• 1300-1301 yıllarında sultan veled tarafından yazılmıştır. beyit sayısı 8000 olup 162 tanesi türkçe..

    mevlana'dur evliya kutbı bilün
    ne kim ol buyurdısa anı kılun

    tanrı'dan rahmetdür anun sözleri
    körler okırsa açıla gözleri

    .....
  • mevlana'nın günümüzdeki torunlarından selahaddin hidayetoğlu'nun "hazret-i mevlâna muhammed celâleddin-i rûmî hayatı ve şahsiyeti" kitapçığında geçen parçalarıyla sultan veled'in rebabname'sinden:

    mevlana gibi cihanda olmadı,
    ançılayın kimse hak'dan tolmadı.

    ol güneşdür evliyalar yulduzı,
    dükeline ol degürür uruzı.

    tenriden her bir kişi bahşiş bulur
    haslarun bahşişi ayruksı olur.

    bahşişi, kim verdi hak mevlana'ya,
    anı ne yoksula verdi ne baya.

    siz anı binüm gözümle görünüz,
    anun esrarını binden sorunuz.

    ben deyem sözler ki, kimse demedi
    ben verem ni'met ki, kimse yemedi.

    ben verem hil'at ki, kişi geymedi*,
    kimse binüm bahşişümi saymadı.
  • türkiye yazma eserler kurumu başkanlığı tarafından yayımlanmış. yayına hazırlayan veyis değirmençay. e-kitap olarak da ulaşmak mümkün. ilgilisi için...
    tanıtım:
    mevlânâ celâleddîn-i rûmî’nin büyük oğlu olan sultan veled (bahâüddin muhammed veled), 1226’da bugün karaman olarak bilinen larende’de doğmuş ve babasından ilim tahsil ederek canlı bir ilim ve tasavvuf ortamında yetişmiştir. babasına ve babasının dostu şems-i tebrîzî’ye bir mürîd sadâkatiyle hizmet eden sultan veled, mevlânâ’nın halifesi hüsâmeddin çelebi’nin vefatıyla posta oturmuş ve mevlevîliği yapılandırarak teşkilatlı bir tarikat hâline getirmiştir. gerek dîvân, ibtidânâme, intihânâme, rebâbnâme ve maârif gibi eserleriyle gerekse görevlendirdiği derviş ve halifeleriyle mevlevîliğin çok geniş bir coğrafyada tanınmasını ve yayılmasını sağlamış, çoğunlukla farsça yazdığı eserlerinde anadolu halkını bilgilendirip aydınlatmayı, mevlânâ’nın görüşlerini yaymayı amaçlamıştır.

    gönül ehli ve ulu bir kimsenin ricası üzerine, tabiatı mesnevî veznine alışkın dostlarının hatırı için aynı vezinde bir mesnevi yazmaya karar veren sultan veled, 1 şâban 700/11 nisan 1301’de telifine başladığı rebâbnâme’yi beş ayda tamamlamıştır. mevlânâ’nın mesnevî’sinin ilk beyitlerine nazire olarak rebâbın inleyişindeki aşk derdinin dile getirildiği mısralarla başlayan rebâbnâme’de dinî ve ahlakî öğütlerin yanı sıra mevlânâ ve şems-i tebrîzî’nin dostluğu, ayrıca mevlevîliğin usûl ve erkânına dair bahisler yer almaktadır. hazret-i mevlânâ’ya sima ve huyca çok benzetilen sultan veled’in nazmı da mevlânâ’dan izler taşımaktadır. rebâbnâme, mesnevî-i ma‘nevî’nin anlaşılması güç kısımlarını açıklaması itibariyle adeta bir mesnevî şerhi olarak da kabul edilmiştir. farsça yazılan eserde yer yer türkçe, arapça ve rumca beyitler bulunmaktadır. tasavvufî umdelere dâir 105 bölüm ve 8077 beyitten oluşan rebâbnâme’de her bölüm, içerik hakkında bilgi veren mensur bir girişle başlar.

    eser, konya mevlana müzesi, 2134 numarada kayıtlı nüsha esas alınarak ve konya mevlana müzesi, nr. 2126; nr. 2122; süleymaniye yazma eser kütüphanesi, halet efendi, 44 numarada kayıtlı nüshalar ile ferâmerzî’nin neşrinden yararlanılarak veyis değirmençay tarafından geniş bir inceleme ile birlikte tenkitli metin ve nazmen tercüme şeklinde hazırlanmıştır.

    link
hesabın var mı? giriş yap