• dün gece yayınlanan medya kralı programında gördüğüm, fiziksel tüm engellerine -kemikleri cam gibi- rağmen hepimizden daha engelsiz olabilmeyi başarabilmiş, esprili, kıvrak zekaya sahip, olgun, sevimli, gazete yazarı, zekeriya ünal adındaki dünya tatlısı insanın kendisine taktığı lakaptır.
  • kendisini seyrederken cok kucuk bir cocuk koca adamlar gibi konusuyormus havasi verdiginden ek sevimlilik katiyor ve dikkat cekiyor.

    sanal dunyada ise butun sozluk yazarlari gibi o da latin harfleriyle kendini ifade eden uzun sacli 2 metre boyunda bir sutopu oyuncusuna dondugunden yazilarini herhangi biri gibi okuma, onun tabiriyle, kendisini engellerinden arinmis gorerek degerlendirme sansimiz oluyor. ne yazdiysa, ne dusunuyorsa o. nasil gorunuyorsa degil. muhtesem bir sey elbette, sanal dunyanin nimetleri.

    lakin bu vaziyette bunun bir hayal kirikligina yol acma ihtimali de ortaya cikiyor. acikcasi camadam'in kose yazisini okurken ister istemez kendimi "ama butun bunlari o ufak adam yazmis" diye cesaretlendirmem gerekti. yani onun eslestirilmek istemedigi sifatlari ona benim takmam gerekti yoksa okumaktan gayet sikilacagim turden bir kose yazisi yazmis. ulusal bir gazetede kapilan bir sayfanin ilk yarisini "bu yaziyi nasil yazabildim?" uzerine bizi pek ilgilendirmeyen bir hikaye kapliyor. ikinci yarida ise "engellilik engelleyenin kusurudur"'dan fazla bir sey anlatmayan son derece genel bir cikarimla, cocuk sayfalarinda gorecegimiz bir icerikle bitiyor. yilmaz ozdil'e yakisir belki ama fiziksel handikaplarindan soyutlanmak isteyen birine, hele hele ulusal gazetede soyleyecek bir seyler soyleme firsati bulmus biri icin cok yetersiz kalmis.

    ancak "ama cok zor sartlarda kendisini gelistirip bunlari yazabilmis" dediginde deger kazaniyor yazilanlar. yani ancak soyutlanmak istedigi ozellikleriyle bir butunken anlamlaniyor. halbuki beethoven'in begenilmek icin sagir oldugunun bilinmesine gerek olmuyor. kendisinden de beklentim, beni yazdiklariyla yalanlamasi, yazdiklariyla engellerini unutturmasi, yazdiklariyla "kim oldugundan bagimsiz" bize tokatlar cakmasi, bize kendisini hayran biraktirmasi, kim oldugunu bilmeden kopegi olmamizi saglamasidir.

    onunde uzun bir hayat var. biliyorum ki kendi tabiriyle etrafindaki "sevgi pitirciklari" onu pohpohlayip her dedigini alkisladikca "ana sevimli cocuk konustu lan!" dedikce, kendisinden populizm puanlari topladikca da kendi kisisel gelisimi askida kalmaya devam edecektir. kendisine hazir sanal dunyaya, yazin dunyasina adim atmisken, komple kendisinden bagimsiz, anonim karakterlerle gelisimini devam ettirmesini tavsiye ediyorum. istiyorum ki anonimlik tip literaturune gecen bir basari oykusune donussun o da bunun canli kaniti olsun.
  • konuştuğunda zamanı durduran adam.
  • gittikçe sevimsizleşmeye başladı..
    hele şu hazırladığı sözde küfürlü videoları çok kötü..
    bir de ikide bir "ulan" demiyor mu, sinir katsayılarım depreşiyor ayol..
  • anlayana fazlaca şey anlattığı bir video'su var bu aralar internette.
    adam geçmiş kamera karşısına çatır çatır hakkını istiyor, onda sorun yok.
    ama biz adam olduk da hakettiğini verebildik mi o konuda pek emin değilim.

    http://www.facebook.com/…o/video.php?v=450683876288
  • 29 ocak gecesi disko kralı'na katılmıstır.

    kendisi haziran ayında mı ne katılmıstı yanılmıyorsam, orada yine yusuf guney konuktu sanki. yine yusuf guney konuk. oyle kalmıs aklımda. nasıl bir tesadufler silsilesi lan bu!?
  • wordpressinin hacklendiğini düşündüğüm zat.
hesabın var mı? giriş yap