74 entry daha
  • 8 yıl önce yola çıktığım hedef.

    borsa dediğimiz platformun amacının bir takım varlıkları 3'e alıp 5'e satmak değil de kar eden ve bu karı paylaşan şirketlere ortak olmak ve bu kardan hisse oranında pay almak olduğunu kavradıktan sonra hedeflenebilecek bir kavramdır.

    yapabilmek için bir takım önşartlar vardır:

    - disiplin
    - tasarruf edebilme yeteneği (harcadığından fazla kazanmak)
    - minimum yeter düzeyde bilanço okuma bilgisi ve finansal okur yazarlık
    - sağlam psikoloji ve sinirler (disipline uyulabildiği sürece sağlam olmasa da olur ancak disiplini sağlayabilmenin ön şartıdır)
    - kesinlikle uzun vadeli bir plan

    yöntem olarak :
    1- aylık/dönemlik düzenli alımlarla fiyat seviyesini önemsemeden her seviyeden almak. böylece ortalama bir maliyet oluşacaktır. bu yöntem bu işe çok vakit ayıramayacak kişiler için ideal olabilir. belki o aylık alım miktarını daha uygun seviyedeki kağıtlara kaydırmak. (eğer bu yöntem kullanılacaksa başlangıç zamanı paradan daha önemlidir. ne kadar erken o kadar iyi)
    2- tasarruf edilen (ve ihtiyaç duyulmayacak) parayı bekletip uygun alım seviyelerini (gezi, rus uçağı, trump tweetleri, kovid vs vs) beklemek.
    3- bir şekilde toplu bir parayla (ev satışı, miras vs) direkt emeklilik yaşanabilecek bir portföyü oluşturmak. bunun için kademeli alım ve uygun seviyelerin beklenmesi elzemdir.

    avantajları:

    1- daire dükkan alıp kiraya vermek gibi alaturka yöntemlerden çok daha karlıdır. temettü verimliliği kira/ev değeri maliyetinden çok daha yüksektir. kiracı ile uğraşma vs geçiyorum. ayrıca alınan ev büyümez. ortak olunan şirket büyür. evi satmak likidite etmek çok sancılı ve uzun bir süreç iken, şirket ortaklığı yatırımını sonlandırdıp likit olmak saniyeler alır.

    2- kendi işini kurmak veya başka bir insanla ortak olmaktan çok daha kolay ve yürütmesi sorunsuzdur. ister 1. yöntemle sıfırdan başlayıp büyüttüğünüz bir işiniz olsun, ister bir hödük olduğunuz, tek başınıza açlıktan sürüneceğiniz halde babanızın işinin başına geçerek "adamdan" sayıldığınız bir işiniz olsun. bu işin başında durmak, mesai süresi ve harici tüm enerjinizi alacaktır. bırak tatile gitmeyi kafana göre takılmayı, bazen arkadaşınla kahve içmek bile zor olabilir.

    temettü yatırımında böyle bir zorunluluğunuz yoktur. ortağı olduğunuz şirketler zaten tr nin en iyi profesyonelleri tarafından yönetilmektedir. yılda 4 kez bilanço takibi, bildirimlere arada göz atmak ve opsiyonel olarak şirkete mail atıp hesap sormak, bilgi istemek yeterlidir.bunları da yat turunda, dağ kampında yurtdışı tatilinde de yapabilirsiniz.

    3- dönemsel olarak öyle oranlar fiyatlar oluşur ki, sıfırdan iş kurup başarılı olduğunuz var sayılmıştan daha karlı olabilir. ayrıca ortağı olduğunuz şirket de büyüyebilir. (bkz: hektaş)

    4- kendi kurduğunuz işin mahvolması bir koronavirüse bakabilir. bu süreçte kimlerin kimlerin, "asla batmaz" denen eğlence mekanı, restoranların vb batışlarını izledik beraberce. bazı sektörlerde finansman ve stok maliyeti böyle bir duraksamayı kaldırmaz. nakit akışı sektesi bazen zarar etmekten daha kötü olup işletmeyi batırır. temettü yatırımında bu risk dönemsel veya sektörseldir. toptan batmak yoktur. hatta koronavirüsten fayda sağlayan çokça şirket vardır.*

    5~ iş kurmak veya ev almak vs gibi alternatifler büyük sermaye, dolayısı ile finansman veya fırsat maliyeti gerektirir. temettü yatırımında olduğu kadarıyla başlanabileceği gibi, her ay her yıl vs eklemeler yapılabilir. ayrıca gelen temettü ile ortaklık oranı masrafsız olarak arttırılabilir. şirketin tamamını almak zorunda değilsiniz.

    teknik detaylar, karşıt argumanlara verilecek cevaplar vb. başka entrylerin konusu.

    özetle türkiye'nin önemli şirketlerininin, fabrikalarının hiç işe gitmeden patronu oluyorsunuz ve sizin adınıza herşeyi halleden çalışanlarınız var.

    edit : spk mevzuatı gereği hisse tavsiyesi suçtur. ve asla tavsiye ile hisse almayınız.
  • çok ilgili sözlük yazarlarının olduğunu öğrendiğim kavram. çok sorulan sorulara özet yanıt verelim.

    "temettü verince hisse değerinden düşüyor ne anladım ben o işten" veya "bir gün önce dahi alsak temettüden faydalanır mıyız" aşamalarının geçildiğini varsayıyorum.

    1- "temettü verimi enflasyondan yüksek olmazsa paramız enflasyon karşısında değer kaybetmiyor mu?"

    hayır etmiyor. yani olayı temettü / anapara şeklinde oranlayıp olayı mevduat faizi gibi düşünmemek lazım. neden?

    temettü yatırımında yaptığınız şey mevduata para koymak değildir. bir şirketin atıyorum binde 1 ine ortak olmaktır. ve şirketin dağıtılabilir karının binde birine de ortaksınız. diyelim enflasyon yüzde 10. normal koşullarda sıfır büyüme gösterse dahi şirketin de karını enflasyon oranında artırması gerekir. dolayısıyla alacağınız kar payı da artacaktır. ayrıca ortak olduğunuz şirketin piyasa değeri de aynı oranda artmalı ama piyasa fiyatı şurada da dediğim gibi piyasa fiyatı her zaman makul gerekçelerle oluşmaz.
    ayrıca ne demiştik? şirketin binde birine ortağız. aldığınız temettü ile şirkete ortaklık oranınızı artırabilir örneğin 990 da birine ortak olabilir ve seneye daha yüksek oranda kar payı alabilirsiniz. olayın mevduat faizi ile ilişkisi çok başka yazının konusu. detaylı yazdığım bişey vardı bulursam yazarım.

