• boyle bir dizi varmis tgrt'de. olacakmis ya da.
  • ferhunde hanimlar'da temizlikci meftune'nin kocasi idi. daha sonra elim bir trafik kazasinda can vererek diziden cikmisti. turgay tanulku tarafindan canlandirilmisti.
  • (bkz: belalım)
  • (bkz: thorn)
  • belli bir takımla oynanan her maça ekstradan asılan, gol atan, iyi oynayan topçuları tanımlamak için kullanılabilecek bir sözcük.

    örneğin bir gazetede "fener in belalısı ahmet" şeklinde bir başlık gördüğümüzde anlarız ki, bu ahmet fener maçında yine çok iyi oynamış, yine gol atmış, gazetenin spor servisi de bu arkadaşı bu şekilde manşet yapmış.

    bu sözcüğün futbol argosundaki karsılıgı "koca" dır. farkettiyseniz "fener in kocası ahmet" şeklinde okunduğu zaman da anlam karmaşası oluşmuyor.
  • bir arkadaşım '18 yaşında, sadece sevişmenin zevkini bilen bi kızla olacağına hasta kadına yapıştın, demek ki sen kendine düşmansın, belanı arıyorsun,' diyor. eh, haklı, ama güzeli çirkini belalı ve belasızı kişisel ilişkiyle bulunuyor, bakkal manavdan ısmarlayamıyorum. her insanda kendimle karşılaşmak zorundayım galiba. belki fahişeye sığınsam bile yine bu gerçek kendini dayatacak. (bkz: kendine düşman olmak)

    (bkz: dertli), pahıl
    (bkz: hır çıkarmak)
    (bkz: hırsız/@ibisile)
    (bkz: külhanbeyi)
    (bkz: muhabbet tellalı), kulüp başkanı
  • sözlükte belalılık hakkında bir şey yazılmamış olması şaşırtıcı geldi. şimdi efendim, belalı diye kime denir?

    ilk akla gelen imaj, çelimsiz kafa üç numara ve çok iyi kavga eden tip olacaktır. kısmen doğrudur da.

    belalı diye mahalle bebesine denir. türlü ailevi ve maddi nedenler dolayısıyla düzenli bir aile hayatı olmayan, okulu pek iplemeyen, parklarda ona buna sataşan, haraç toplamasa bile "gel la buraya" diyerek karşısındakini sindiren ve kendi emellerine alet ettikten sonra o kişiye karşı kötülük yapma eğilimini bir kenara bırakan, "bu saatten sonra gardaşımsın, bi sıkıntın olursa yanıma gel" diyerek kendine avane devşiren genç erkeklere belalı denir.

    belalı, "gel la buraya" diyerek etrafındaki kendi akranlarından sigara (çekirdek, bozuk para vs.) isteyen, ancak sigara aldığı kişiyle o sigarayı birlikte içen ve sonrasında şayet aynı ortamlarda sık karşılaşıyorlarsa o sigara istenen çocuğa bir zararı dokunmayandır.

    belalı, hayata 5-0 mağlup başlamanın hıncını, örneğin gayet güzel seyreden bir mahalle maçına davet edilmeksizin dahil olan, kimsenin faul yapmaya ve çalım atmaya pek yanaşmadığı, birkaç şekilli hareket yaptıktan sonra güç gösterisi yapmak adına topu dikey ya da yatay olarak olabilecek en uzak noktaya atarak çıkarandır.

    belalı, e30 ya da façalı şahin gibi arabalarla hoşlaştığı kızı liseden alıp akrobatik hareketler ve sürat denemesi yapan, sonra kıza doritos, kola, dondurma vs. alıp arabayı tenhalığa çeken, trafikte en ufak bir sürtüşme anında levyeyi kapmaktan sakınmayandır.

    belalı, kendi avanesinden birini ağlarken gördüğünde "oğlum, ağlama, ne oldu söyle bak, olom ağlama baghk" diyerek ağlayan kişiye bir tokat daha atan, sonrasında ağlayan kişinin biri tarafından dövüldüğünü öğrendiğinde o dayağı atan kişinin yedi sülalesine tek başına dalandır.

    belalı, bomonti ve tuborg sevmez. efes ekstra'dan şaşmaz.

    belalı, kurugöttür, çelimsizdir; ama hiç üşümez. yaz kış beyaz gömlekle gezer.

    belalı, kavruktur.

    belalı, kavgada yarın yokmuşçasına hareket edendir.

    ve belalı, mahalle serserisi değildir. iflah olma, tövbekar olma kapasitesi vardır. suyuna gidilirse iyi bir arkadaş da olur. ancak, bir süre sonra bağlar kopar. yıllar sonra ya öldüğünü öğrenirsin, ya bilmemnereninabcdef cezaevlerinden birinde olduğunu ya da aile babası olup düzenli bir hayata dahlolduğunu.
  • (bkz: imorr)
hesabın var mı? giriş yap