19 entry daha
  • 1* dolar bir gün 10 tl olacak, onda bir sorunsal yok. peki hangi gün? 5 sene sonra mı, yoksa 3 hafta sonra mı? zira bu bir "değer kaybediş" süreci. bu noktada asıl sorulması gereken soru şu: bu değer kaybediş süreci şiddetlenerek devam mı edecek, yoksa bir noktada kuvvetini azaltarak sakinleşecek mi?

    2* süreci bence bu kapsamda irdelemek gerekir. bu süreçler de öyle 3-5 günlük hadiseler değil. birçok bilinmezin ve riskin olduğu problemler yumağı. o nedenle makro perspektifte sürecin detaylarına inip, beklentileri oluşturup geleceğe yönelik bir izlenim edinmek gerekiyor. ondan sonrasında da, dolar'ın ne zaman 10 tl olabileceğine yönelik bir beklenti oluşturulabilir.

    3* beklentilerin oluşturulması da öyle bedava iş değil. nitekim adı sanı duyulmuş ekonomistlere de kesinlikle ihtiyatlı yaklaşmak lazım. neticede onların beklentileri de bir "tahmin" ve zaten çoğununki de tutmuyor -ki normali de bu. kimisi "dolar sene sonu 8,30 olacak", kimisi "fibo'da en fazla 9,25 görünüyor" diyordu. söylemesi ayıp çok azının ekonomiyi siyasetle ilişkilendirebilecek bir "yeri" olduğu için çoğu son derece temelsiz ve onları dinleyerek vakit kaybetmeye gerek yok. hele o "a para ekonomistleri", youtube ekonomistleri falan tam palavracı takımı. tabi belli başlı hocalar ise baş tacı: erinç yeldan, kamil yılmaz, timur kuran vb. gibi hocalar her daim yol gösterendir.

    4* başından beri söylüyorum. dolar kuru türkiye'de politiktir. bunu anlayamayan insan saçma sapan teknikleri inceler. teknik analiz sağlıklı ve derin piyasalarda mümkün ancak türkiye'de böyle bir piyasa yok. o yüzden siyasete bakarak kurda yönü belirlemek gerekir. bunu en son ege cansen bile bloomberg ht'deki yayında söyledi. düşünün artık geldiğimiz durumu. bloomberg ht'de "aman ali rıza bey"ci barış esen'in programında, tcmb'nin siyasi saiklerle düşürdüğü para politikası üzerinden ekonomik atmosfer tartışılıyordu.

    5* peki dolar siyasetle iç içeyse, beklentiyi nasıl oluşturacağız? şahsen dolar'daki beklentimi oluşturmak için şöyle bir siyasete bakıyorum, olumlu anlamda bir bok göremiyorum. önceden de göremiyordum, o yüzden zaten ağbal sonrası yeni dönemi ifade ederken beklentilerim son derece negatife kaymıştı. o gün yazdığım 22 mart 2021 dolar kuru/@dragonlady entarimi twitter'dan paylaşırken de kullandığım "kemerlerinizi sıkı bağlayın" ifadesi boşuna değildi. tüwit tarihi 21 mart 2021 ve o hafta sonundan önceki cuma günü dolar 7,21'den kapamış, sonraki ilk iş günü olan pazartesi 8,51'i görmüştü. bugün 9,66'ya gelmiş bir kur var.

    6* bu kurun bu şekilde inanılmaz yükselişi "fiyatlama mekanizmasının" da içine ediyor, onu da söyleyelim. yani yarın bir gün lira üzerinden fiyatlama yapamıyor hale geleceğiz. zaten kuruşların ne kadar değersiz hale geldiğini, milletin kuruşları toplayıp onları eriterek daha yüksek fiyattan nasıl sattığını okumuştuk. nitekim kerim rota'nın son mesele ekonomi yayınında da ifade ettiği gibi, "türk lirası" artık sadece kredi kartı borçlarımızı ödediğimiz bir para birimi haline geldi. "para" denilen kavramın belli başlı unsurlarından biri olan "fiyatlama mekanizması"nın çalışmaması, para olamamanın en büyük sebeplerindendir ayrıca.