    2- "temettü vereceğine bedelsiz verse daha iyi değil mi? . hem hissemiz artar hem stopajdan kurtuluruz"

    bu başlıkta bunu açıklamak zorunda olmak beni üzse de, bedelsiz sermaye arttırımı dediğimiz şey 100 tl nin 10 tane 10 luk banknota bozdurulmasından başka bişey değildir. yani 1000 hissesi olan şirketin 1 hissesine sahipseniz bedelsiz sermaye arttırımı ile 2000 hisseye sahip olan şirketin 2 hissesine sahip olursunuz. ortaklık oranınız yine binde 1 dir. bedelsiz sermaye artırımı şirketin özsermaye kalemlerinde gözüken bazı değerlerin ödenmiş sermaye kısmına aktarılmasından başka bir şey değildir. sadece kağıt üzerinde güncelleme. reelde etkisi sıfır. ancak bedelsiz açıklayan şirketler günlerce tavan giderdi geçmişte. işte piyasa fiyatını oluşturan da bu güruh. anlayın saçmalığı.

    3- "şirket temettü ödemiyorum diyebilir mi?"

    tabii ki diyebilir. yönetim kurulu karı dağıtmama kararı alır senin de hissen oranında oy hakkının olduğu genel kurul da onaylarsa dağıtmaz. ama önceki yazımızda ne demiştik? temettü geleneği ve ahlakı olan şirketlere ortak olmak gerekir. şirket bir veya birkaç sene temettü dağıtmıyorsa bunun geçerli bir sebebi olmalı. mesela büyüme için gerekli finansmanı sağlamak gibi. (bkz: hektaş) veya bu sene özelinde yasal olarak covid nedeniyle kısıtlanması gibi.
    eğer temettü gelirleri hayat kaliteni etkileyecek bir planın varsa portföyünü çeşitlendirmeli ve mesela 10 şirketin varsa her sene 2 3 ünün temettü ödemeyeceğini varsaymalısın. yoksa 2 şirkette devam edip biri ödemediği zaman o sene gelirsiz kalırsınız.

    4- "hocam x hissesi yürür mü? stop loss seviyeleri nelerdir?"

    sen olayı yanlış anlamışsın birader. temettü yatırımı adı altında vur kaç yapma derdindesin. başka başlığa lütfen.

    5- "peki hangi hisseler?"

    düzenli alımlarla yavaş yavaş ekleme yapacaksan başlangıçta ;
    düzenli kar eden
    temettü verimi yüksek
    temettü dağıtımı kesintisiz ve düzenli

    hisseleri tercih edip, sonrasında temettü düzenli şirketi olmaya aday veya büyüme potansiyellileri ekleyebilirsiniz.

    neyse yeter şimdilik. keyfim olursa yazarım daha.
  • sürekli gelen ''nereden araştırmaya başlayalım'' sorularına cevap vermek yerine buraya yazacağım. burada ''balık tutmaya'' yönelik bilgiler olacak.

    ilk soru genelde ''nereden esti'' oluyor. nereden estiği ile başlayayım. football manager oynayanlar bilir. kulübü yönetirsiniz, genç oyuncu yetiştirip satma, şampiyonlar ligi geliri vs ile kulüp iyi kar eder ve sene sonunda dividends payout şeklinde hissedarlara kar payı dağıtırdı. o zaman ''ulan ne güzel adamları ihya ettim, keşke ben de hissedar olsaydım'' derdim. tabii o zamanlar borsadan hisse alıp böyle bir şeyin mümkün olduğunu bilmiyordum. yıllar içinde öğrendim ama inception noktası odur benim için.

    öncelikle döviz almak, altın almak ve reel faizin olmadığı ortamda* mevduata para yatırmak birer yatırım değildir. varlığınızın diğer varlıklara göre paritesi katma değer değildir. ve fıldır fıldır altından dövize sürekli günlük, haftalık ve hep başarılı bir şekilde trade edemiyorsanız sermaye birikimi sağlamaz. bugün bir çeyrek altın veya 100 usd alırsanız bunun tl olarak değeri 3 katına da çıksa , 5 sene sonra yine elinizde bir çeyrek altın veya 100 usd olacaktır. iner çıkar ayrı mesele. ama ortada katma değer yok. 2018 de 7 tl'den usd alanlar anca parayı kurtardı mesela. veya diyelim 4 çeyrek altın aldın. 3 sene sonra akrabalarının düğününde yine o çeyrek altınları takacaksın. 100 usd tl bazında 3 katına da çıksa, fiyatı dolara endeksli örneğin arabanın veya bilgisayarın da fiyatı aynı oranda artacaktır. parite farkı katma değer sağlamaz.

    temettü yatırımında ise, bir şirkete mesela onbinde 5 oranında ortak olursunuz. şirket kar eder. 5 senelik kar payını alır bu parayla yine hisse alarak mesela ortaklık oranınızı onbinde 9'a çıkarırsınız veya temettüyü afiyetle yediniz diyelim şirketin yine onbinde 5 ortağı olmaya devam edeceksiniz. yani başlangıçta şirketin onbinde 5 ortağıydık, 5 senelik kar payını afiyetle yedik ve hala onbinde 5 ortağız. ama 5 çeyrek altın alsaydık, 5 sene sonra değeri artmış veya azalmış yine 5 çeyrek altın olacaktı elimizde.

    işte bu 5 senelik yediğimiz kar payı, karl marx'ın emeğin sömürüsü dediği katma değerdir. sermaye birikimidir. ülkelerin ve bireylerin zenginleşmesinin tek yolu da bu sermaye birikimini sağlayabilmektir. oradan topladığınız kar paylarını başka bir şirkete yatırıp oradan da kar payı alıp bir süre sonra 3 ayrı şirketin onbinde 5 ortağı olursunuz mesela. sermaye birikimi ve zenginleşme dediğimiz olay da budur.

    şimdi ''emeğin sömürüsü'' falan deyince yaptığımız iş vahşi kapitalistçe bir iş gibi görünebilir. ve kısmen doğrudur da. ancak temettü yatırımı ile sermayenin ve zenginliğin tabana yayılması ile aslında sosyalist sistemin kapitalizm içinde eritilebilmesinin de yegane yoludur. ne diyordu? ''üretim araçları herkesin olmalıdır'' işte üreten dev şirketler herkesin oluyor bu şekilde. yine de ''emeği sömürmeye'' ortak olmak istemeyenler , emeğin çok da sömürülmediği mali hisselere yönelebilirler.

    şimdi sıklıkla gelen ''nereden başlayacağız'' sorusuna gelelim.

    temel analiz deyince , bu işten çok da anlamayıp da duyduğu kavramlardan dem vuranlar yüzünden çok kompleksmiş gibi algılanıyor ve insanlar korkuyor. aslında temel analiz çok basittir ve günlük hayatta farkında olmadan sıkça basit temel analizler yaparız. korkutucu duran cari oran, özsermaye karlılığı, aktif devir hızı, pd/dd gibi ve bir de havalı olsun diye araya bunların ingilizceleri sıkıştırılınca insanlar ''eeeh bunlarla uğraşamam ki ben'' diyor. ancak ilk etapta bunlara gerek yok.

    ilk bakılması gereken;

    - düzenli olarak kar eden ve bu karı yine düzenli* olarak paylaşan şirketleri bulmak ( ki bu şirketler herkes tarafından bilinir, çok kısa bir araştırma ile bulunur)
    - şirketin yıllık karının ne kadarını dağıttığına bakmak (karın %10 unu paylaşan şirket çok çok ucuz değilse işimize yaramaz, bu kısma geleceğiz) iş yatırımın sayfasında tüm bu bilgiler mevcut geriye dönük.

    bu şirketleri bulduktan sonra , yukarıdaki tüm kafa karıştırıcı temel analiz rasyolarını tecrübe kazanana kadar bir kenara bırakıp bizim için en önemli rasyo olan f/k oranına yani fiyat / kazanç oranına bakacağız. ne kadar düşük o kadar iyi. nedir bu oran?

    şirketin herhangi bir andaki hisse fiyatının, hisse başına düşen yıllık kara oranıdır. yani bir hisseye ödediğiniz paranın şirketin kaç yıllık karına tekabül ettiğini gösterir. diyelim f/k = 5 . bu hissenin o anki fiyatının şirketin 5 yıllık karına eşit olduğunu gösterir. kabaca yatırımınızı kaç senede amorti edeceğinizi gösterir. örneğin:

    hisse fiyatı 5 tl olsun. f/k da 5 olsun. bu demek oluyor ki şirket hisse başına yıllık 1 tl kar ediyor. bunun %80'ini yatırımcı ile paylaşsa 80 kuruş eder. demek ki sadece temettüler ile 6 senede (şirket karını hiç arttırmasa bile) yatırdığın parayı amorti ediyorsun. tabii gelen kar payı ile hisse alırsan bu süre daha da azalır (bkz: bileşik faiz) işte bu yüzden ilk hisse alım noktası çok önemli. sen hisseyi aldıktan sonra hisse fiyatının artması, dolayısı ile f/k nın yükselmesi seni enterese etmez. çünkü sen 5 f/k dan ortak oldun ve maliyetin o. bunun hesaplanmasına şimdilik girmeyelim ama zaten hesaplamaya gerek de yok, herhangi bir borsa takip platformunda anlık olarak görülebiliyor.

    dolayısı ile kriz dönemlerinde düşük f/k ile düzenli temettü dağıtan bir şirkete ortak olmak olayın püf noktası. buradan iş temettü verimi dediğimiz kavrama geliyor. ama aslolan f/k dır. temettü verimi ise, şirketin dağıtacağı temettünün hisse fiyatına oranıdır. şirketin temettü dağıtım oranı düşük olsa da f/k sı düşük olduğu için temettü verimi yüksek olabilir. örneğin şirketin hisse fiyatı 6 tl hisse başına yıllık kar da 2 tl olsun. yani ne etti sana? f/k = 3 . şirket bu karın %33 ünü dağıtsın. aslında düşük bir oran olmakla beraber 0.66 tl / 6 tl = temettü verimi %10 un üzerinde oldu. ayrıca karın dağıtılmayan kısmı da buhar olmuyor yine ortağı olduğun şirketin bünyesinde kalıyor. böyle şirketler var mı demeyin. an itibarıyle f/k sı 5 in altında olup da düzenli temettü ödeyen bir sürü şirket işlem görüyor borsada. arayın bulun.

    eğer düzenli alımlar ve gelen karpayları ile bedavadan şirkete ortaklık oranınızı arttırırsanız , her sene daha yüksek oranda temettü gelirine kavuşacaksınız. dolayısı ile bu biriktirme aşamasında, hisse fiyatının düşmesine üzülmek bir yana daha düşük f/k dan ekleme yapma fırsatı nedeniyle sevineceksiniz. tabii ki bu düşüşün şirketin işlerindeki bozulmadan kaynaklanmaması kaydıyla. ki bu son korona düşüşünde, işleri bozulmadığı, hatta pandemiden fayda sağladığı halde fiyatı inanılmaz şekilde düşen bir ton kağıt vardı. şans eseri benim portföyümde de bu kağıtlardan çok vardı ( gıda, tarım, sigorta, aracı kurum vs vs)

    yukarıda bahsedilen diğer temel analiz rasyoları, şirketin sağlığını, batma olasılığını gösteren ve küçük yatırımcı için çok da bir şey ifade etmeyen rasyolardır. bunları zaman içinde de öğrenebilirsiniz. düzenli temettü ödeyen, kar eden bir şirketin sağlığı da yerindedir. yapmanız gereken yılda 4 kez gelir tablosundan işlerin yolunda olup olmadığına bakmaktır.

    borsa istanbul başlığında ''kumarhane'' , ''kimse kazanamaz'' , ''altın alacaksın altın'' diyenlere bakmayın. bu işe 8 yıl önce başladım ve şu anda sadece hektaş'tan (daha 10-12 şirket var) sıfır bir bmw 3 serisi kadar kardayım. ha diyebilirsin ki 1 milyon tl basmışsındır da bu karı elde etmişsindir. hayır. hektaş için (isteyen grafiğini inceleyebilir, şu an o zamankine göre fiyatı uçmuş durumda) cebimden çıkan para temettüleri saymazsak 30 k bile etmez. ki tüm temettü yatırımı için harcadığım sermayenin tamamı 8 yıl önce sokulmuş değil. çoğunluğu son yıllarda parti parti sokulmuştur. ancak amacım portföy değerini katlayıp, onunla ev araba vs almak değil, şu anki gelirimi, hiç çalışmadan elde edebilecek yıllık temettüye kavuşmaktır. çoğu hissede bu hedefime ulaşsam da, kafamdaki portföye erişmem için bir sağlam kriz daha lazım bana.

    ne demiştik? temel analiz hayatta hep kullanılır. bir evi kiraya vermek amacıyla alırken ilk baktığın kiranın kaç para olacağı veya eve yatırdığın parayı kaç yılda çıkaracağıdır. yani evin f/k sıdır. ki günümüzde iyi olarak sayılacak ev f/k ları bile 20'den başlamaktadır. ''efenim evin değeri artar'' e şirketin de normal koşullarda yıllar içinde değeri en azından enflasyon oranında artması beklenir. ayrıca ev eskir. şirket eskimez. ev büyümez, ama şirket büyüyebilir. evi tek seferde almak için ciddi finansman veya fırsat maliyetine girmen gerekirken, hisse almak için buna gerek yoktur. elindeki para kadar alırsın.

    borsa yatırımının gerçek mantığı budur. trade de yapılabilir mi? evet. hele ki arkanda sağlam bir temettü portföyü varken. ama trade'e ilişkin bir bilgi vermek istemiyorum bu platformda. kafama eserse bu konu ile ilgili yazarım daha.

    yatırım tavsiyesi değildir. hisse tavsiyesi vermek spk mevzuatı gereği suçtur.
  • daha önce ucundan giriş yaptığımız temel analiz konusunda temettü yatırımına yönelik olmak üzere devam edelim. burası bir forum olmadığı için hangi başlığa yazacağımı bilemesem de bu başlıkta karar kıldım. çünkü temel analiz kullanılarak yapılan diğer yatırımlar (değer yatırımı, spekülasyon vs) en azından benim konumun dışında. özel mesajlarda vereceğimi söylediğim cevap da bu entry olsun. ama öncesinde kronolojik sırayla (bkz: temettü emekliliği /@uzakyol kaptani) okunmalı ve oradaki şartlara göre seçilen hisseler özelinde konuştuğumuzu belirtelim.

    her yazımda üstüne basarak vurguluyorum, bir hisse senedinin gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmek müneccimliktir. dolayısı ile temel analizi hissenin ilerideki fiyat hareketlerini tahmin etmek için değil, mevcut fiyatların bir hisseyi almak veya satmak için uygun olup olmadığını saptamak, veya ortağı olduğumuz şirketin işlerinin yolunda olup olmadığını anlamak için kullanacağız. bunun sonucunda elbette bazı tahminler olacak ama bunlar fiyat hareketi tahmini değil, kar tahmini, ödeyeceği temettü miktarı tahmini gibi şeyler olacak.

    daha önceki yazıda da dediğim gibi aslında temel analiz asla korkutucu ve karmaşık olmayan, 4 işlem içinde geçen ve farkında olmadan para ile her ölçekte uğraşan herkesin günlük hayatta sıkça kullandığı bir analizdir.

    temel analiz için öncelikle tabii ki belli ölçüde finansal okur yazarlık gerekmekte. milli eğitim bakanlığının acil olarak yapması gereken şeylerden birisi de bu dersi temel ve basit haliyle ilköğretim müfredatlarına yerleştirmek olmalı. tüm finansal okuryazarlığı burada anlatamam doğal olarak ama temettü yatırımına yönelik temel analiz için gerekli olan bazı terimleri açıklayalım :

    ödenmiş sermaye:
    şirketin ilk kuruluşunda ortaya konan ve belki de sonrasında sermaye arttırımları ile(bazen de azaltım) miktarı değişebilen ve şirketin 1 tl nominal bedelli hisse adetini gösteren paradır. örneğin 100 milyon tl ödenmiş sermayesi olan şirket 100 milyon adet hisseye sahiptir. bu, hissenin piyasa değerinden bağımsız olarak 1 tl nominal bedelli hisse olarak adlandırılır. sen eğer bu şirketin 100 adet (lot) hissesine sahipsen şirketin milyonda bir (100/100 milyon) ortağısın demektir. her bir hisse 5 tl piyasa değerine sahipse şirketin piyasa değeri 500 milyon tl demektir. demek ki neymiş? hisse piyasa değeri x ödenmiş sermaye = şirketin piyasa değeri. işte pd/dd diye havalı söylemlerde duyduğunuz pd yani piyasa değerini hesaplamak bu kadar basit aslında. borsada mesela 100 tl lik hisse değerine sahip bir şirketin, nasıl olup da koskoca bankanın 5 tl lik hissesinden fazla edebildiği kafanıza takılmış olabilir. cevabı burada işte. 100 tl lik hissenin ödenmiş sermayesi belki 50 milyon tl iken, 5 tl lik bankanın ödenmiş sermayesi 5 milyar tl olduğu için.

    hisse senedi :
    yukarıda bahsedilen ödenmiş sermayeyi temsil eden her bir ortaklık belgesi. özel durumlar hariç, genel kurulda oy kullanma, kardan pay alma, sermaye arttırımlarına katılma vb haklara sahiptir. şirketin tüm varlıklarının (bina, arsa, makine, nakit para vs) sermayeye oranla ortaklığına da sahiptir.

    defter değeri (özsermaye) :
    hazır dd'den ve tüm varlıklardan bahsetmişken bunu da açıklayalım. şirketin ödenmiş sermayesi, elinde tuttuğu ve dağıtmadığı geçmiş dönem karları, tüm nakit para, arsa, makina, bina, satılmaya hazır stoklar kısaca elinde olan tüm varlıklardan tüm borçların düşülmesiyle bulunan değer. yani şirketin net varlıklar toplamı. kişisel özsermayenizi zaman zaman hesaplamışsınızdır muhakkak. ev, araba, mevduat, eşyalar vs varlıklarınızı toplayıp bundan borçlarınızı düşerseniz özsermayenizi (defter değeri) bulursunuz.

    kar payı(temettü) :

    bu başlığın konusunu oluşturan olay. şirketin elde ettiği dağıtılabilir karın tamamını veya belli bir kısmını (bazen geçmiş dönem karlarını da ilave ederek) hissedarlara dağıtması. borsa yatırımının teorik olarak amacı. toplam dağıtılacak miktar , ödenmiş sermayeye bölünerek bir hisse başına düşen temettü oranı açıklanır, ve yatırımcı elinde kaç hisse varsa o kadar misli temettüyü alır. örneğin hisse başına 50 kuruş temettü dağıtılacak, senin de 10 bin adet hissen var. 5 bin tl temettü ödemesi alacaksın. bunu almak için ekstradan bir şey yapmana gerek yok, temettü ödemesinden önceki akşam kapanışta hisse sahibi olman yeterli. banka veya aracı kurum hesabına otomatik olarak nakit yatacak.

