sekestrasyon
-
ilaçların absorbe edilmeyerek farklı dokularda birikmesi.
bana göre böyle terim olmaz olsun. size göre süt m çikolata mı bilemem.
ukteydi, doldu. -
birikme gibi bir şey. ilaçlar dokuda birikip yavaş salınabilir. orak hücre hemoglobinopatilerinde, orak hücreler reste ve damarlarda birikebilir.
-
(bkz: carbon sequestration)
atmosferdeki karbon salimini dusurucu bir politika olarak sekestrasyon politikalari fazlasiyla tartisilmakta.
daha fazla bilgi icin : link -
haciz, ayrıklaşma, ayrı kalma* anlamları olan sözcük tıpta gerçekten de birikme, dokuda yığılma, tutulu kalma anlamında kullanılır. demek ki ayrılık kandan ayrı kalma olarak alınmış.
(bkz: sekter/@ibisile), sektör -
-
ilaçların bazı hücre içi veya hücre dışı yapılarla sıkı bir şekilde bağlanıp oralarda depo edilmeleridir.
-
dağılım hacmi= verdiğimiz ilaç miktarı/ plasma ilaç konsantrasyonu formülünden buluruz. işte bu sekestrasyon durumunda bu dağılım hacmi çok büyük çıkar. ve biz böyle anlarız ilacın sekestrasyona uğradığını. bu çıkan değere de sanal dağılım hacmi deriz. örneğin: digoksin 'in dağılım hacmi 500 litredir, klorokin'in dağılım hacmi ise 13000(on üç bin) litredir.
antideprasanların dağılım hacmi 2000 litredir. çünkü akciğerde sekestre olurlar.
arsenik ve griseofulvin keratinden zengin dokularda( saç, tırnak vb) birikir.
tetrasiklinler ise diş ve kemikte birikir.
klorokin ise melanin'den zengin dokularda birikir. o nedenle pigmenter retinopati yapar.
digoksin ise iskelet kasi ve kalp kasinda birikir.
morfin ise bazik yapılı olduğu için mide sıvısında sekestre olur.
edit: morfin eklendi. -
atmosferi ayırma, yani karbondioksitin, kimyasal tepkimeler ile farklı bileşiklere dönüştürülmesi işlemi.
carbon dioxide + calcium oxide = calcite
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap