• barista ve savasta, karada, denizde ve havada, her zaman ve her yerde; milletime ve cumhuriyetime dogruluk ve muhabbetle hizmet, kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edecegime ve askerligin sanini canimdan aziz bilip, gerektiginde cumhuriyet, vazife, vatanin ve milletin bolunmez butunlugunu ugrunda seve seve canimi feda edecegime namusum uzerine and icerim.

    (bkz: yemin toreni)
  • tam olarak dogrusu soyle olan yemindir:

    barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu türk sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyliyeceğime namusum üzerine andiçerim.

    dayandiği mevzuat: 4/1/1961 tarihli ve 211 sayılı türk silahlı kuvvetleri ic hizmet kanunu
    resmi gazete tarihi: 10/1/1961 - 10703
  • komutanın okuması ve yemin eden birliğin tekraralaması şeklinde olur. provalar sırasında şu şekilde bitirilir:
    ...
    cumhuriyet ve vazife uğrunda (birlik tekrar eder)
    seve seve hayatımı feda eyliyeceğime (birlik tekrar eder)
    namusum ve şerefim üzerine (birlik tekrar eder)
    esas duruş (sus)

    provalar sırasında "and içerim" denmez. çünkü denirse zaten and içilmiş olur ve tören yapmanın anlamı kalmaz. böylesine ciddi bir şeydir işte bu.
  • masalarda türk bayrağı ve sınıfına göre farklı silahlar vardır ve bu yemin edilirken silah ve bayrak üzerine el konulur.
  • 8 haziran 2014'ten itibaren anlamını yitirmiştir.
    " türk sancağının şanını canımdan aziz bilip.." he canım he.
  • bir dönem "harbiye mektebi'nde ikmali tahsil eyliyen zabitana mahsus şahadetname" adıyla ve "resmi tahlif" ifadesiyle kullanılan bu yemin, 6 eylül 1937 tarihli bir belgede şu şekilde yer almıştır:

    "ben, sulhta ve harpta, karada ve denizde ve havada ve her nerede olursa olsun, milletime ve memleketime daima doğruluk ve sadakatla hizmet ve hükümeti cumhuriyemizin bütün kanun ve nizamlarına ve amirlerimin her türlü emirlerine bütün kalbimle itaat etmekten ayrılmayacağıma ve milletimin namına, mukaddes şerefli sancağımın şanını ve askerliğin namus ve şerefini canımdan aziz bilib bu uğurda seve seve canımı feda etmekten çekinmiyeceğime ve asıl vazifem olan; namuskâr, özü ve sözü doğru ve gayretli bir asker olarak çalışmaktan başka bir şey düşünmiyeceğime, cenab-ı allah'ın kelamı olan kur'an-ı azimüşşana el basarak yemin ediyorum.
    vallah ve billah"
  • her türk erkeği gibi benim de silaha elimi koyup gür sesle ettiğim yemindir.

    yanımda duran ve türkiye'de bilinen cemaatlerden birine bağlı olan arkadaşım, yemin esnasında yeminine olumsuzluk ekini kattı; yani "bağlı kalacağıma" diyeceği yerde "bağlı kalmayacağıma" dedi.

    evet, kemalizme ve onun temsil ettiği her şeye ben de karşıydım; ancak bu türden sahtekarca tavırlar bana çok ters geliyordu; vicdanım kabul etmiyordu.

    hayır kardeşim! ben öyle veya böyle o yemini ettim ve yeminime şu anda dahi sadığım.

    "barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde, milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu türk sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyliyeceğime namusum üzerine and içerim"

    üçkağıtçılık, hin oğlu hinlik, saman altından su yürütme, takiye...bunlardan hep nefret ettim...tasavvuf büyükleri bin yıldır bize dürüst olmamızı, içimizin dışımızın bir olmasını boşuna mı öğütlüyorlar sanıyorsunuz! elbette bir bildikleri var da, o yüzden bize böyle tavsiyelerde bulunuyorlar.

    insanları kandırabilirsiniz ama evrensel bilinci asla kandıramazsınız; o size niyetinize göre muamele eder. eğer hile hurda yoluna başvurursanız, hayatta karşılacaklarınız da ona göre olur.

    bakın takiyenin nirvanasına ulaşan fetö'nün sonu ne oldu? önce en yükseğe çıkarıldılar; sonra oradan aşağıya serbest düşüşe bırakıldılar. adeta lisan-ı halle onlara "hile öyle yapılmaz; böyle yapılır" denildi.

    unutmayalım! dürüstlük, iç tutarlılık önce kendimiz için; boşverin başkalarını...
  • provalar esnasında tüm yemin metni söylendikten sonra ''namusum üzerine and içerim'' denmez sadece gerçek törende denir. öyle ciddi bir yemindir.

    barişta ve savaşta, karada, denizde ve havada
    her zaman ve her yerde
    milletime ve cumhuriyetime
    doğruluk ve muhabbetle hizmet,
    kanunlara ve nizamlara ve amirlerime
    itaat edeceğime ve askerliğin namusunu,
    türk sancağinin şanini canimdan aziz bilip
    icabinda vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda
    seve seve hayatimi feda eyleyeceğime
    namusum üzerine and içerim.
hesabın var mı? giriş yap