    finansal sonuçlar:

    şirketlerin yılda 4 defa (her çeyrek sonunda) açıkladığı ve o çeyreğin sonu itibarı ile şirketin durumu hakkında bilgi veren çeşitli raporlardır. bunlar, gelir tablosu, bilanço, nakit akış tablosu, özsermaye değişim tablosu, faaliyet raporu vs gibi raporlardır. temel analiz dediğimiz şey aslında, bu finansal sonuçları şirketin o anki piyasa değerine göre yorumlamaktır en basit haliyle. bizim için en azından başlangıçta en önemli olanlar, gelir tablosu ve faaliyet raporudur.

    bilanço :

    bu sözcük, bu işe başlamaya niyet eden çoğu kişiyi korkutur. çok karışıkmış gibi gelir. ama aslında değildir. temettü yatırımında ilk aşamada çok da işinizin olması gereken bir kısım değildir aslında. basitçe açıklayalım :

    bilanço, italyanca kökenli bir kelime olup, denge , eşitlik anlamına gelmektedir. neyin eşitliği? sağ ve sol tarafın eşitliği. yukarıda şirketin sahip olduğu tüm varlıklar dedik ya, işte bunlar bilançonun sol kısmında ''varlıklar'' kısmında yer alır. listelenir. kasadaki nakit, binalar, stoklar vs. sağ tarafındaki ''kaynaklar'' ise bu varlıkların nasıl temin edildiğini açıklar. yani adı üzerinde kaynak. ''değirmenin suyu'' nereden geliyor sorusunun cevabını verir. anlayabileceğiniz gibi varlıklar=kaynaklar olmalıdır. yine bireysel örnekle basitleştirelim:

    elinde diyelim, 100 bin tl tutarında araba, 20 bin tl tutarında altın ve 30 bin liralık da eşyan olsun. senin bilançonun varlıklar kısmı :

    100 bin araba
    20 bin altın
    30 bin eşya olmak üzere 150 bin tl dir. şimdi kaynaklar kısmında bunları neyle temin ettiğini göstermen gerekiyor:

    80 bin lira banka kredisi
    20 bin babamın bağışı
    50 bin tl maaşımdan birikenler olmak üzere 150 bin tl . aslında bu kadar basittir bilanço dediğimiz şey temelde.

    faaliyet raporu:

    bu , şirketin gidişatı, o döneme ait faaliyetleri, gelecekteki projeleri hakkında şirketin yatırımcılarını bilgilendirdiği rapordur. temettü veren çoğu şirkette bu raporlar oldukça detaylı olup, örneğin karda bir düşme olmuşsa nedenlerini açıklamak gibi son derece faydalı bilgiler içerir. temettü yatırımında. bu raporu yılda 4 kez okuyup, gelir tablosunu incelemek elzemdir. detaylara sonra gelelim.

    gelir tablosu (kar - zarar tablosu) : bu tarz temettü yatırımı için en önemli kısım budur. şirketin o çeyrekte veya yılda ne kadar gelir elde ettiğini, bu geliri elde ederken geçmişe göre nasıl değişimler olduğunu, kar marjlarını vs vs çok çok değerli ve bizim işimize yarayacak bilgileri verir. kabaca söylemek gerekirse , ne kadarlık satış yapmış, bundan ne kadar kar etmiş, giderler ne alemde? finansal gelir gider durumu falan hepsi bu tablodadır. bunu detaylı olarak açıklamamız lazım. ancak entry bu haliyle bile oldukça uzun oldu. başka entrynin konusu olsun.

    özetle: yukarıdaki kavraması oldukça basit olan kavramları anladıktan sonra, işimize yarayacak temel analizi yapmak hiç de zor değil.

    önceki entrylerde bahsettiğimiz, düzenli kar eden, bu karı düzenli olarak yatırımcısı ile paylaşan ve f/k oranı uygun seviyelerden alınmış veya bu seviyelerde gezinen şirketler özelinde konuştuğumuzu bir kez daha hatırlatalım. gelir tablosu analizini nasıl yapacağımızı ve temel analizi diğer yatırım türleri için kullanmanın neden çok da sağlıklı olmadığı, teknik analiz ile farkı falan başkaca entrylerin konusu olsun eğer keyfim yerinde olursa.
  • buraya gelip de "altın alacaksın altın" "aklı olan dolar alır" "burada kazanmak olanaksızdır" şeklinde eşsiz finansal bilgilerini bizimle paylaşan yazarlara minnettarız. hiçbir yerde duyamayacağımız bu bilgilerden bizi mahrum etmemeleri takdire şayan.
    şimdi finansal bilgi düzeyleri "altın her zaman kazandırır" dan ibaret olan bu arkadaşlar haklı mı ona bakalım. ama önce (bkz: temettü emekliliği /@uzakyol kaptani)

    son birkaç aydaki ekstrem konjonktürel gelişmelerden dolayı bu şekilde konuşan arkadaşlar sanki altını veya doları ne zaman alırsan al her zaman kazanırsın gibi bir algı oluşturuyorlar. ama mesela google'a 10 yıllık altın grafiği yazarak incelerseniz mesela 2011 sonunda alan birinin 2019 lara gelene kadar neler çektiğini çok rahat görebilirsiniz. veya doların 20 yıllık grafiğine bakarsanız bırakın reel getiriyi, 2018 e gelene kadar nominal olarak zararda olduklarını göreceksiniz. 2002 de daha düşmez diyerek 1500 lerden aldığım dolarları 2007 de 1100 den sattım, oradan biliyorum. şimdi tarihi zirvelerden bunları alanların "tartışmasız olarak" kazanacağını iddia etmek en hafif tabirle saflık olur. daha önce de dediğim gibi altın ve döviz almak bir yatırım değildir.

    temettü yatırımında ise portföyünüz belli bir büyüklüğe ulaşana kadar portföy değeri ile ilgilenmemek gerekir. çünkü amaç 3 liralık sermayeyi 5 lira yapmak değil, uygun maliyetle yüksek miktarda pasif gelir yaratmaktır. aslında yaptığımız şey bir işe ortak olmak, bir kaç şirkete ortak olup tam olarak küçük çaplı bir holding olmak ve şirketlerin karından payımıza düşeni her sene almaktır. portföy değerinin yüksek olması ise beklenmedik bir durumda nakite dönmek gerektiğinde fayda sağlar. ama zaten ihtiyacımız olmayacak para işe işe girmek gerektiğini söylemiştik.

