25 entry daha
  • ya fanatiklerdir, ya da devrin adamıdırlar.

    *fanatiklerdir çünkü; karşısındaki ne anlatırsa anlatsın ne fikrinde ufacık bir sapma olur, ne esneme olur, ne bi miktar siz de haklısınız diye hak verme eşiği olur.
    iki farklı takım taraftarının benim seyircim daha iyi, yok değil bizim seyirci çok vefalı tartışması gibi. o iki taraftar nasıl ki sabah akşam kendi seyircisini övse karşıdakine zerre etki edemezse, bu soykırım tartışmaları da böyle.
    adam bellemiş kabul edecez. özür diliyorum ben onlar adına diyor. karşısındaki diyor ki, doğrudur 300 bin ile 600 bin arasında ben de ermeni insanın öldüğünü düşünüyorum. ama bugünkü politik oyunu tasvip etmek mümkün mü diyor. ama tık yok. zerre umursamıyor bunu, ben kabul edecem. e et de dün yaşanılana ses ederken bugün hala olanlara niye sözün yok ?

    o bağlamda aynı zamanda bu kişiler devrin adamıdırlar.
    imparatorluklar ulus devletlere, ulus devletler küreselleşme ile kapitalist vasıflara evrilmiştir.
    imparatorluklar da masum değildir.
    ulus devletler de masum değildir.
    kapitalizmin bugün hala uygulamakta olduğu şeyler hiç masum değildir.

    nasıl ki imparatorluklar, dünyanın bize ihtiyacı var, hakkaniyet bizim işimiz diye diye toprak üstüne toprak almışsa,
    nasıl ki ulus devletler, artık kısıtlı toprağımı bari adam gibi bir disiplin altına alayım diye, ayaklanmacıları kuruluş aşamalarında sindirmişse,
    bugün de kapitalizm ve küreselleşme gerek imparatorluğun gerek ulus devletlerin yaptıklarının toplamı kadar yapmaktadır.

    şimdi bu devrin adamları işte, ulus devletler tasfiye aşamasındayken görece güçsüz ve sinmiş olanların, yaptıklarının hesabını vermesini istiyor.
    çünkü kapitalizm bunu emrediyor. bunlar kendilerini bi bok sandılar, ulus devlet falan ayağı yaptılar, beceremediler de şimdi güç bizdeyken hesabını soralım anlasınlar hatalarını ayak diretmesinler hala bağımsızlık diye. mantık bu. bu mantıkla görece güçsüz olan türkiye gibi ulus devletlerin üzerine her tür numara sergileniyor.
    ve çok ilginçtir bu devrin adamları, ulus devlet olarak türkiye'nin yaptıklarını 5 se 10 olarak gösteriyor ancak, ne bileyim bir felluce'de bu küresel aç gözlülerin öldürdükleri 5 bile olsa " konu o değil şimdi " diye ses edemiyorlar.

    size kızmıyorum, ama eleştiriyorum.
    ve diyorum ki, dünya birilerinin küreselleştirmeye kalktığı ve bunu küreselleştirirken hala dini kullandığı bir akımı, çoktan evirmeliydi.
    biz hala bugün olması gereken evrim aşamasında değiliz. dini yenemedik ki daha milliyetçiliği yenelim.
    önce dinin önemi kalkar dünya haritasından, ve ister kabul edin ister etmeyin, ulus devletin "kültür milliyetçiliği" aşamasına gelmeden de bu ırkçılık dediğimiz hadiseyi ekarte edemezsiniz.
    şimdi dünyayı sağlıklı bir şekilde evirmiyoruz. sınırlar kalksın diyor görece küresel aç gözlüler de, sınırlar kalksın da dünya buna hazır mı diyen yok.
    ondan sonra kan-gözyaşı.

    dünyayı şekillendirenler 3 kutsal kitabın temsilcileri gibi. onların da derdi dünyaya hakkaniyet gelsin filan değil.
    bakıyor hemen; türkiye mi sömürülecek ülke, neymiş bu türkiye'nin olayı ulus devlet. ehehe ulus devlet kansız kurulmaz diyor. bakıyor tehcir yapmışlar ermenilere. hemen rakam 5 se 10 yapıp pazarlıyor. herkes sağda solda bu masalı anlattıkça inanan haliyle çıkıyor. yani kim ağlarsa meme onun.
    ama hiç yahu bu adamlar rusların zulmden kaçan çerkesleri sistemlerine entegre etmişler, ulan helal olsun diyen yok.

    mantık bu çünkü kardeşim, kafa yapısı bu.
    dünya hala kitaplarında bile diğerlerini cehennemde yakmayı mübah gören anlayışın, insanları kapıştırma ve birbirine kırdırma politikalarıyla yönleniyor.
    tanrı kıvamına getirilmiş zenginlik abidesi insanlar var.

    devrin adamlığı zaten bunların maşası olmak, ve bir de bu maşa olmayı hissedememekten kaynaklı.
    vardır içlerinde masumca ölen herkes için ben özür dilerim diyen, ama dünya senin dediğin gibi masum olsa keşke.
  • bilenler bilir suadiyenin belli yerlerinde ermeni yoğunluğu vardır. orda inanılmaz sıcak ilişkiler kurduğumuz ermeni aile dostlarımız vardır.
    daha bir günden bir güne onların ağzından bile duymadığım şeyleri bazen ben burda konuyla en alakasız yazarlardan okuyorum.

