kanırtmak
-
zorlamak
-
"rahatlatmak amacıyla sırtını kütürdetmek" manâsında da kullanılır.
-
çevire çevire açılabilir hale getirilen kapaklara alışık olmayanların, bira kapağı açma yöntemi. ben kapak köpeğiyim, ondan kanırttım, oldu...
(bkz: bira bu kapağın altında) -
levye'nin yaptığı eylem.
-
kuvvetle zorlama eylemi. genelde kanırtılan şey kırılır veya deforme olur, ayrıca telaffuzu gayet hoştur. "kanırt şunu" bak ne güzel.
-
ustalaşmamış kabakuvvetin sökme eylemindeki nezaketsizliği.
-
duygusal manada gerçekleşiyorsa mide kanamasına kadar götürür insanı.
-
(bkz: en güzel hikayem)
-
temel özelliği, "bir yerden destek alınarak kuvvet uygulama" olan yöntemdir. birşeyi kanırtıyorsanız, kanırttığınız parçaya güç uyguladığınız nokta haricinde bir de destek noktası vardır. sözgelimi bir tornavida ucunu jant kapagının kenarına soktunuz ve kanırtıyorsunuz. tornavidanın jant kapağına temas eden üst yüzeyi güç uygulama noktası, janta temas eden alt kısmı ise destek noktasıdır. yapılan işlem tıpkı kaldıracın çalışması gibidir çünkü. tdk da kusura bakmasın ama bu işlerden hiç anlamıyor.
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap