• yasadigimiz donemin en etkin marksist dusunurlerinden olan perry anderson'un 1976'da kaleme aldigi calisma. bati marksizminin temel ozelliklerini ve yonelimlerini, onun ortaya ciktigi donemin toplumsal kosullari cercevesinde anlamaya calisan; marksizmin dusunsel tarihinin belirli bir kesidini marksist yontemle anlamaya calisan onemli bir eserdir. anderson, bu kitapta, bati marksizminin felsefeye ve estetige yonelisinin arkasinda bu ekolun temsilcilerinin siyasi pratikten kopuk kalmalari gercegi bulundugunu soyler ve teori ile siyasi pratik arasindaki bu kopuklugu da fasizm ve stalinizmin, ve daha sonra ortaya cikacak kapitalist buyume ve refah devleti doneminin sosyalist devrim gibi bir problemi avrupanin gundeminden dusurdugu iddiasiyla aciklamaya calisir. kitap boyunca, sosyalist devrim stratejisi gibi bir problemi gozden kaciran bir marksist teorik uretimin, kisirlastmasinin son derece dogal oldugunu savunan anderson, kitabinin turkiye baskisi icin yazilmis onsozunde bu tezle dogrudan ilsikili soyle bir ayar vermeyi de ihmal etmez:
    "turkler uzun zamandir hem kemalizmin biraktigi mirasin carpitilip yavan , hatta zaman zaman tehlikeli bir sovenizme donustugunu, hem de onun obur yuzu olan, ulenin gelecegi sayilan avrupa'ya gozu kapali bir hayranlik duyuldugunu goruyorlar. bugun bir elinden kuran'i dusurmeyen, obur elinde imf talimatini tutan, irak'in hukumranligini ayaklar altina almasinin bedeli ustune washington'la ortbas edebilecegini sandigi insanlik suclari konusunda da bruksel'le pazarlik eden bir hukumetin yonetmininde, ulkenin tek kaderinin avrupa, yani daha insani gorunen bir neo-liberalizm olmasi gerektigini soyleyen bir devlet korosu baska butun sesleri bastiriyor. bati marksizmi, kendi icindeki sinirliliklari ne olursa olsun, tam da boylesi bir siyasi ve entellektuel konformizmle savastmisti. kapitalist rejimlerle hicbir alisverisi olmayan, o yonetimleri savunanlardan nefret eden bir gelenekti bu. erdemin ne demek oldugunu bilen bir gelenekti. bugun bogazin iki yakasinda da bu odun vermez ruha ihtiyac var.
  • marksizm ve sol düşünceye dair ortalama bilgiye sahip okurun nadiren zorlanarak takip edebileceği bir metin hazırlamış anderson. satır aralarında lirik bir üslubun hafif varlığını da hissedebilirsiniz sanırım. bir tür marksizm bibliyografisi gibi de yararlanabilirsiniz kitaptan: marksist düşüncenin gelişmesine katkıda bulunmuş bütün büyük teorisyenlerin sırayla karşınıza çıkarılıp sıygaya çekildiğini göreceksiniz. marksizm kitaplığınız henüz yeterince beslenmiş değilse, kulak dolgunluğuyla yetindiğiniz isim ve kavramları burada daha yakından tanıyacak ve kendinize -benim gibi- muhtemelen bir okuma listesi daha çıkaracaksınız. lakin uyarayım, daha ilk sayfalardan hemen başlamayın satır altlarını çizmeye, yoksa boyama kitabına döndürürsünüz güzelim eseri, iyice seçici olun. anderson, hikâyesinin sonunda, marksizmin üç büyük öncüsünün, marx, lenin ve troçkinin eserlerindeki zaafları listelemeyi de gerekli bulmuş; o listeye nihayet vardığınızda sabrınızın karşılığını da görmüş olacaksınız. ben okurken ekşi sözlükte birkaç başlığın altına alıntılar aktardım, bir ara onlara da göz atarsınız; ya da aramaya aşina dervişseniz bir gün nasıl olsa mevla size bulduracaktır.

    #49912427 1848 devrimi
    #49933832 stalin
    #49933900 lenin
    #49938195 colletti
    #49982240 1844 elyazmaları
    #50008056 11. tez
    #50048832 lukacs
    #50049457 lukacs
    #50050517 batı marksizmi
    #50052987 troçki
  • ilk baskısı olan, batı'da sol düşünce'yi okumaya başladım. marksizme katkı yapan bütün kuramcıları tek tek anlatıyor bu açıdan bence iyi bir kaynak.
    en çok gramsci'yi anlattığı bölümü merak ediyorum, bitince yine editleyeceğim.
  • yazıldığı dönemde marksizmin tarihsel ve aynı zamanda çağdaş bir biyografisi olarak nitelendirilebilecek bir eserken günümüz itibariyle kitabın kendisi de incelediği konunun bir parçası haline gelmiş, batı marksizmi'ni inceleyecek yazarların kullanacağı bir kroniğe dönüşmüş olmasıyla yazar-metin ilişkisini tekrar düşündürtmüştür.
hesabın var mı? giriş yap