310 entry daha
  • "a ship in harbor is safe, but that is not what ships are built for."

    sosyalist ekonominin, kapitalizme göre daha güvenli bir ortam sağladığı söylenir. kısmen doğru olduğuna inanıyorum. kapitalizmin özgürlük vaadine karşı eşitlik olmadan gerçek özgürlük olmaz der çoğu sosyalist.
    özgürlük tehlike demektir. bir kuş kafeste daha güvenli olabilir, özgür olduğunda çok uzun süre yaşama şansı olmaz ama yaşamının bir anlamı olur.

    dünyadaki tüm yoksulluğun, sefaletin kaynağını kapitalizm olarak görmek saflıktır. kapitalizmin kötülüğüne inanıp sosyalizmin ciciliğine kanan solcuların çoğunlukta olmasından söylüyorum bunu. kapitalizm kontrol edildiğinde çok daha zararlı olur. bunca boktan olayın ana sorumlusu devletler ve hükumetlerdir.
    maaşınızın yarısını devlet cukkalar, kalan paranızla almak istediğiniz şeylerden de %18 gibi bir oran çalar. bunun karşılığında hizmet verdiğini iddia eder ama elektrik yol su gibi şeylere para verirsiniz, üzerine vergi verirsiniz. ulaşımı size bedava sağlaması gerekirken bundan kar eder. sonuç olarak kullanmadığınız bir sisteme hem para bayılmış olursunuz hem de kullananlara bir faydası dokunmaz.
    dininiz olmasa bile paranız diyanete gider.
    hastaneye gittiğinizde sigortanız olsa bile para vermek durumunda kalabilirsiniz.
    uyuşturucuyla savaş için yine milyarlar harcanır. tanımadığınız birinin uyuşturucu kullanması için para harcar mıydınız? devlet, insanı özgür birey olarak görmediği sürece harcamak zorundasınız.
    hükumetler yandaşlarına çok daha fazla fırsat verir, yolsuzluklar oluşur. tamam, bu kapitalizm olduğu zaman oluşur. ama hükumetler yerine kapitalizmi sorumlu tutmak saçmadır.

    işçilerin işçi kalmasındaki en büyük etken yine devlettir. serbest piyasa ekonomisinde işçi olarak çalışıp biriktirdiğiniz parayla işletme kurabilirsiniz. tabii paranızı riske atmış olursunuz(tehlike/özgürlük ilişkisi). bugünse işletme açmak için devlete yine tonla para aktarmanız gerekir. devlet sizin açtığınız işletmeden faydalanır, ortak olmuş gibi. ama işletmeyi batırdığınızda devletin bir kaybı olmaz. dolayısıyla piyasaya katılmak çok zordur, genellikle risk almaya değmez. bunun sonucunda rekabet ortamı oluşmaz, özel tekeller oluşur. bu tekeller sosyalizmdeki tekellerden bile boktandır. rekabeti engelleyen başka şeyler de vardır, en önemlisi uluslararası ticaretin önüne engeller koymak(gümrük vergisi gibi).

    olaya işçi gözüyle bakarsak, daha becerikli olmak istersiniz ki çalışma şartları daha iyi olan ve daha fazla maaş veren bir işte çalışabilin. işletmeler de daha becerikli işçiler ister ki diğer işletmelerle rekabet edebilsin. eminim çoğu bilgisayar mühendisi, google gibi şirketlerde çalışmak ister.

    sosyalizmde ortaya çıkacak görüntüyü bir devlet dairesine gidip görebilirsiniz.

    tam istihdam olayıysa bambaşka bir saçmalık. iş yapmayıp yapıyor gibi gözükmek refahı yükseltmez, verimliliği düşürür. bürokratik süreçleri arttırır.

