• başka örnekleri için (bkz: house md)
  • taha akyol'un bilim, üniversitelerdeki eğitim, akademisyenler, bilimadamları, ünlü aydınlarımız(!) hakkındaki eleştirilerini içeren kitabı.

    kitabın ilk bölümlerinde yazılanları anlayamadığımı itiraf edeyim. zira bunları kavrayabilmek için marks, engels, lenin, stalin...vb hakkında bilgiye sahip olmam gerekiyor. çünkü bunlar hakkında eleştirilere, karşılaştırmalara yer veriyor. ama ben bunlar hakkında yeterince bilgiye sahip olmadığımdan benim için havada kaldı bu yazılanlar.sonuçta eleştirileri anlayabilmek için eleştirilenleri tanımak lazım.

    bilim ve din (islam dini) karşılaştırması sık sık yapılır zaten. burada da yapılmış. islam'ın ilk dönemlerinde bilim alanında ileri olan islam dünyası, ilerleyen dönemlerde neden geri kalmış diye sorgulamış yazar.şu sonuca varmış:

    ''başlangıçta islamda bu bilimsel zihniyetin gelişmesinin son derece önemli sebepleri vardır. fetihlerin sağladığı serbest kültürel çeşitlilik ile böyle bir ortamda yoğunlaşan mezhep ve felsefe tartışmaları zihinleri açarak bilimsel merakı tahrik etniştir. (sf 25)...haçlı seferleri islamı denizden uzaklaştırmış,iç karalara yani bozkırlara kaydırmıştır. islam dünyasındaki atmosferi ilim ve hikmetten askeriyeye yöneltmiştir. (sf 27)... moğol istilası islam dünyasında kent medeniyetini tahrip ederek kırsallaşmaya neden olmuş; kentleri, kent hayatını,kütüphaneleri imha etmiştir.bu çöküntüde bilimsel seyahatlerin de durması neticesinde zihinler daralmıştır. bu ortam içe kapanmayı ve durgunluğu derinleştirmiştir. (sf 28) ''

    matbaanın geç gelişi, adeta dini bir ideoloji haline getirilen kemalizm de ele alınan konular arasında.

    ali fuat başgil, bedia akarsu, mehmet ali aybar, şerif mardin de düşünceleri hakkında taha akyol'un olumlu ve/veya olumsuz değerlendirmelerde bulunduğu ilim insanları.

    ali fuat başgil'in ''gençlerle başbaşa'' kitabını pek methediyor akyol. halbuki ben okudum o kitabı ve öyle ahım şahım da bulmadım.

    şerif mardin'le fazla vakit geçirememiş taha akyol. yaptıkları kısa görüşmelerden derlediklerini iyi yansıtmış. daha fazla vakit geçirip daha fazla fikir paylaşımında bulunsalar gerçekten çok güzel meyveler doğardı bundan herhalde.

    son olarak üniversite eğitimizin yetersizliğini ve diğer ülkelerle olan kıyasını verip, nasıl daha iyi olabileceği hakkındaki kanaatleriyle kitabı bitiriyor.

    ''düşünüyorum, öyleyse varım'' demiş taha akyol bu kitabıyla bence.

    http://birazkitap.blogspot.com/…lim-ve-yanilgi.html
  • bir taha akyol kitabı: bilim felsefesi üzerine akademik bir eser olmamakla birlikte sohbet ve zaman zaman hatıra tarzı ile akıcı bir üsluba sahip. bilimde gerilemenin kökeninde ticaret ve sermaye birikiminde gerilemenin bir faktör olarak yer alışının tespiti orijinal olmamakla birlikte kolay anlaşılır bir analiz yapmış olması okuyucu için çok faydalı. islam medeniyetinin bilimde xıı. yy sonrasında gerilemeye başlaması can acıtıcı bir şekilde irdelenmiş. roma ile osmanlı arasında idari ve siyasi yapılanmaya önem veren tarz benzerliği nedeniyle iki medeniyetin de bilim ve felsefe alanında tıkanarak kaçınılmaz bir çöküşe gidişleri ilginç bir tespit. karl popper alıntıları ile taha akyol bu düşünürü bize sevdirirken aktardığı anekdotlar sol kesim tarafından burun kıvırılarak karşılanacaktır. sosyalizm, komünizm ve faşizmin bilim karşısında hatalı duruşları eğlenceli bir şekilde aktarılmış. olaylardan sonuç çıkarırken nedensellik (illiyet) ilişkisi kurmak yerine komplo teorisyeni gibi davranma hatamızı düzeltecek vurguları için bile okunması gereken bir kitap. kitabın bence en önemli bölümü şerif mardin eksenli; mardin’in kendisinin ‘profesörce cevap’ olarak nitelediği olaylara bakış tarzına ne kadar da uzak olduğumuzun ortaya konulduğu bölüm. yök’ün analizi eksik kalmış ve ayakları yere tam basmıyor; yine de objektif sınırlarda bir değerlendirme olmuş. son kısımlarda gelecekten umutvar bakış açısı iyimser bir havayla kitabı bitirtiyor size.
hesabın var mı? giriş yap