    evet altın ve döviz dedik. temettü hisseleri yatırımında ise temel varsayım olarak düzenli kar eden ve bunu düzenli paylaşan şirketlere ortak olmaktan bahsettik. bu esnada ise hisse fiyatlarının anormal sıçramalar yapmayacağı kabulüne de razı olduk. ama bu olmayacağı anlamına gelmiyor. yani altın döviz sürekli artarken temettü hisseleri yerinde sayar kabulü pek de gerçekçi değil. kendi portföyümde yer almış hisselerle örnekleyelim:

    hektaş :

    2011 lerde ilk hissemi aldığımda şirket 15 milyon tl civarı kar ediyordu. ben yatırımımı bu civarda kar edeceği varsayımı ile yaptım. ama şirket agresif büyüme gösterdi. karını 10 kat artırdı. hisse fiyatı da o zamanlar 1.20 ~ 1.90 arası dalgalanıyordu. ödediği temettülerle maliyetini çoktan çıkardığı gibi 3'e bölünmüş haliyle fiyatı 15 lere kadar geldi. yani neredeyse 25 ~ 30 kat arttı. portföyümxe uzun süre uygun fiyatlarda gezinmiş olması nedeniyle sürekli ekleme yaptığım için en çok ağırlığa sahip hisseydi ve bu yüzden bana portföy değeri anlamında küçük çaplı* bir servet kazandırdı.

    işyat:

    2012 lerde almaya başladığım ve en pahalısına 1.2 tl ödedim. her sene ödediği temettülerle maliyet çıktığı gibi hisse fiyatı mantıksız seviyelerde arttı. çoğunluğunu 3 tl üzerinde sattım. gönül bağı nedeni ile sembolik miktar duruyor.

    crdfa :

    en pahalısını sanırım 2014'de 1. 90 tl den aldım. ödediği temettüler ile maliyetini sıfırladı. yine fiyatı kar artışına paralel olmayan mantıksız seviyelerde arttı. son partiyi 7 lerden sattım. şu an gayet mantıksız şekilde 8'lerde.

    despc:

    yine en pahalısını 2.90 lardan aldım. sanırım 2014 yılıydı. ödediği temettüler ile maliyetimin çoğu çıktı. kar artışına paralel hisse fiyatı 8 lere geldi.

    petun:

    yine en pahalısını 7 lerden aldığım ve temettülerle maliyetini büyük ölçüde çıkarmış bir hisse pandemi sürecinde mantıksız bir şekilde önce 5 lere düştü sonra tavan tavan gitti. 20 ~30 tl arasında parti parti sattım.

    ttrak :

    bir zamanlar 5 f/k ile 26 tl lerden işlem gören hisse şu an 18 f/k ile 90 lardan işlem görüyor. 115 lerden döndü.

    bunun dışında da benim portföyüme girmese de benzer hareketleri hatta fazlasını yapmış onlarca temettü hissesi var (froto, vesbe, ecilc, sasa vs vs)

    özetle, altın döviz artarken hisseler yerinde sayacak diye bir şey yok. kaldı ki saysa da daha önceki entrylerde bahsettiğim üzere kar payı nedeniyle elde ettiğimiz bir katma değer var. ayrıca döviz ve altını "endeks" ile kıyaslamak büyük hata. endekse ödenen temettüler dahil değil. yani temettü cebe girdikten sonra kalan rakam üzerinden hesaplanıyor. kaldı ki örneklerde görüldüğü üzere hisselerin tümü endeks ile paralel hareket etmiyor. temettü hisselerinin aşağı doğru fiyat hareketlerinin neden sınırlı olacağı ve daha önce başladığımız temel analiz konularının devamı da başka entrylerin konusu olsun.
  • temel analizin hissenin gelecek fiyatını tahmin etmek için değil, şirketin ucuz/pahalı olup olmadığını saptamak ve gelecek kar/temettülerini tahmin etmek için kullanıldığı yatırım tarzı.

    öncelikle (bkz: temettü emekliliği /@uzakyol kaptani)

    daha önce gelir tablosu incelemeye kadar geldiğimiz temel analize devam edelim. temel analiz ile ilgili işimize yarayacak bazı kavramları inceledik ve bazı karmaşık gözüken kavramların aslında çok da karmaşık olmadığını veya çok da işimize yaramayacağını söylemiştik. finansal tablolardan en çok işimize yarayacak gelir (kar/zarar) tablosu nedir? şirketin tüm gelir ve giderlerinin gösterildiği tablodur. genelde bilanço ile karıştırılır. bilanço daha önce de dediğimiz gibi şirketin tüm varlıklarını ve bu varlıkların nasıl edinildiğini gösterir.
    gelir tablosunda neler var? banka veya finans şirketlerinde farklı olsa da kafa karıştırmamak için normal bir sanayi şirketini inceleyelim.

    satışlar: bildiğimiz hasılat veya ciro.
    satışların maliyeti: satış arttıkça artan dinamik maliyet. bir nevi "bize gelişi"
    brüt kar : yukarıdaki iki rakamın farkı.

    100 liralık mal sattık. bize "gelişi" * 60 tl
    brüt karımız oldu 40 tl. peki bitti mi? hayır. devam edelim.

    pazarlama, dağıtım giderleri : tvlerde gördüğünüz reklamların da bir bedeli var.
    genel yönetim giderleri: satış miktarından büyük ölçüde bağımsız olan giderler. personel ücreti vs gibi.
    ar ge giderleri : şirketin arge faaliyetleri (yeni ürün vs geliştirme) için harcadığı para

    evet bunları da düştük. ne vardı elimizde: 40 tl. 5tl pazarlama 10 tl genel yönetim. 2 tl de arge harcaması olsun. 17 tl de bundan düştük.
    kaldı 23 ve evet faaliyet karına ulaştık. şirketin düzenli edebileceği kar olması açısından önemli bir data.

    devam ediyoruz:

    finansal gelirler : şirketin mevduat , kur farkı vs den gelirleri.
    finansal giderler: şirketin kredi , kur farkı hedge etme vs için giderleri

    bu ikisinin dengesi pozitif ise finansal gelir yazar. değilse gider. hadi burada 3 tl de ona gitsin = 20 tl nereye ulaştık? vergi öncesi kara.