    dediğim gibi devletsiz bir ortamı düşünelim, en azından minarşist bir devlet anlayışı. burada sosyalizmin aksine gönüllülük esastır. örneğin paranın amına koyduğum bir ortamda fakirlere/sakatlara yardım eden bir kuruluş kurabilirim. hani komünist yaşam tarzı deniyor ya. bir dilencinin sizden para istediğini, sizinse vermek istemediğinizi düşünün. eğer inatla vermemeyi sürdürürseniz hapse girdiğinizi... sosyalizmde olan budur. olaylar çok daha geniş bir çerçevede gerçekleştiğinden, verdiğim örnek gibi absürt durmaz. sosyalist bir ekonomide kolektivist olmak zorundasınızdır. kapitalizmde ise kolektivist olma hakkınız vardır.
    gelelim kapitalizmin her şeyinden faydalanan solculara. elbette solcusunuz diye nike ayakkabı giymeniz yasak değildir. bu hareket sol görüşü zayıflatmaz. ama şu var: sen ihtiyacından fazlasını tüketirken, insanları buna haklarının olmadığı bir sisteme nasıl zorlarsın?

    bir diğer saçmalık ihtiyaç/lüks belirsizliği. sigara içmek bir ihtiyaç mıdır lüks müdür? komünist yaşam tarzının saçmalığı buradan gelir. neyin ihtiyacınız olduğuna siz karar veremezsiniz.

    ben burada merkezi bir yönetimin olduğu sosyalizmden bahsettim. tabii ki bu tek sosyalizm tarzı değil. ama milyarlık nüfusta bir kontrol olmadan herkesin kolektivist olacağını düşünmek biraz hayalci.

    bu arada hem devleti hem kapitalizmi bir sömürü şekli olarak görenler var. (bkz: sol liberteryenizm) çoğunlukla hak verdiğimi de söyleyebilirim. ama imkansızlığını bir üst paragrafta belirttim. yine de sol liberteryenler, mülkiyet karşıtı olanlar; dediğim gibi bir devlet koruması olmayan durumda gönüllü olarak kolektivist hareket edebilirler. bir fabrika üzerinde tüm işçilere eşit haklar tanıyabilirler. ki buna gönüllü olacak birçok işçi olacaktır. ama bunu insanlara dayatmak kesinlikle özgürlük olarak savunulamaz.

    sonuçta insan, insandır. sosyalist ekonomide bazı riskleri azaltabilirsiniz. ancak çok daha kötü sonuçları da olabilir(diktatörlük gibi). her türlü sistemde huzuru bozacak yavşaklar olur.

    özet olarak daha güvenilir bir ortamı yasaklarla sağlamayı ahlaki olarak doğru bulmuyorum. alkol tüketip sapıtanlar yüzünden sizin tüketme hakkınızın elinizden alınmasına göz yumar mıydınız?

    değerli solcular: sizden arzum kapitalizmden önce devletin yetkilerine karşı olmanız. daha özgür ve yolsuzluk olmayan bir ortam için.

    (bkz: liberteryenizm)
    (bkz: voluntarizm)
    (bkz: agorizm)
    (bkz: anarko kapitalizm/@crash bandicoot)
    (bkz: komünist yaşam tarzı/@crash bandicoot)
    (bkz: kolektivizm/@crash bandicoot)
  • kontrol altında olmadan yaşayamayan ibibiklerin hayali. he canım bmw.

    laftan da anlamayanları var. ben diyorum devletin ekonomiye ve kapitalizme müdahalesi çoğu şeyin sorumlusu. adam bana cevap veriyor, devlet ekonomiye müdahale etmese böyle olmazdı. ben ne dedim yarrak kafalı?

    sınıfsız bir toplum isteyip yazısını okuduğu bir adamı tanımadan burjuva/beyaz yaka diye sınıflandıran hayranları olur. fakirlerin parayı zenginlerden daha çok önemsemesi gibi bir şey herhalde bu.

    --- spoiler ---

    bugün hiçbir kapitalist, devletin ekonomiye müdahale etmemesini savunmaz.

