• blade runner filminde rutger hauer tarafından canlandırılmış replicant.
  • deckardin hayatini kurtaran ikinci android - insanlardan kacmayi basarabilen ve blade runnerin genclik gunlerindeki gibi* peslerine dustugu nexus 6larin lideri... kendi tanrisi ile tanismayi ve hatta onu oldurmeyi basarmasi*, frankensteinvari bir oyku aslinda, sadece daha uzun sure yasamak isteyen bir replicant...
  • blade runner'da deckard'a önce dünyanın kaç bucak olduğunu sonra da hayatın anlamını gösteren karizmatik replicant. filmin sonunda "time to die" diyip başını hafifçe öne eğerek son nefesini vermiştir. şahadet getirse cennete gider miydi bilmiyoruz, tıpkı uyurken rüyasında elektrikli koyun görüp görmediğini bilmediğimiz gibi...*

    [flexinin hatırlatmasıyla (bkz: blade runner/30) ]
  • siz insanların inanmayacağı şeyler gördüm,orionun kıysından geçerken yanan saldırı gemilerini.tan hauser kapılarında karanlıkta parlayan deniz hüzmelerini izledim ve tüm bu anlar zamanda yok olacak, yağmurdaki gözyaşları gibi.artık ölme vakti..
    yazarken bile gözlerimi buğulandırmış bu repliğin sahibi.
  • olurken soylemek istedigim lakin toparlayamayacagimi sandigim repliklerin sahibi.. trevanian'in "olmeden once konuyla ilgili komik bir espri patlatmayi isteyen eleman"'i gibi maymun olacagimi tahmin ediyorum:

    - bi dakka ölüyorum o zaman şu kagidi okumama izin verin.. (cuzdanina ula$maya cali$ir ba$aramaz) ah.. cuzdanima ula$amiyorum hocam cuzdanda kagit olacakti onu verir misin.. ohhhheerrrhh.. (bkz: ölürken çıkarılan sesler)
    - buyur abi bu di mi
    - yok oglum sari bir kagit olacakti.. bu ali$veri$ fi$i.. herrrh..
    - hah buldum abi buyur.. okumami ister misin?
    - yok ver onu bana sen okuyunca ne anlam.. aggghhhh!!
    - aman abi iyi misin?
    - ben ölüyorum sordugun soruya bak.. neyse.. evet.. ne yazmi$im.. siiiizz.. innn-sannn.. laaaarr.. offf. hamit goruntu iyice bulandi sen okuyuver hocam sagol..
    - tamam abi..
    - hah..
    - eeo, siz insanlarin inanacagi.. pardon inanamayacagi $eyler gordum.. onion abi burada onion mu yaziyor?
    - lan ah bee ahhh..rrrrrkkkkk
    - hikmet abi!!! abim! iyi misin!
    - ...
    - allah taksiratini affetsin.. huzur icinde yat hikmet abi.. yoksa o hristiyanlara mi deniyordu? neyse..
    - ...
  • kendisine demir parçası ile vurup da haliyle sonuç alamayan deckard' a "bu çok mantıksızcaydı...ayrıca hiç de sportmence değildi" diye ayar vermiş, gelmiş geçmiş en cool android. tyrell corporation ' ın en filozof ruhlu oluşumu. ha bi de pris in sevgilisi.
  • "it's not an easy thing to meet your maker."
  • blade runner'ın sadece international cut'ında bulunan bir ek bölümde, roy batty'nin ölümünün hemen ardından deckard şunları söyler:

    "i don't know why he saved my life.
    maybe in those last moments he loved life more than he ever had before.
    not just his life, anybody's life, my life.
    all he'd wanted were the same answers the rest of us want.
    where did i come from? where am i going?
    how long have i got? all i could do was sit there and watch him die."

    "hayatımı niçin kurtardı bilmiyorum.
    belki son anlarında, hayatı daha önce hiç olmadığı kadar çok seviyordu.
    sadece kendi hayatını değil, herhangi bir kişinin hayatını, benim hayatımı.
    bütün istediği, hepimizin aradığı aynı cevaplardı.
    nereden geldim?
    nereye gidiyorum?
    ne kadar ömrüm kaldı?
    bütün yapabildiğim orada oturup, ölmesini izlemekti."
  • ..........spoiler..........

    tüm insanlığın günahlarını bağışlatmak için kendini feda etmiş yeni mesih*. kendi avucuna bizzat çakar çiviyi...

    ..........spoiler..........
  • blade runner'ı özel yapan karakterlerden belki de en önemlisi.
    öyle ki, ölmeden hemen önce söylediği son sözler, hala gözlerimden yaşlar boşanmasına neden oluyor, tekrar tekrar, durgunlaştırıyor beni, durup düşünmeme neden oluyor..
    bir film için beklenilenden çoğunu veriyor, hayali bir karakter için gereğinden fazlasını...
    ve saçma geliyor, bir film karakterinin, bir filmin nasıl duygusal yaşantıma böylesine yön verebildiğini, duygusal gelişimimi etkilediğini, beni değiştirebildiğini itiraf edebilmek saçma geliyor, reddetmek istiyorum, kabul etmek zor geliyor...
    ancak yaşamı, anlamını ve de anlamsızlığını, yalnızlığı, korkuyu, öylesine yitip gitmeyi, yanında giderken götürebileceğin şeylerin bile kaybolacağını, aynı yağmurda kaybolup giden gözyaşları gibi öylesine koyu anlatan bir "şey"dir roy batty adlı aslında dört yıl önce hiç yaşamamış olan ve herbirimiz gibi ölüp gidecek olan çaresiz sevdalının bu sözleri...
    bunu yazarken bile sevdiğim kadını özlettirdi bana..

    uzatmak istemiyorum, belkide eğer öldüğümün farkında olabilecek kadar şanslıysam ölmeden önce hatırlayacağım o kısacık son sözler:
    "..i've seen things you people wouldn't believe: attack ships on fire off the shoulder of orion..
    i've watched c-beams glitter in the dark near the 'tannhäuser gate'...
    all those "moments" will be lost in time,
    like tears in the rain... time to die..."
hesabın var mı? giriş yap