can vermek
-
kisinin, can almaya gelen gorevlinin onune canını cıkarıp atmasıdır. can vermek, "aman al da canı basına cal" diyerek gocme tribidir.. en bi tez elden olmektir.
-
yakantop, istop , gamalı hac, dokuz tas, bilumum bilgisayat oyunlari gibi cocuk oyunlarinda kullanilir. oyunculardan birinin kazandığı bir can vardır bu can eger oyuncu o el yansa bile oyuna devam etmesini saglar. bazen oyuncu bu canını yandaki arkadasina devreder ve onun oyunda kalmasini saglar.
(bkz: hakkimi ver) -
(bkz: yumurtaya can veren allah)
-
hem ölmek hem de canlandırmak anlamına gelen enteresan hadise.
çok iste, güç ver, canlandır, sonra öl. var mı lan öyle?
ayıptır ayıp, iki dakika efendi olun be. -
toprağın altında çürütmeye gerek yok.
(bkz: organ bağışı) -
haberlerde ölümü anlatmak için kullanılan en acı kelime.
(bkz: ölmek)
(bkz: hayat kaybetmek)
(bkz: yaşam yitirmek) -
(bkz: organ nakli)
-
"başına gelen eziyetler artıyor değil mi?
buğdayı başak olsun diye toprağa attılar,
değirmen de un olsun diye ezdiler,
ekmek oldu, dişleri ile ezdiler...
ezil ki; can olasın, can veresin! "
(bkz: mevlana) -
o senin aman kardan beyaz sinelerine
canlar alıp ta canlar vermeli
can çekişen canını kiminle çekişir? azrail'le. belki o olmasa can verip vermemeyle çekişiyor derdik. türkçenin ruhuna demek ki islam iyi nüfuz etmiş. can almak, can vermek somut ve bu dinsel unsurlardan bağımsız sayılabilir.
yolcu:
"söyle ana gerçekten sen misin o,
gönül borcumu ödemem için mi karşımdasın,
yaşamını kurtarmıştınız bir gencin
kocanla birlikte eskiden?
baucis sen misin, uğraşan
can vermek için yarı ölü* bir ağıza?
(kocası ortaya çıkar)
philemon değil misin sen, vargücüyle
benim gömümü dalgalardan kurtaran?
hızla ısıtan ateşinizin yalımları,
çanınızın gümüş sesi
o korkunç serüveni
önleme gücü vermişti size." goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)
[can, sevgiliye verilmek içindir... ancak bunun için işine yarar. can verirsin* de, bir an olsun sevgiliye kavuşursun.] feridüddin attar - mantıku't-tayr
[halil* dedi ki: "oğlumu* kesmek güçtü; babamı cehennemde görmek güçtü;
ateşe atılmam*, belalara düşerek ömür sürmem,
pek güçtü, pek müşküldü ama, can vermeye karşı bunlar bir hiçten ibaret!"] feridüddin attar - mantıku't-tayr
"bu dergahı şerifte cân-ı dilden can verdi. ya ali, hak hu!" yakup kadri karaosmanoğlu - nur baba
(bkz: can alıp can vermek)
(bkz: sürmelim/@ibisile)
(bkz: margarete) -
hem "ölmek, canından olmak" anlamına gelen, hem de "can bahşetmek, canlandırmak" anlamında kullanılan tuhaf bir kelime.
gerçi bir kelimenin anlamı verili (yani sözlükte belirlenmiş) olsa da bağlam o anlamı tamamen tersine çevirebilir. bakınız: jacques derrida.
bu tez genel kabul görüyor sanırım. fakat bu "can vermek" durumunu ilginç kılan şey, bu karşıt anlamlılığın bağlama gerek kalmadan sözlükte içerilmiş olması. yani daha başından itibaren iki farklı anlamda kullanılabilir diye ikrar etmiş halkımız, ailecek şaşkınız...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap