gözlem
-
birseyi gözlemek, incelemek, anlamaya calismak
ugur mumcu'nun kosesinin adı... -
bilimsel calismanin ilk adimi.
-
bir şeyin içerdiği nicel ve nitel özelliklerini bilmek için yapılan inceleme.
-
(bkz: golem)
-
(bkz: rasat)
-
gormeyi bilen ve düşünebilen her insanın yapabileceği eylem...
-
en cok guvenilen duyu organı kullanılarak yapılan, gereksiz konusmalardan kurtaran, bos davranıslardan koruyan ama dogru sonuc* alabilmek icin 'yeterli' surenin feda edilmesi gereken hareket
-
bilimsel calismanin ilk adimi olarak bilinir. ancak, bu oldukca tartismali bir konudur cunku gozlem, kafanizin arkasinda bir yerlerde bir teori kirintisi yok ise, bir boka yaramaz. oturup bos bos bir seyleri gozlemleyemezsiniz. newtonun kafasina 332 tane elma bile dusse, akli yercekimi ile mesgul olmasaydi bir ise yaramazdi yani. dolayisiyla, gozlem teori yuklu bir seydir. bilimsel arastirmalarin ilk adimi, gozlem degil merak ve sezgisel bir tahmindir.
-
(bkz: gözleme)
-
"bilimde alginin hicbir buyuk rolu yoktur; ama suphesiz gozlemin rolu buyuktur.. gozleme, onceden tasarlanmis bir plana uygun olarak algidan geceriz; yani gozlem, 'sahip oldugumuz' bir sey degil, ... 'yaptigimiz' bir seydir. gozleme ongelen bir ilgi, bir soru, bir sorun; kisaca kuramsal bir sey vardir."
karl popper, 'theorie und realitaet'.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap