• divanu lugat-it-turk'te cocuk kelimesinin karsiligi. cocuk kelimesi hem domuz yavrusu hem de herseyin kucugu anlamina geliyormus. ad koyma geleneklerinde cocuklarin nazar almasindan cok korkuldugu icin boyle bir ortmece yontemi uygulanmasi gayet anlasilir bir durummus.
    (kaynak gundelik hayatimizin tarihi, kudret emiroglu)

    cizgi filmlerdeki tehlikeye uyanmis zihniyetten bu hususta da duyarli olmalarini bekliyorum.
    bu durumda dilimizden cocuk sozcugunu 'temizlemek' uzere acilen harekete gececek makamlara destek olmak amaciyla gene ayni kaynaktan yararlanip anadolu'da cocuk yerine kullanilan baska isimleri de alternatif olarak oneriyorum:
    bala (kus yavrusu), usak (ufak), caga (cava:unlenmek, cagala:ham meyve), dol, dasak, doman, encik, enik, gobek, kada, kele, kizan, koskar, korpe, kuzu, moza, nani, zori.

    benim favorilerim moza ve zori ama tabii 'toplumsal hassasiyetleri' dikkate alan buyuklerimiz cok daha iyi bilir.
    bilgilerine hormetlerimle arz ederim.
  • pembe olanları kumbara gibidir. yaban domuzu yavrusu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, ya da o tür bir kumbaraya ben rastlamadım.

    çok sevimliler bu pembe domuzlar yavruyken. cidden bak. öyle değişik sesler de çıkartmıyorlar burunlarından bu evrede.

    (bkz: domuz kuyruğu)
    (bkz: domuz burnu)
  • o da haramdır yıvrım
  • (bkz: piglet)
  • ing. suckling piglet
    alm. spanferkel

    yiyenlere afiyet olsun.
  • beslenir ki bu.

    yalan mı? beslenir.

    sarılır sarmalanır. kucağa alınır canı çıkana kadar sıkılır, öldürürüm lan ben bunları severken.
    o hık hık yapan burnu ısırılır.

    anormal gelmesin bu sevdam, biz babe ile büyümüş nesiliz.
  • ege yöresinde moza denilen hayvan yavrusu
  • ülkedeki büyük bir çoğunluğun olduğunu düşündüğüm şey. zira insan evladı değiller. hatta bi tanesi de ofisimizde yaşıyor. insan içinde yaşıyorsun, birazcık medenileşebilirsin, ama domuz yavrusu medenileşemiyor. fıtratında yok. onu da allah yaratmış napalım.
  • balıkesir yöresinde adı motuktur.
hesabın var mı? giriş yap