    7* her neyse, 8 eylül'de başlayan süreçte dolar kuru 8,35 imiş. neden 8 eylül dedik? çünkü kavcıoğlu'nun ilk kez almanlarla birlikte olduğu toplantıda "biz artık çekirdek enflasyona bakacağız" diyerek faiz indiriminin sinyalini verdiği gündü o gün. daha sonrasında da piyasada faiz anketlerinde, 1 kişi hariç 20-25 tane anketör, 23 eylül ppk'sı için "faiz düşürülmeyecek" seçeneklerinden birini kullanmıştı. bu kadar naif bir piyasa herhalde polyanna'nın dünyasında yaşıyor olmalıydı. (bkz: lol)

    8* sonrasında süreç içerisinde hem globalin kuvvetli gelişi, hem de kavcıoğlu'nun önce 100, ardından 200 baz puan faiz düşürüşünü izledik. son ppk metninde yer alan "faizlerin düşürülmesinde sınırlı alan kaldığı"na yönelik açıklama da, değer kaybını önlemek için son dakika bulunmuş bir çözüm olarak ifade ediliyor barış soydan'a gelen kulis haberlerine göre.

    9* ben buradan şunu çıkarıyorum. faiz indirimleri devam edecek. o nedenle türk lirası'nda kayıplar hızlanarak ilerleyecek. kavcıoğlu koltuğunu korumak için tüm türkiye'yi fakirliğe doğru adım adım sürükleyecek. çünkü o eski bir akp'li milletvekili. davasının adamı.

    10* faizlerin bu şekilde düşürülmeye devam etmesi, kurda yeni rekorları görmemize sebebiyet verecek. 8 eylül'den 23 ekim'e giden bu yolda, kurda değer kaybı tam 1 lira 35 kuruş olmuş. önümüzde 2 ppk toplantısı, 2 fed toplantısı ve tapering gündemi var. bu kapsamda yeni yıla daha en az 2 aylık bir süre var. hatta son günlerde powell'ın bile kabul etmeye başladığı üzere, dolar'daki enflasyon da kalıcılığa geçme aşamasında. bu kapsamda roubini reyizin iyi takip edilmesini öneririm. nouriel roubini, istanbul'da doğmuş ve babası kapalı çarşı esnaflığı yapmış bir nyu profesörü. adam ekonominin göbeğinden geliyor yani ve zaten felaket tahminleri tuttuğu için kod adı dr. doom.

    11* yazıyı daha uzatmayalım. bundan birkaç hafta önce "dolarda yeni yılı 9'un üzerinde mi altında mı kapatırız?" sorusu tartışılıyordu. kontrollü enflasyonda baz etkisiyle manşet tüfede düşüş gelecek ve sözüm ona faizler negatifden pozitife geçecekti. ben en başından beri gerçek enflasyonun %40-50'lerde olduğunu, hiperenflasyonun siyasal olduğunu, mevcut duruma ilaveten düşük faizin işleri daha da çıkmaza sokacağı gerekçesiyle aklımda hep "neden kurda yıl sonunu 10'un üzerinde kapatmayalım?" sorusunu kendi kendime sorup duruyordum. sonrasında kur 12 ekim tarihinde 9'u görünce de bu düşüncemi ilk defa dışavurdum: "işler yolunda giderse bu sene 10'u görmeyiz rahat olun" diyerek, işlerin ters gitmesi halinde 2021 içerisinde 10'u görebileceğimizi ifade ettim. bunun tam olarak hangi tarihte olacağını kestirmek mümkün değil. ancak beklentilere bakarsak, bugün kurun 9,66'ya geldiği durumda muhtemelen kasım ayı içerisinde 10'u görmek mümkün olacak. (bkz: ceteris paribus)

    12* daha buna fed'i, kamu bankaları üzerinden kredi genişlemesini, muhtemel savaşları ve erken seçim üzerinden seçim ekonomisini falan eklersek, fakirleşme sarmalı şiddetini arttırarak devam edecek. önümüzdeki sene bırakın 11'i, bu gidişle 12, 13'leri bile görmek mümkün olur. hatırlayalım, 2021 senesinin en düşüğü 6,88'di, şu anda ise 9,66. bu yaşananlar tamamen bilime aykırı bir yönetimin akıl tutulması politikaları olduğundan, her şeye hazırlıklı olmak gerekir.

    eğer mevcut söylem ve tercihler değişmezse, çok daha kötü şeyler olabilir.

    söylemedi demeyin.

    saygılar,

    *

    (bkz: erdoğan'ın düşük faiz sevdası/@dragonlady)

    (bkz: 23 eylül 2021 para politikası kurulu toplantısı/@dragonlady)

    (bkz: 20 eylül 2021 dolar kuru/@dragonlady)

    (bkz: türk tipi başkanlık sistemi/@dragonlady)
47 entry daha
hesabın var mı? giriş yap