    çünkü buralarda iskan edip hayata tutunmuş ermeni dostlarımız bile diyor ki; bunlar insanın vicdanına bırakılacak şeyler, ne deşmenin anlamı var, ne de konuyu açıp siz türk dostlarımızı da bizden uzaklaştırmalarına. ben hep söylemişimdir, benim dostluklarım devletlerin politikalarıyla filan alakalı değildir. ve zerre de gocunmam bu konular için.
    ama bir ermeni büyüğümüz, dostumuz ister istemez bu konu açıldığında türk dostlarını kaybedebileceğini düşünüyor. vicdana bırakalım insanlar zaten bizi sevdikçe o önyargı kalmaz diyor. ve bu insanlar suadiye'de en güzel dostluklarını da türklerle kurabilmiş insanlardır.

    sevan nişanyan ya da ayarındaki kimseler bi bellemişler, türklerin resmi ideolojisi tamamen ermeni kini üzerine kurulu diye.
    arkadaş bu mantık nedir ya? sen kendi içindeki nefreti nasıl böyle saçarsın ortaya genelleyerek?
    daha bir günden bir güne "ha ermeni mi boşver o zaman" dememiş insanım. hrant dink öldüğünde, hepimiz ermeniyiz sloganı hariç en derin üzüntülerimi paylaşmış insanım.

    neymiş devlet bu bilinçle yetiştiriyor. ermeni düşmanlığı devlet politikasıymış.
    yahu buna bi cevap veririm de gerek bile yok. ermeniler kendileri söylüyorlar, ermenistan devletinin varı yoğu bu diaspora. yayılmak istiyor ermenistan, doğuyu bu yüzden türk devletinin değil kendisinin diye görüyor hala. vazgeçmemiş bu politikadan.

    yahu bakın bunu ermeni dostlarım diyor. ben desem faşistlikle suçlanırım. ama adamlar bunu kendileri diyor. ermenistan ülkesinin politikalarını bu yüzden sevmiyorum ben. bu yüzden boş diyorum. hemen faşistsin diyorlar. yahu iyi politika yapana, iyi yaklaşım gösterene niye saygı ve sevgi beslemeyim?

    ermenistan kendi nesillerini hep bu diaspora üzerine yetiştiriyor. ermeni devletinin politikası zaten bu.
    biz de bırakın ermenilere yönelik bir resmi ideolojik propaganda örneğini. çoğu insan, çoğu genç, çoğu öğrenci bir ya da iki kez duymuş.
    onlar da ya işte "kuru kuruya yeaa onu kürtler yapmış" diyor, ya da benim arkadaşın büyük büyük babaannesi ermeniymiş öldürmüşler var yani böyle bi şey diye şehir efsanesi tadında olaya yaklaşıyor.

    tek bir ermeni tanımadan, muhabbet etmeden argümansız; vardır ya da yoktur sığlığında bu konuyu konuşmakla çözülmüyor ki bu iş.
    insanların vicdanına bırakmıcaz bunu anlaşıldı. ama ondan da kötüsü diyalogların önünü kesecek kadar sığ bir argümanı var bazı kesimlerin.
    vardır bu diyor. niye vardır dediğimizde görmüyor musun devletimiz bu kin politikasını kendi güdüyor diyor. nasıl bir kin politikasıymış bu arkadaş.
    adamlar ülkesini kurar kurmaz tanıyan devlet mi kin gütmüş. ermeniler kendileri bugün kabul ediyor, bizim bütün olayımız diaspora diye.
    kendi nesillerine dayatmış bu ideolojiyi. ama bizimkiler, onlar değil yav biz yapıyoruz diyor. ne diyim abi, gerçekleri görmek istemeyene ne desen anlamsız.
    herkes kendi fikrini sunsun paylaşsın, tartışalım. ama işte bizim içerideki sığ bazı kesimler, abi var bu doğru diyor başka bir şey demiyor.

    bize soruyor sonra. ermenilerin iddia ettiği gibi değil, rakamlar abartı diyoruz. haa bak bak gördün mü inkar etti, onursuz politikaların resmi söylemlerin parçası bir insan daha diyor.
    ne denebilir ki, habire bir süreç kilitleme anlayışı. hayır yani, kabul bile edecekseniz, ermeni devletinin de bu konularda hatalı olduğunu kendinize itiraf edin. edemiyor musunuz gidin bi kaç tane ermeni ile oturun konuşun.
    meselenin özü bi neymiş anlayın.
    ermeni devletinin doğuyu hala türklerin olarak görmediğini bilin.
    isviçredeki ermeni soykırımı yoktur diyenlerin tablolarını bi görün.
    ermenilerin isyanları sonucu tehcire neden olan tarihi süreçleri inceleyin.

    bu anadolu; muhacirinden arnavutuna, çerkesine pek çok insanın güvenli limanı oldu.
    ermeni milleti sadık millet ünvanını aldı. tehcirin doğruluğu yanlışlığı tartışılır, ancak at gözlüğü takarak "kabul ediyorum işte var mı? bilmem nece akrabamın babaannesi ölmüş daha nolsun" demekle tarihi süreçler yorumlanmaz.

    herkesin vicdanı bu süreçleri yorumlamaya yetecektir. ama sizinki vicdanları kendi haline bırakmaktan çok, zıtlaşmaya meyilli politikalarla şov vari ermeniden de öte ermenilik yapmak gibi oluyor. buna da öz be öz ermeni dostlar bile şaşıyor.
550 entry daha
hesabın var mı? giriş yap