• duvar veya yere kaplanan ve tek duze olan (bkz: fon) seramiklerin arasina renk ve estetik vermesi icin konulan renkli seramikler parca basina fiyati vardir ve oldukca pahalidir
  • çocuklar duymasın dizisinde görüp özenen türk milleti evlerinde derhal uygulamışlardır. mekanları daraltır, sınırlar, iç sıkar.
  • iki renk boya yapanların iki boya arasına koyduklari 10 metre uzunluğunda rulolarla satılan duvar kağıdı çe$idi..
  • (bkz: bordür)
    (bkz: limonluk)
  • (bkz: kerb)
  • fransızca'daki bordure'den gelir.. bizim duvara yapı$ır..
    (lakin ü daha kısa söylenir)
  • kent içi yollarda taşıtlara ait kaplama ile yaya kaldırımı veya kaplama ile orta ayırıcı arasına yada trafiğin yönlendirilmesinde kullanılan orta adaların etrafına yerleştirilen yol elemanı olan bordürler genellikle taş veya betondan yapılır. bordür şekilleri kullanım amacına göre değişir.
  • kamuya ait yapılar (okul, hastane vs.) hariç görmeye hiç de alışık olmadığım, görsem dahi hiç de hoş gözle bakmadığım bir duvar süsleme (!) aracıdır. evlerde, hele hele göt kadar odalarda kullanıldığında odaya çok kötü bir hava verir. bir anlık özenme sonucu odaların duvarını bu kağıtlarla doldurmadan önce oturup iyice bir düşünülmeli, tarafsız gözlerin yorumları dinlenmeli.
  • 1. süslü çerçeve, su; halının iki veya dört kenarını çeviren çerçeve. düz veya türlü desenlerde dokunmuş halılarda kenar örgüsü, kolan, büyük su ve etlikler bordür içinde sayılırlar.
    2. kaldırım kenarlarında bordür taşlarının meydana getirdiği çizgi.
    3. yapıda bir gerecin çevresini tümüyle ya da kısmen kuşatan, aynı ya da başka gereçten yapılmış bölüm: karomozaikleri kuşatanmozaik bordür.

    (kaynak: doğan hasol - ansiklopedik mimarlık sözlüğü)

    (bkz: bordür taşı)
  • winnie the pooh desenlisi var bunun. duvara yapıştırılıyor, çocuk odası şeysi gibi. bu çocuk bu duvardakilerin ne olduğunu seçebilecek yaşa geldiğinde o aynın götündeki kıllar kadayıf olur, daha futuristik birşeyler seçelim dedim ama ikna edemedim. bi de diğer çocuklar transformerla power rangerla birbirlerinin kafasına vuruken bizimki iyi kalpli winnie gibi iyilik dağatacak dünyaya. yapsın yapmasın demiyorum ama ezerler bu çocuğu dedim. dinletemedim. derken potansiyel amcası olarak o kağıdı duvara yapıştırma işine yardım etme görevi de bana çıktı. sanırım çocuğun hayal dünyasında eksik kalacak olan yapboz parçalarını, neden diye kendi kendine sorup cevaplayamayacağı soruları şimdiden ortaya koymuş olduk. aklı başına gelince bu kağıdı hangi dingil usta yamuk yapıştırmış diye düşünecek bu çocuk. arasındaki hava boşıklarını toplu iğneyle patlatırken neden diyecek hava boşluğu, uzay sonsuzluk nasıl lan diye havalara bakacak. bordürle camın kenarına kadar gelip neden 3 cm kala durmak diyecek belki, tanrıdan bir işaret mi acaba diye düşünecek. amcasyıla babasının ellerindeki metreyi aç bir timsahı sakinleştirmeye çalışır gibi nasıl çileler çektiklerini bilmeyecek tabi. kontrolden çıkan metal mezironun amcasının iki kaşının arasına nasıl saplandığını, olaydan 15 dakika sonra babasının "yüzün kanıyo lan" nidalarıyla gazlı bez bile bulunmayan evde deli deli koştuğunu bilemeyecek. yanlış yapıştırdıkları yerleri geri sökerken komple boyayı söküp anne görmeden bastıra bastıra yapışmış gösterdiklerini bilmeden çektiği ilk şuttan sonra ayrılınca kendi suçu zannedecek. vican azabıyla ve pişmanlıkla tanışacak böylece. beni bu günaha ortak etmeyin dedim, ulan iki dakka iş çıkınca hemen kaytarıyosun diyolar. bu sözlerim sana henüz doğmamış egemen: sen de bizim gibi babalarımızın günahlarını taşıyorsun sırtında. bunun seni aksatmasına izin verme. git komşunun kızına pandik at. sonra amcam yaptırdı de...
hesabın var mı? giriş yap