• buradaki manastırı ziyaret edebilmeleri maksadıyla her senede birgün rum kesiminden sınırlı sayıda insanların gelmesine izin verilen yer. bu jestin karşılığında rum kesimide her sene hz.peygamberin halasının kabrinin bulunduğu yere türklerin geçmesine izin verir. ziyaretçilerin çok olduğu göze alındığından magosa'dan karpaza olan otoyol çok kalitelidir. karpaz köyünün kuzeydoğusunda bulunan dipkarpaz'a giderken yol biraz bozulur. dipkarpazdaki manastır tek bir görkemli binadan çok terkedilmiş bir tatilköyü andırmaktadır. manastırdan 500 metre ileride yalnızca tropikal adalarda göreceğinizi zannetiğiniz canlılıkta gerçek turkuaz renkli bir koy bulursunuz. uzun vadede çok iş yapacağını düşünen bir yatırımcı bu koyun bir ucuna 4 tane bunglov dikmiş orayı otel! yapmış. bu koydan biraz daha kuzeye yolu takip ederseniz haritalarda zafer burnu diye geçen yere gelirsiniz.
  • anelka kadar yalnızdır adanın en ucunda*.
  • buraya serin bir havada sevgilisiyle giden, ayrılık halinde bir tarafına girecek eşsiz anılardan birini daha edinmiş demektir.
  • sabaha karşı 3:30 da sokan yakalamak için gittiğim ve az önce eve gelipte sozlüğün sol frame inde başlık olarak görünce beni çok şaşırtan kıbrısın uzun burnu.
  • türkiye'den ithal bazı çetelerin bölgeyi atış poligonu ve eğitim yeri olarak kullandığı da rivayet edilmektedir.
  • burada da bir adet altınkum bulunur.
  • manastırın içerisi oldukça loştur.ayrıca boyunuz kadar mumlar vardır.ne için kullanıldıklarını halen merak etmekteyim.içerideki tablolardaki resimlerin parlak sarı olan yerleri som altından yapılmıştır ve oldukça fazla sayıdadır.sene 1993'te gitmiştim o tarihten sonra yürüttülerse bulamayabilirsiniz.
  • kıbrıs adasında mitolojik taban ve değişik coğrafî katman açısından kendime yakın hissettiğim bir kara parçasıdır dipkarpaz.

    az ama kozmopolit bir nüfus yapısına sahiptir.

    hesapladım. son yıllarda buraya dört kere yolum düşmüş. az değil.
    ilkine dair heyecanlı notlar almış ve biriktirmişim. diğerlerinin ise rutin tekrardan öte, birer kıvılcımsı yankıları olmuştur zihin coğrafyamda.

    dipkarpaz'a çıkan en son gezimiz macaraperest bir ekiple rekli/fiyaklı bir rota izledi.

    yol boyunca, yaban karakaçanı, keklik, puhu, sahilde ise caretta & caretta görme şansı yakaladık. dahası, buradaki manastır çevresinde klip çekmeye çalışan müzisyen soner sarıkabadayı'ya bile rastladık. ancak başka bir arkadaşın özellikle bahsettiğim kirpilere bir türlü ratlamadık.
  • 4-5 bin tane yaban eşeğinin koruma altına alındığı yer
  • karpaz eşekleri ile meşhur kktc ve kıbrıs'ın en temiz, güzel ve bakir plajlarının yer aldığı turistik bölge. apostolos andreas manastırı ve zafer burnu da burada yer almaktadır. adanın en doğu bölümü olup, karşısında denizin öte tarafında lazkiye bulunmaktadır. daha çok ekoturizmin hakim olduğu bölgede lüks oteller değil, baraka tipi yapılar yer almaktadır. bu nedenle daha uygun fiyatlara ve daha çok sessiz ve sakin bir tatil geçirmek isteyenlerin tercih ettiği bir yerdir. buranın özelliği gerçekten de denizin sadece kumla kaplı olması ve kumunun altın rengidir. bence ekoturizm dışında çorak bir bölgeye lüks bir otel de yapılmalıdır ancak sanırım bölgenin dokusu bozulsun istenmediği ve olası bir barış halinde bölge rumlara verilebileceği için kktc devleti buna yanaşmıyor. ayrıca devletin bölgeye elektrik sağlanması konusunda da sorun yarattığını bölgede yaşayan kıbrıs türk halkı ifade ediyor ki bu da hiç anlam veremediğim bir durum. vikipedi sayfası da burada; http://tr.wikipedia.org/wiki/dipkarpaz,_kıbrıs
hesabın var mı? giriş yap