kusura bakmayın

• bir özür kalıbı.
  
  (ara: kusura bakmayın)
• tayyib'in göbek adı. yeter la, ne kullandın kardeşim yaw.
• devamı ama ile getiriliyorsa, muhtemelen ebenize kadar gideceğiz anlamı taşıyan bir cümleyle birleşeceği anlaşılmalıdır. (bkz: rte)
  
  örnek:
  - kusura bakmayın ama biz bir şey söylediysek olur, ne söylediysek o olur, başkası olmaz.
• (bkz: rte'nın kusuruna bakılmaz)
• devamındaki cümle "değerli kardeşlerim" ile başlıyorsa muhtemelen bir rte cümlesidir.
• günümüzde, içinde geçtiği cümlenin altına otomatik olarak rte imzası atan kelime öbeğidir.
• ülkede bu kalıbı kullanarak dilediği nezaketsizliği yapabileceğini düşünenler var. mesela bugün hanımefendi görünümlü bir sığır dışkısı markette önümüzde alışverişini tamamladıktan sonra “ay kusura bakmayın bir çay unutmuşum, alıp geleyim” dedi ve arkadaki insanların izin vermesini beklemeden marketin içine daldı. abartısız on dakika boyunca bu sığır dışkısını kuzu kuzu bekledik ve nihayet kucağında çay, kuruyemiş, tatlı, süt, salça ve çikolata türü birkaç yemezse ölünür şeyle aheste aheste kasada belirdi bu. sinir bozucu bir rahatlıkla “kusura bakmayın” diyerek kimseye bakmadan öne geçti, sallana sallana ödemesini yaptı ve defolup gitti. dışkıyla dışkı olmayayım diye kimse gıkını çıkaramadı. ama bu böyle bir şey değil be görgüsüz, be cahil, be egoist. senden başka insanlara başka yöntemler varken sırf kendi rahatını düşünerek verdiğin rahatsızlığı “kusura bakmayın” diyerek bertaraf edemezsin. kadınıyla, erkeğiyle eğitilmez bu tipler.