    --- spoiler ---

    savunmaz çünkü devletin sayesinde sermaye sahibi olmuştur ve olmaya devam eder. devletsiz bir ortamda başka kapitalistlerin anasını belleyeceğini bilir. ama ömür boyu devletin kölesi olmak istemekle yetinmeyip başkalarını da karneyle ekmek almaya zorlayacak hoşaflar anlamaz bunu.

    hayır bu mantıkla şu aynı: bugün hiçbir kapitalist sosyalizmi savunmaz. o yüzden sosyalizm için mücadele etmemeliyiz.

    edit: alttaki götoş haklı. şaka şaka :) ama adamlar böyle anlıyor naparsin. kaç satir yazi yazmışim adam argumana cevap vermeden benim hangi sınıftan olduğum hakkında tahmin yürütüyor. onun dışında doğru tabii ki
  • bir şeyi devlet yapınca bedava olduğunu sanan adam savunur bunu, savunmayana da aptal der.

    bu adamlarda çok ilginç bir olay var: kimsenin durumu iyileşsin istemiyorlar. işçi hep işçi kalıyor diye şikayet ediyorlar. parasını biriktirip yatırım yapan işçiye de sinirleniyorlar, konformist diyorlar. işçi sınıfının standartları yükselirse sınıf mücadelesi azalır diyorlar.
    kabul edin kimse sikinizde değil, derdiniz fikirlerinizi dikte etmek.

    devletin ekonomide daha çok söz sahibi olmasını isteyenler yüzünden yandaşçı, ahbap-çavuş ekonomisine fırsat çıkıyor. ahbaplar çavuşlar hukuku siklemeyince maden kazasında kimse hesap vermiyor. sonra sorumlusu kapitalizm, liberalizm ilan ediliyor.
    sosyalizmde madenlerin kontrolü devlettedir. devlet hata yaparsa sorumlusu yine devlettir. devletin hatasını da tabii ki yöneten değil halk çeker.
    liberal demokrasi ve serbest piyasa ekonomisinde ise madeni özel sigorta şirketi denetler. kazada oluşacak masrafları düşürmek için güvenlik önlemlerini arttırır. devlet memuru gibi verimsizleri denetleyici olarak tutup denetleyicileri denetlemek için başka verimsizler kullanmaz. sonuçta güvenlik artıp kazalar azalır. bireylerin başına gelenleri de kazanın sorumlusu öder. ama niyeyse bunu savununca paraya tapıyor oluyoruz.

    amatörü eğlendirir.
  • bazılarının ahlaki değerlerine en uygun sistem olabilir, başka bir mevzu. ama ekonomik gelişme, hayat standartlarını yükseltme konusunda dandik bir sistem olduğu belli.

    --- spoiler ---

    1.kapitalizmde mutlaka birileri kazanırken birileri kaybetmek zorundadır.sistem bunun üzerine kurgulanmıştır.sen teknolojik olarak gelişeceksin,hayat standartın yükselecek diye birilerinin ezilmesi mutlaka şart.
    --- spoiler ---

    en basitinden sen bir mal veya hizmet aldığında tek taraf mı kazanıyor? yoksa aldığın şeyin elindeki paradan daha değerli olduğunu düşündüğün, karşındaki de tam tersini düşündüğü için iki taraf için de kazançlı, gönüllü bir anlaşma mı yapmış oluyorsun?
    bir işte çalıştığında hem işveren hem sen kazanmıyor musun?
    sen gitar satın aldığında sadece adamlar kazanıyor olsa gitarı almazdın. işçi de para kazanmıyor olsa çalışmazdı.

    hayat standardı alım gücünün artmasıyla artar. alım gücünü de serbest piyasa, teknolojik gelişmeler ve rekabet arttırır.

    bölgesel kurtuluş ne acaba? dünyanın her tarafı istemediği sürece o sistem her tarafı kapsamaz.
2482 entry daha
hesabın var mı? giriş yap