• dünyada en çok kafa kesme isteği doğuran yer. özellikle önünüzdeki fasülye sırığının...
  • küçük cep salonlarının salon sinema salonu dışında herşeye benzemesinden sonra birçok insanın eski sinemaların el değmemiş olanlarını aramasına sebebiyet veren mekan.
  • film izlemek için en uygun yer.
  • sessizlik gerektiren bir mekan.
  • bi gecekondu atıp yaşanılası yer
  • romantik mekan.
  • patlamış mısır satılmayan, film arası verilmeyen, görüntüye önde oturan yarmanın kafasının girmeyeceği eğimde koltuk düzeni olan ve iki metrelik adamın bile rahatça oturabileceği genişlikte koltuk aralarına sahip bir tanesini arayıp arayıp bulamadığım mekan...
    bir gün gelir de yeterli param olursa bu işe girmeyi düşünüyorum, varsın patlamış mısırdan gelecek 3-5 kuruştan mahrum kalayım.
    bir kere yer gösterici yok, ıvır zıvırın eşşek yüküyle satıldığı büfeler yok, su sebil, çay, kahve otomattan...
    e ama sigara molası yok mu diyenlere de müjdem var "sigaralı sinema salonu" da var isteyene...
    "şerefsizim aklıma geldiydi" diyenlerle de ortaklığa açığım...
  • merak eden bünyelerin sinek avlamak terimini yerinde görebileceği mekanlardır. zira sinema salonları bugünlerde 12 ytl ücret alarak film gösterimi yapmakta olan işletmelerdir.

    bunun sonucunda bir salonda film seyreden seyirci sayısı bir elin parmaklarını geçememektedir. kaba bir hesap ile 5 film oynatan bir sinema 1 seansta 30 - 40 kişiye gösterim yapmaktadır. o da en iyimser tahmin ile yoksa bir seansta aralarda toplam 10 kişi bile göremediğiniz günler çoğunluktadır. haydi 40 kişi geldi diyelim e ama sinemada 5 salon var ve bunlar tahminen 100 - 150 kişilik salonlar. o zaman bütün bu yatırım boşa mı yapıldı bütün elektrik masrafı orada çalışan personelin maaşları vizyona girecek filmlerin kira bedelleri bunlar nasıl karşılanıyor ?

    burada mantık devre dışı kalıyor hangi mantık işletmecilerin mantığı. sen sosyal birlikteliğin yaşanması gereken sinema salonlarını yap, salonlarında 2 - 7 arası yerli yabancı değişik filmleri hergün oynat, sonra da zar zor geçinen bir halka biletleri 12 ytlden satmaya kalk. bugün çeşitli alışveriş merkezlerinde 9 ytl fiyat ile dvd satın alabiliyor insanlar. daha ucuza sahip olabileceği birşeye neden daha çok para verip yalnızca bakıp gitsin ?

    hem çocuklu bir aile nasıl seyretsin bu ücretler ile. ondan sonra da sorun neden sinema salonları boş diye. cevap basit halk fakir ve parası olan kitle sanat ile ilgilenen kitle değil de o yüzden. parası olan kitle bunu büyük eğlence mekanlarında içip dans edip cins-i latif tavlar ve/veya onlara tavlanırken harcıyor zaten başka ilgi alanları da pek bulunmuyor.

    bu durumda yüksek fiyatlar ile çok az sayıda seyirciye filmleri oynatmanın mantığı nedir. zaten kazandığınız paralar giderlerinizi karşılamaz. bilet fiyatları, halkın cebinden çıkartırken çok fazla düşünmeyeceği bir düzeyde, örneğin 2,5 ytl - 4 ytl aralığında olmalı ki hem sinema salonları dolsun, hem de hemen her seans dolu salonlarda filmler seyirci ile buluşsun ve sinema esas işlevlerinden biri olan sanatı halk ile buluştururken halkı sosyalleştirme yani sosyal hayatın ayrılmaz bir parçası olma görevini yerine getirebilsin.

    parçanın ana fikri: bilet fiyatları çok yüksek halk sinemaya gidemiyor bir kendinize gelin.
  • gösterimde olan filmin gördüğü rağbete göre ebatı büyüyüp, küçülen salonlar.

    özellikle eskişehir'deki sinema salonlarında denk gelmiştim bu salonlara, izmit'te de karşıma çıktı. eğer izlemek istediğiniz filmin biletleri hemen tükenmiyorsa, izleyici sayısı azsa, hemen küçük salonda gösteriliyor. küçük salonlar da sıkışık koltukları ve diğerlerine oranla daha küçük perdesiyle ne göze, ne kulağa hitap ediyor. filmi izlemek için gidiyorum, aynı ücreti ödüyorum, tek istediğim keyifle film izlemek. peki neden tercih ettiğim film, diğer izlenme rekorları kıran filmlerden belki de daha kaliteli olduğu halde, kenara atılıyor? herkes beğeniyor diye tek bir filme kafayı takanlarla aynı zevke sahip olmadığım için suçlu muyum? nice filmler vardır ki, sırf bir günde yüzlerce izleyicisi olan filmlerin yanında ezilip kaldığı için, heba oldu. bence kesinlikle bütün salonlar aynı boyuta olmalı, izlense de izlenmese de, filmler ayırılmamalı, izleyiciye saygılı olunmalı.
  • korku filmi izlerken kaçacak tek bir nokta dahi bulunamaz. korku filmi izlemeye gelenler için kısa süreli kaçma alanları yapılsa süfer olur. ben evde izlediğimde, ev kalabalık değilse hemen televizyonu kapatıyorum; televizyonu kapattığımda trip yapacak insanlar var ise su almaya gidiyormuş gibi yapıp mutfağa kaçıyorum yalandan. ya da, ya hu bu telefon burada neden çekmiyor ki, ben bi' balkonda konuşayım, diyerek balkona seyirtiyorum. sinema salonlarında da böyle bir imkan olmalı. evet.
hesabın var mı? giriş yap