    şimdi eğer sektörel veya dönemsel bir vergi ertelemesi , teşviği yoksa kurumlar vergisi olarak kesilecek vergiyi de 4 tl düşerek en sonunda net kara ulaşırız. = 16 tl.

    buraya bir parantez açalım ve gelir tablosunda bazı ara kalemler (yatırım faaliyetlerinden gelirler vs) olduğunu belirtelim. ama kafa karıştırmamak için ana şemanın bu olduğunu bilmek yeterli.

    eveet özetle :

    100 tl mal sattık. üretim maliyeti 60 tl idi böylece = 40 tl brüt kar elde ettik
    toplam 17 lira pazarlama, arge ve yönetim giderinden sonra = 23 tl faaliyet karımız oldu
    3 tl finansal giderden sonra = 20 tl vergi öncesi kar
    ve 4 tl vergiden sonra = 16 tl net kara ulaştık.

    aslolan tüm data burada. bu kadarcık bilgiden ihtiyacımız olan veya olmayan yüzlerce çıkarım, analiz üretebiliriz. ve tahminlerimizi de mantıklı bir düzleme oturtabiliriz. tahmin derken hisse fiyatı tahmini değil. yıl sonu karı, dağıtılacak temettü. şirketin işlerinin nasıl gideceği vs.

    peki nasıl?

    öncelikle faaliyet karının ve net karın düzenli artışı en önemli unsur. aslına bakarsanız bu ikisi arttığı sürece her şey yolunda demektir çoğunlukla. ancak mesela net karın azalması belki de yatırım faaliyetlerinden dolayı da olabilir. her zaman olumsuz değildir. birkaç örnekle bakalım:

    öncelikle karşılaştırma için bence bir önceki çeyrek değil, geçen yılın aynı dönemi veya çeyreği seçilmelidir. çünkü az ya da çok tüm şirketler mevsimsellik gösterir.

    brüt kar marjı : yukarıda belirttiğimiz brüt karın tüm satışlara oranıdır. örneğimizde 40/100 : %40 dır.

    şirketin brüt kar marjı sabit iken satışları artmışsa sıradan bir büyüme var demektir. şirket maliyetleri aynı oranda fiyatına yansıtabiliyor demektir.

    şirketin hem satışları artmış hem de brüt kar marjı artmışsa, ki çok olumludur, şirket bir yandan maliyetleri kısarken bir yandan satışlarını arttırmış olabilir. veya maliyet sabitken keyfi şekilde talepten dolayı fiyatlarını arttırmış ve daha çok para kazanmış olabilir.

    satışlar sabit, marj yükselmişse, şirket maliyetlerini kısmış, daha verimli kullanmış veya daha katma değerli ürünler çıkarmış olabilir.

    satışlar artmış ama marj düşmüş ise şirket "damping" yapmış, pazar payını arttırmak adına marjdan fedakarlık etmiş olabilir.

    satış sabit marj düşmüş ise, pazar payını korumak adına daha az kara razı olmuş olabilir.

    veya satışlar düşmesine rağmen marj da düşüyorsa bu iyi bir şey değildir. 5 liraya aldığın malı 10 liradan satarken 100 tane satarken, aynı malı yine 5 liraya alıp 7 liraya satarken yine 100 tane satıyorsan sıkıntı var demektir. (satışlar kalemi toplam tutarı belirtir) bilanço dipnotlarında her kalemin detayları vardır.

    gördüğünüz üzere bir brüt marj rakamından bir ton "analiz" yaptık.

    faaliyet kar marjı : faaliyet karının toplam satışlara oranı. örneğimizde 23 /100 = %23. misal şirket brüt kar marjını korumuş ve satışları arttırmış ama nasıl? agresif reklam pazarlama ile olabilir. bu durumda brüt kardan faaliyet karına giderken, giderlerden "pazarlama giderleri" artmış olacak faaliyet karı ve marjı düşmüş olacaktır.

    net kar marjı: net kar/ ciro şeklinde bulunur, örneğimizde 16/ 100 = %16 dır.

    faaliyet karı yükseliyorken net kar düşüyorsa, şirket finansal giderler kısmında eksidedir demektir. finansal giderler eğer yatırım harcamaları nedeniyle oluşmuşsa bu olumsuz olmayabilir. şirket büyüyordur ve bunun finansmanını dışarıdan faiz yüküne girerek karşılıyor demektir. bu durumda temettü dağıtmaması olasıdır ve dahası daha makuldur. ama eğer bu finansal gider, kur farkı gideri veya işletme sermayesi , nakit akışı eksikliğinden oluşuyorsa yönetim zaafiyeti oluşmuş demektir. veya şirketin yapısı gereği kur olarak terste kalmıştır.

    faaliyet karı sabit veya azalıyorken net kar artıyorsa, ya bir seferlik varlık satışı vb olmuştur veya finansal olarak kur farkı geliri yazmıştır. bu durumda temkinli olmak lazımdır. sürekliliği olmayan bu gelirler yanıltıcı olabilir. ama aynı zamanda yönetimsel başarı gibi de algılanabilir.

    mesela sanırım geçen sene pınar süt veya petun bilanço açıklamış ve net kar rakamı düşmüştü. finansal tablo veya temel analiz cahili sözlük ahalisi de "boykotumuz etkili oldu" diye zafer çığlıkları atmıştı. oysa ki boykotla hedeflenen satışların düşürülmesi idi. ancak şirket aksine satışları baya bir arttırmış ancak finansal giderler nedeni ile net kar rakamı düşmüştü. boykotla alakası bile yoktu yani. benzer bir durum sanırım migrosta da oldu geçen. bilançoyu incelemedim ama pandemi dönemindeki yatırım harcamaları (yeni şubeler, sanal market yatırımı vs) nedeniyle zarar gözüküyordu. işte bunlar hep temel analiz.
    (bkz: #74733795)

    yukarıda gelir tablosunda gördüğümüz sayıları , ihtiyacınıza göre yorumlayabilir ve böylece mesela şirketin kar ivmesindeki artıştan sonraki çeyreklerdeki olası karı az çok tahmin edebilir, böylece dağıtacağı temettü miktarını kestirebilirsiniz. ben şahsen son 5 yıldaki temettü dağıtım oranı ortalamasını kullanıyorum. böylelikle mevcut fiyatın yeni alımlar için uygun olup olmadığına karar verebilirsiniz. veya mevcut fiyatların bu finansal sonuçlara göre ''pahalı'' olduğuna hükmedebilir ve kısmi veya tamamen satış yapabilirsiniz. ama hisse fiyatının ne yöne gideceği konusunda çok da işinize yaramaz. neden? çünkü finansal sonuçlar piyasa kapalıyken açıklanır. ve sizle beraber binlerce kişi o sonuçları görür. ertesi sabah da fiyatlaması ona göre yapılır. ha şirket iyi bilanço açıkladığı halde ertesi sabah fiyatı düşedebilir. çünkü beklenti fiyatların içindedir mesela. ayrıca temel analize daha derin girmek isteyenler, finansal sonuçlar açıklanmadan önce bazı şirketlerin açıklanan satış rakamlarını (misal otomotiv firmaları aylık satış adetlerini açıklar) falan inceleyerek gelecek bilançoyu da kestirebilir. ama daha önce de dediğim gibi, ilk alım için uygun f/k , düzenli kar ve düzenli temettü önemlidir. sonrasında ise faaliyet karı ve net kar en önemli göstergedir. bu rakamlardan yapabileceğiniz yorum analizin bir sınırı yoktur.

