binici

• esit kollu terazilerde agirliklari esitlemek icin kullanilan alet.
• kullanılmış araba ilanlarında çok rastlanan bir kelime.
  
  anlaşılan o ki bu kişiler arabaya binip bir yerden bir yere giderler. bizim gibi normal insanlar ise arabayı alıp binmek yerine yatak odamıza gece lambasının yanına süs olsun diye koyarız.
• onuncu nesil çaylak.
• meali ;
  
  ben arabanın amına kodum ona göre al olan sahibinden.com klişelerindendir.
• bu kelime araba satış ilanında cümle içinde kullanılıyorsa arabanın kolay satılamayan bir araba olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz. yani satış yapan adam "bunu alın ama satmayı düşünmeyin çünkü ya arabanın km si çok yüksektir, ya kazası vardır ya da tutulmayan bir modeldir" demek ister. ama genellikle motor bakımı yapılmıştır böyle arabaların.
• araç ilanlarında bahsedilen anlamı şudur; aracı alıp, kısa süre sonra satarak kâr etme amacı gütmeyen, günlük hayatta aracı kullanacak kişidir.
  
  bu yüzden aracın kullanımına engel masrafı yoktur ancak boya, kaporta vs. gibi kullanıma engel olmayan masrafları olan arabalarda biniciye gider gibi kalıplar kullanılabilir.
• "tüfek patladı. dağlar, taşlar kükredi ve yankılandı. iki kaşı arasından^* yüzünden vurulan patrik, ağaç gibi devrildi. ürken atı, ileriye atıldı, binicisini savurmadan önce iki üç kadem sürükledi." amin maalouf - le rocher de tanios
  
  "bir binicidir gelen tırısa kalkmış^*,
  uslu, gözüpek birine benziyor,
  bembeyaz, göz kamaştıran bir ata binmiş...
  yanılmıyorum, çok iyi tanıyorum onu.
  philyra'nın ünlü oğludur o!
  dur! chiron'dur^*! sana söyleyeceğim var..." goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)
  
  (ilk giri tarihi: 23.5.2017)
  
  (bkz: binmek), bini, binit, binek
  (bkz: jokey), süvari, sipahi