cana yakın

• sevimli, sıcakkanlı, sokulgan, sempatik
• klibi bir çizgi filmdi sanki...
• sevingül bahadir 'in 1991'de cikardigi icinde turku formatinda sarkilarin, hatta turkulerin de oldugu guzel bir albumdur. ozellikle albume adini veren cana yakin, burhan cacan'a ait olan benim sultanim albumde dikkat ceken sarkilardir. cok guzel bir sese sahip olan sevingul bahadir bu albumden sonra sezen aksu'nun 'yine mi cicek' adli sarkisindan tanidigimiz cihan okan ile turkuleri yorumladiklari bir album cikarmis, sonra da kaybolmustur oralardan. cana yakin sarkisi ise ozellikler guzel sozleri ve alisilmisin disindaki ritmiyle zamaninda pek begenimizi kazanmisti.
  
  sarkinin sozlerini de yazayim tam olsun
  
  eleklerden gözelerden tülbentlerden süzdüm seni
  isik olup gecelerden ilmik ilmik cözdüm seni
  
  dagdan tastan ucurdum
  irmaklardan gecirdim
  kuslar gibi ucurdum
  cana yakin buldum seni
  
  kuslar gibi ucurdum
  canim gibi bildim seni
• çoğu zaman kıskandığım kişilere uygun bulunan sıfat. çünkü kişi ne kadar cana yakınsa, o kadar değerli oluyor. öyle tehlikeli bir kelime ki, duyduğum yerde kendimden duyduğum şüphelerim artıyor. çünkü hiçbir zaman ''cana yakın'' olarak tarif edilmedim. cana yakın olmak, anladığım kadarıyla, dostunu, arkadaşını, sevgilisini sürekli sevdiğini söyleyen, sarılan, öpen biri olmak sanırım. böyle biri olmadığınızda, ''soğuk, mesafeli'' damgasını yemek kaçınılmaz. peki, benim için çok değerli olduğu belli olan kişilere sürekli sevdiğimi mi söylemeliyim? sevmesem, zaten görüşmem, konuşmam, arayıp sormam. ama bir yandan da, kendimle çelişerek, herkes gibi, sahte davranışlarda bulunanlar gibi olmadığım için de seviniyorum.
  
  düşünelecek çok şey var buna takılmak saçmalık, farkındayım ama, karşınızdakine değişmeyeceğinizi, yapınızın böyle olduğunu söylemedikten sonra, çünkü genelde başka türlü anlamıyorlar, sıcak biri olmadığınız düşünülüyor, kendi seçiminiz olmadan..
• (bkz: azrail)
• sabah sabah adını hayatımda ilk defa duyduğum göze markalı meyve sularının kamyonunu görmemle aklıma gelen şarkı.
  
  piyasaya çıkalı 20 sene olmuş, ben muhtemelen en son 19 sene önce duydum bu şarkıyı ve evet 8 yaşındaydım o zamanlar. ama bir baktım ki şakır şakır söyleyebiliyorum hala. kimin söylediğini falan hatırlamıyordum, ilmik ilmik çözdüm de iplik iplik süzdüm olmuş aradan geçen yıllarda ama melodisi falan çok netti.
  
  insan beyni çok tuhaf şey, çoookkk!
• "* iffetli ol [altı çizili - ibisile] ve kendini insanların kucağına atma (david buck, mallory, iko, hamish, ted, tony gray) - dedikoduya ve m. boddy'ye rağmen, kimsenin bu maddeyi kusurların sonuncusu olarak görmelerine izin verme!
  
  * canayakın ve sakin biri ol [altı çizili - ibisile] - gerekirse 'gizemli kadın'ı oyna - sessiz, hoş, renkli skandallarla hafifçe sarsılmış." sylvia plath - the journals of sylvia plath
  
  (bkz: yakımsak)
• 1991 çıkışlı sevingül bahadır albümüdür.
  
  01. şehir kabristanı
  02. gezgin
  03. arkadaş
  04. güldür gül
  05. her mevsimin çiçeği
  06. cana yakın
  07. sılaya doğru
  08. bir masaldır yaşamak
  09. benim sultanım
  10. kırık dökük ''yasak''
  11. siyah gölgeler
  12. çek arabanı
• cana yakın kişiler; samimi olan ve karşıdakine kendini iyi hissettiren kimselerdir. çok kıymetli bir özellik olmakla beraber, günümüzde az bulunur oldular. çünkü herkes birbirine karşı temkinli.
  
  yeni tanışmış olsanız bile bu kişiler gerek ses tonları, gerek göz temasları olsun; bir şekilde sizi kazanırlar. gereksiz bir samimiyet değil bu asla. sadece samimi olduklarına dair ikna olursunuz kısa sürede.
  
  birkaç insan tanıdım böyle. denk gelince hemen anlıyorsunuz zaten. herkese cana yakın arkadaşlar gerek.