• 1950 islahiye dogumlu. sahince, ekmegin sarabin tuzun askina, ishakca, gibi kitaplariyla taniniyor. 80'li yillarda akademi kitabevi siir odulu, gosteri dergisi siir odulu, natiroglu siir odulu , gulhane el sanatlari festivali siir odulu gibi bir cok mumtaz odulu kazandi.
  • "serilmiş gözlerine çiy düşmüş çimenler
    şiir dökülüyor eteklerinden
    kokun ilkbahar
    narçiçeği gibi çılgın açmış elvan dudağı
    seherin
    gökte kırlangıç düğünü
    sazlıkların sonsuz senfonisi yerde
    sabırsız toprakta tohum dalda tomurcuk
    içimdeki coşkulu çocuk
    koşuyor kırda
    belli ki sevda iklimidir iklim
    fikrim çelinmiş
    başımdan gitmiştir aklım
    deliyim
    ne denli ulusun sen
    ne denli uysal
    çözülür sesinle düğüm
    su durulur
    sarılır gül yaprağıyla yaram
    erince erilir
    barışır yıldızım yıldızlarla
    sis lambam deniz fenerim
    şaşkına dönerim
    kervankıran'a kanarım
    yiterim yitikler ülkesinde sen olmasan
    olmasa selamın sabahın
    akşamlara haps'olurum
    süzülür hüznüm gecelerden
    kıvranırım acılardan
    selviler gibi içlenirim
    yel değdikçe dalıma
    seni tanımadan önce
    siyah beyazdı düşlerim
    hep tersine giderdi işlerim
    tekerim taşa değerdi
    erken batardı gün
    geç doğardı
    alanlar ıssız
    sokaklar sağırdı
    duyuramazdım sesimi
    oysa şimdi
    kuş cıvıltısı dalımda
    memleket türküsü dilimde
    ve seni düşündüğümde
    sıyrılıyor ay buluttan
    yaşama sevinci ve umuttan
    alıyorum payımı
    yeni bir şarkıya başlıyorum sonra
    ey sevgili seninle
    tükeniyoruz şiire
    budur çünkü en büyük din
    aşka amin
    şaraba şükür
    yaşayıp gidiyoruz işte. **
  • (bkz: ahmet telli)
  • kendisini youtube hesabında görüntüye alarak bazı şiirlerini okumuş şair.
  • (bkz: ishakça)
  • şiirleri muhteşem olan üstad...
  • aşktan umut kesilmez

    aşktan umut kesilmez
    gel öpeyim alnından
    ıslak üzüm gözlerinden seni
    ilkin ağla istersen biraz
    kana kana benim yerime
    sesin serin bir su gibi damlasın yarama
    yelpazelesin yangın yüreğimi çağlayan köpüklü çılgın saçların
    belki bağışlanır suçların
    aşktan umut kesilmez

    en eski günahkar benim aslında
    tanrıların tamusunda yandım hep
    girdim aşkın yörüngesine
    acıların ekseninde döndüm hep
    işte bundan dolanır bulutlu başım
    kumral kumrum
    akça kuğum
    yüreğimde nar çatlıyor bu akşam

    perçemini peçe eyleme ak alnına
    yıkma yere kirpiğini
    gönül suyunu bulandırma
    ve anlat acılarını ne olur
    iğneli beşiklerde mi bedenin
    kahırlı kundaklara mı sardılar seni
    ucu yanık mendillere mi işledin
    hangi gözlerin nurusun
    söyle bana sıcak suların sunası

    öbür adımını da atıver eşiğe
    gözlerini açıver ışığa
    kanatları karanlık nice yarasa var inlerde
    bu dumanlı günlerde
    yanlış limanlara sığınmış aşığa
    dalga vuran çok olur
    bilesin

    gel sıladan azılım
    ince sızılım
    daya bağrıma başını
    o güzelim düşünü
    yeniden gerçek eyle
    aşktan umut kesilmez
    ne olur haydi söyle
    hangi derin yaralardan kanadın
    tuz yok muydu çıkınında
    köz yok muydu yakınında
    yanında
hesabın var mı? giriş yap