• marlowe'un dr. faustus 'unda, lucifer'le faustus arasında laf taşıyan, doktorun ruhunu senetle satın alarak baş şeytan lucifer'e sunan, yine doktorun emriyle fransisken papazı kıyafetiyle ortalıkta dolaşan zibidinin orjinal adı, marlowe bu adı kullanmıştır orjinal ingilizcesinde. ve bizler orjinal ingilizcesine sadık kalmak zorundayız, zira marlowe faustbuch okuyup onu edebiyata kazandıran ilk isimdir. goethe 'nin faust'u için en eski kaynak marlowe'un eseridir, o halde mephistophilis de bu cinin en eski adıdır.

    mephistophelis, mephistophilus, mephistopheles hep bu ismin sonraki versiyonlarıdır.

    (bkz: dr faustus/@jimi the kewl)

    işte eserde geçtiğince mephitophilis:

    http://books.google.com/…t7citwjnideqovyfq#ppa25,m1
    http://books.google.com/…itz6q63fozdkziu5qm#ppa2,m1
  • marlowe'un dr faustus'undaki aslında pişman olmuş bir karakterdir mephistophilis. bu pişmanlığın sebebi olarak, kimi araştırmacılar özellikle de dinler tarihini irdeleyerek, kozmolojik bir zeminde açıklamaya girişiyorlar bu edebi karakteri. diyorlar ki; mephistophilis'in başta, tanrı evreni yaratırken ona yardımcı olan melek olması (tanrıya yardımı şöyle olmuştur; denizle ilgili hayvanları aslında mephistophilis yaratmıştır. fokları, balinaları, köpekbalıklarını -orca-, ve başka okyanus memelilerini..), lucifer'in tanrıya karşı kibirli yaklaşımı sonrasında, tanrının değil de baş şeytanın yolundan gitmesiyle sona ermiştir. zira eserde şöyle diyor mephistophilis; “lucifer'le beraber düşen, lucifer'le birlikte tanrımıza ayak direyen, lucifer'le beraber sonsuz lanete gömülen bahtsız ruhlarız.”

    yani mephistophilis'i fallen angel, "tanrının gözünden düşmüş melek" olarak algılamak lazımdır. dr faustus/@jimi the kewl'de de yazmıştım; tanrının nefreti denilen şey aslında, tanrının sevgisinin yitirilmesidir. bu husus augustinus'ta da geçer. tanrının nefreti, onu küçümsemeyle oluşur: contemptus dei.
    bu konuda non posse non peccare başlığında bir şeyler karalamıştım, bakılabilir.
hesabın var mı? giriş yap