• gündüz görülen düşe denir.
    (bkz: cazibe hanımın gündüz düşleri)
  • (bkz: daydream)
  • geçtiği her şeyi öpüyor zaman'dan bir enver ercan şiiri.

    gündüşü

    üç gündür aynı kadın durakta
    gözleri sonsuz gece sabaha değen
    üç gündür "fazla biletiniz var mı acaba?"
    sesini duymak için
    iyi niyetli günahlar özleyen

    adını bile bilmiyorum daha
    ama hep tedirgin bakışları
    ön kapıya yaklaşıyor usulca
    sile boza yüzündeki anlamı

    sesi kalıyor durakta, bir de saçları
    günüme yayılan saçları bir de
    sesleniyorum ardından okşar gibi zamanı
    yar saçların lüle güle

    enver ercan, 1988
  • bir şiirin adı *

    gözlerin açık mıydı, ay mı vardı birinde?
    bir çocuk ağlıyor muydu? *
    bir kedi mutsuz muydu, bir gözü mavi bir gözü blue *
    hep pembe , pespembe miydi gündüşü
    üstünde noktalar vardı,
    üstümde noktalar vardı birer birer öptüğün
    gözlerim açık mıydı, güneş mi girmişti içime
    gittiğin *akşam mıydı yoksa, güneş *gitti seninle
    beyaz noktalar vardı kara kedinin üstünde
    bir yerlerden gündüşü, bir yerlerden bir saat
    rüyaların soncusu, senin aldığın saat
    çalmadı, gündüzdü çünkü, çünkü çalışmıyordu
    gittiğinden beri bende sürekli uyku hali
    gündüşü, gündüşüm, güneşim sende kaldı.
  • "...
    güneşi tuttum ufuğa attım
    kızarıverdi şaşkın
    denizi tuttum, köpürecekti
    dökülecekti aşkım
    ..."
  • önümde excel açık; ekranda çok iyi anladığım ama anladığıma kendim bile inanamadığım rakamlar, elimle yazdığım formüller var. penceresi olmayan bir oda, benden başka 3 kişi daha var. florasan aydınlatıyor, iğrenç bir beyaz. sandalyede arkama yaslanmışım;

    ---

    seni hiç unutmadım. bir gün bile seni düşünmeden geçmedi ki. seni hep özledim. dün gece de rüyamda gördüm. uyanıkken hatırlamaya çalışsam hatırlayamıyorum. ama rüyamda yine elimi tuttuğunda parmaklarının tüm boğumlarını, kemiklerinin narinliğini kendi parmaklarım arasında aradan hiç 5 yıl geçmemiş gibi hissedebildiğime yemin edebilirim. bilinçaltı, ne tuhaf şey...

    ---

    diye bir şeyler söylesem olabilecekleri hayal ediyorum. kan, gözyaşı ve - nasıl olabilirse - daha fazla mutsuzluk. ama en azından aksiyon, hareket.

    sonra uyanmışım. 500'lü hesaplara manuel giriş olmuş mu?
  • her gün yeniden ayağa kalkıyorum; ona tekrar düşebilmek için.
  • bazen bilmeden dalıp gittiğimdir; kâh derste, kâh kitap başında kâh yürürken ya da kâh bir vasıtada. benim için gündüşlerinin en dikkate değer kısmı tanımadığım paşalarla tanışmamı sağlamasıdır. bana -askerlikten hoşlanmayan ve üniforma sevmeyen bana- varlıklarından ilk defa düş sırasında haberdar olduğum paşalar tarafından ileri harekat ya da bir coğrafi varlığın zaptı vazifesi tevdi edilir. sonra gündüşünde hayalime doğan isimleri araştırırım, gerçekten de var olduklarını öğrenir, şaşarım. abdurrahman paşa ve şerafettin paşa bunlardan sadece ikisidir.
  • "ter damlası burnumun ucuna kadar gelmişti. tepede güneş, etraf serin. ben ve kabilem bir arada, aile büyüklerinden biri ziyaretimize uğramış. oturdum bir kütüğün üstüne, sigaramı gürültüler eşliğinde yaktım ve tüm sesler kesildi. gerçi öğle vakti, yemekte de sessizdi ortalık. kendimden kaçarken mola vermiştim. tütün genzime dolarken düş kurdum. kurduğum düşte emellerim vazgeçişlerimle kardeş kardeş sarılıyor, ben de hem dinleniyor hem de zihnimin ara sokaklarında gezmenin tadını çıkarıyordum. sonra sigaram bitti."
  • adından da anlaşılabildiği gibi gündüz vakti görülen rüyalardır.
hesabın var mı? giriş yap