kamu çalışanı

• gizli işsizlik sigortasına tabi şanslı çalişan..
• ntv'deki bir habere göre bu yıl çeşitli nedenlerle (hafta sonu, bayram/seyran vs.) 145 gün tatil yapma hakkı olan kişiler. nerdeyse her 3 günde 1 tatil yapabiliyorsunuz eğer bu kesim içerisindeyseniz.
  
  http://www.ntvmsnbc.com/news/352445.asp
• (bkz: kamu emekçisi)
• (bkz: devlet memuru) (bkz: kamu işçisi)
• kriz dönemlerini devlet baba'nın sıcak kucağında neredeyse hiç etkilenmeden geçiren ayrıcalıklı evlattır.
  
  belli aralıklarla yaşamaya aşina olduğumuz ekonomik krizlerde özel sektör çalışanları -hatta çalıştıranları- birer ikişer işlerinden, aşlarından olurken, o istifini bile bozmaz. işten çıkarılma korkusu yoktur. sigorta primleri gününde ödenir, maaşı asla kesintiye uğramaz. paraya ihtiyaç duyduğunda kredisi daima açıktır. ne de olsa patronu devlettir.
  
  şanslıdır, ama şanslı olduğunun çoğu zaman farkında değildir. ya da farkındadır da değilmiş gibi yapıyordur. çok iş yapıyormuşcasına hafta boyunca şikayet eder durur, hafta sonunu iple çeker; dinlenecektir.
  
  her bayram öncesi bakanlar kurulundadır gözü; bayram tatilinin dokuz güne çıkarılması umuduyla. bilmem kaç ay taksitle aldığı ve aylar boyunca brandasını açmadığı arabasına kurulup memlekete gidecektir tatilde.
  
  kısaca, "dünya sikime minare götüme" anlayışını benimsemiştir.
  
  akşam olsa da yatsadır, ay sonu gelse de maaş alsa, bayram tatili gelse de memlekete gitsedir...
• neden bir takım ayrıcalıkları olduklarını merak ettiğim ve anlam veremediğim çalışan türü. gsm hizmetlerinden, eğitim ve sağlık sektörüne kadar bir çok yerde indirim veya ayrıcalık haklarına sahipler.
  
  en basit örnek üzerinden gidelim, "toplu taşıma".
  
  ben salt vatandaş olarak vergi veriyorum. verdiğimiz vergiler ile, toplu taşıma hizmeti sağlanıyor. sonra tam ücret vererek bu toplu taşıma hizmetinden faydalanıyorum.
  
  fakat kamu çalışanı da vergi veriyor ama kamuda çalıştığı için toplu taşımadan (bazı kamu çalışanları ücretsiz faydalanabiliyor) daha ucuza bu hizmetten faydalanıyor.
  
  örneğin özel eğitim (kolejdir, üniversitedir v.s.) kurumlarının bir çoğu kamu çalışanlarına indirim uygulamakta. aslen bunun arkasında yatan sebep politik (çünkü özel eğitim sektöründe faaliyet gösteren firmalar kamu kurumlarına bağlı oldukları için bir takım bürokratik işler hızlı çözülsün maksadı var) fakat, kamu çalışanlarına indirim uygulanıyor. normal salt vatandaşa yok.
  
  gibi. enteresan işler.
• (bkz: ideal eş adayı)
• işçi, memur, kadrolu, sözleşmeli, geçici gibi envai çeşit unvanın, 657 yerine çıkarılması düşünülen yeni kanunda derli toplu olarak ifade edileceği kapsayıcı unvan.
• başımdan geçen ve kamu çalışanlarının çok çok azını temsil ettiğini düşündüğüm veya umduğum aklıma geldikçe beni sinir krizlerine sokan bir anımı paylaşmak istiyorum.
  
  lisans eğitimim süresince kyk'ta kaldım. kayıt işlemlerim sırasında tanıştığım 50 li yaşlarına yakın bir memur vardı. denk geldikçe ayaküstü sohbet ederdik.
  
  aradan yıllar geçti ve benim kyk'ta son dönemimde ( 4 yıl sonra) yurda giriş yaparken beni çevirdi ve bilgisayardan anlayıp anlamadığımı sordu. "zor bir şey çıkarsa yurt olduğu için bilgisayar ile arası iyi olan arkadaşlar var onlara gösteririm" diye düşünerek "biraz anlarım" dedim.
  
  bilgisayarın başına geçtik ve beni şaşkınlığa sokan o soru geldi "mail gönderirken koyulan @ işareti nasıl yapılıyor". şaka yaptığını sanarak hafif bir tebessüm ettim . gayet ciddi bir şekilde cevap arayan gözlerle bana baktığını görünce; şempanze'lere eğitim veren bilim insanları hassasiyeti ile en temele inerek gösterdim. olayın bulunduğu saçmalık içerisinde başka sorunuz var mı dedim. "bir de dilekçe hazırlarken paragraf başında nasıl boşluk bırakılıyor" diye sordu. @ işaretinden sonra bu soru bana çok üst düzey geldiğini ifade etmek istiyorum! ve yine aynı şempanze hassasiyeti ile bunu da gösterdim.
  
  bu adamı bildim bileli (en az 4 yıl) önünde bilgisayar var ve en temel bilgileri bilmekten bile aciz... bu ve bunun gibiler dişimizden tırnağımızdan artırarak ödediğimiz vergiler ile koltukları, bilgisayarları, makamları israf ederek yüzleri kızarmadan maaş alıyor ve o maaşları gönül rahatlığıyla ailelerine yediriyorlar...