...

    not: florya-florida detayı yüzyıldır habere beraber güldüğümüz arcana'dan geldi. *
  • olayın komikliğini ikiye katlayan nokta ise, "öldürün lan beni! öldürün lan beni!" repliğinden sonra, uzun bir "biiiip" sesi gelmesi ve vatandaşlarla polisin ancak bu "ayırt edici" sözler üzerine "türkmüş ya" yargısına varmasıydı.
  • bence bu olay trafiğe turist taklidi yapmak isteyip yediremeyen sonra "silly boys in blue"* durumu cozunce kameralara donup en buyuk cimbom diyen adamla karşılaştırılamayacak kadar sıradan bi hikayedir.
  • bu kadar farklı şekillerde hatırlanması ile beni dumur etmiş olaydır. benim hatırladığım ise şudur.

    digital mekan star haber'dir ve star haberin en habertürk'e benzediği zamanlardır.

    fazlasıyla sarhoş olan arkadaş, ki kumraldır, kendisiyle ingilizce konuşmaya çalışan polis ve ahaliyi görünce kendini sınırı geçmiş ve yunanistan ya da bulgaristan gibi bir yerlerde sanmaktadır. en azından haber bülteni seyredenleri, ve tabi ki beni de, böyle olduğuna inandırır.

    birden sarhoş arkadaş, türkiye'de olduğunu anlar. turist zannedilen adam ve ahali, polisler hep birlikte "nooluyo ulan" modunda afallarlar. herkesin boş bulunduğu bir an fırlayarak tem otoyoluna çıkar ve bu narayı arka arkaya, kesik kesik tekrarlar.

    "öldürün lan beni"
    "öldürün lan beni"
    "öldürün lan beni"

    edit:
    "abi türkmüş lan bu, tutun" cümlesini ben de hatırladım.
  • çok acaip bi olayın anahtar tümcesi* özelliği taşır. olayın geri kalanı ne kadar değişse de bu söz baki kalıcaktır .

    benim hatırladığım ise şudur ;

    öncelikle hangi kanalın haber bülteni olduğunu hatırlamıyorum .
    bir adam vardı, çok içmişti, zannedersem arnavutluk göçmeni idi, sırma sırma saçları gök mavisi iç yakan gözleri vardı. ağzı kokuyordu polisler ağzına yaklaşamıyordu.içtiğinin rakı olduğunu sanıyorum.
    etrafındaki kalabalığa aldırmadan naralar atarken birden bir polis çıkageldi . sonradan anlaşıldığı üzre bu polis polis değilmiş , yoldan gecen ibnenin tekiymiş, zira üstünde trenchkotu vardı , ama trenchkotun içinde ne vardı, ben sapık olduğunu düşünmüştüm .
    sonra bu herif çekilin çekilin sıkmayın adamı diyerek yaklaştı olay yerine dedi ki ;
    -are you from florida ..
    -(kafa sallayarak) evet evet florya
    -(dönerek)floridalıymış , florida is in singapur ,right ?
    -istanbul istanbul
    -evet evet singapurluymuş bu adam
    -mına korum lan hepinizin .. siktirin gidin uleyn..(buralar distorted)
    -abi türkmüş bu , tutun ..

    sonra bulvara fırlayarak "öldürün lan beni, öldürün lan beni " demiştir, neyse ki arabalar adamın sarhoş olduğunu anlamış keskin manevralarla adamı ezmemeyi başarmışlardır.
  • videosu ortaya çıkmamış olaydır. ulan arşivden çalışan biri araklasa da izlesek, tekrar tekrar gülsek.
hesabın var mı? giriş yap