    şirketlere gönül bağı kurmamak gerekir. işlerin bozulduğu ve bu bozulmanın kalıcı olduğu görüldüğünde veya aksine şirketin karının çok ötesinde mantıksız fiyatlara çıktığı görüldüğünde kısmi veya tamamen satışlarla vedalaşılmalıdır. daha 15 gün kadar önce yazdığım üzere crdfa'nın mantıksız fiyatlara çıktığını ve vedalaştığımı yazmıştım. 8 lerden önce 4 lere geldi şimdi 5 e geldi. asansör gibi oyuncak ettiler hisseyi. umrumda mı? hayır. çünkü 8 li fiyatlar çılgın fiyatlardı ve fırsatı kaçırmadım mesela.

    piyasa hisselere her zaman makul fiyat biçmez. aksine çoğu zaman mantıksız fiyat biçer. ama zaten bu mantıksızlık olmasaydı para kazanamazdık. yukarıdaki şekilde analizini yaptığımız bir temettü şirketi global şartlar nedeni ile çok düşük fiyattan fiyatlanıyorsa bu bir alım fırsatıdır. veya yine global/ulusal bir coşku ile 30 f/k lara çıkmış ise bu da satış fırsatıdır. temettü yatırımı veya uzun vadeli yatırım asla ve kat'a ''al yat ve ne olursa olsun satma'' demek değildir. aksine yılda 4 kez yarımşar saat ayırarak tablolara bakmak ve ara sıra fiyatlara göz gezdirerek bahsedilen mantıksız fiyatların oluşup olmadığını kontrol etmek ve sıradışı bir haber akışı olup olmadığını takip etmek gerekir.
    özetle temel analiz hisse fiyatını tahmin etmek üzere bir müneccimlik tool'u değildir. teknik analiz de öyle. teknik analizin neden masal olduğuna girmeye hiç niyetim yok.

    yine haddinden uzun bir entry olmuş. o yüzden makul fiyattan alınan ve işleri bozulmayan bir temettü hissesinin aşağı yönlü neden çok da oyuncak olamayacağı ve temettü portföyü desteği ile trade veya daha doğru tabir ile hisse azaltım çoğaltım başka yazılara kalsın.

    dipnot: sanki adamın/kadının çalışanıymışım gibi lakayıt bir üslupla selamsız sabahsız ''hangi hisseleri önerirsin'' tarzı mesajlara cevap vermeyi bırakalı çok oluyor. veya soruyu sorarken nezaketten kırılıp da 1 paragraf cevap yazınca teşekkür bile etmeyen dallamalardan (ve dallamanın kadın karşılığı neyse) bıktığım için , uzun süredir beni takip ettiğini bildiğim, önceden fikir alışverişinde bulunduğum veya bu konularda görüşlerine önem verdiğim, tarzından hödük olmadığını anlayabildiğim kişiler dışında pek dönüş yapmıyorum. kimsenin teşekkürüne ihtiyacım yok ama enayi hissetmeye de ihtiyacım yok. adam soru soruyor 3 paragraf detaylı anlatıyorum bir tşk bile yazmıyor ama sonra sözlükte nezaket, ahlak, medeniyet dersi veriyor.. bunların sayısı o kadar çok ki inanamazsınız.

    bir de soru falan sormadan sadece yazılanlar için teşekkür eden, eline sağlık diyen grup var ki canımsınız* zaten sizlerin hatrına yazıyorum.
  • öncelikle "türkiye'de yapılmaz, abd'de olsa neyse" diyen arkadaşları pistten alabiliriz. bu hayati uyarıları için teşekkürlerimizi sunuyoruz. başlıkta aynı şeyi söyleyen 3833763 entry zaten var. burada türkiye'de bu işin olduğunu bilen kişiler bilgilenmeye geliyor.
    yukarıda iyi niyetli ancak bilgi eksikliği bulunan yazarın yazdıkları üzerinden inceleyelim:

    bist her ne kadar yükselmiş rekor seviyelerde olsa da 13 f/k bir temettü hissesi almak için oldukça yüksek bir rakam. bu piyasada dahi f/k sı 6 ~9 aralığında olan ve düzenli temettü dağıtan bir çok şirket mevcut. itiraz etmek veya cevap yetiştirmek yerine çok kısa bir araştırma ile ulaşabilirsiniz bu verilere. temettü dağıtımı yüzde 50 olacak diye bir kaide de yok. yukarıda zikredilen şirketlerin bir çoğu %80 90 civarında (bu da çok kolay erişilebilen bir veri) kar dağıtımı yapıyor ki bu da bizi bu kadar yüksek fiyatlara rağmen kabaca yüzde 9 10 luk bir temettü verimine ulaştırır. bakın burası çok önemli, en yüksek fiyatlardan aldığımız halde! marttan eylüle kadar hatta ağustos içindeki düzeltmelerde çok çok daha uygun fiyatlardan temettü hisselerini almak mümkündü. dolayısı ile senin temettü verimin senin hisseyi aldığın fiyat için geçerli, anlık fiyat için değil. dolayısı ile 2600k yatırımla 100 binlik bir gelir elde etme gibi bir durum söz konusu değil. ki öyle bile olsa bir gayri menkul yatırımından kötü değil. daha önce bu başlığın başında (bkz: temettü emekliliği /@uzakyol kaptani) belirttiğimiz üzere bu yatırımı toplu yapabileceğimiz gibi daha çok zaman içinde aylık uygun nokta alımlarıyla da yapabiliriz. toplu yapacaksak uygun seviye kollamanın elzem olduğunu zaten söylemiştik.
    diyelim temettü verimi yüzde 10 olsun (daha iyisini yapabileceğimizi yukarıda açıkladık) ne yapar?

    100 bin liralık hisse ile tanesi 10 tl den 10 bin hisse alır ve bunlardan 10 bin tl. temettü alırız. seneye piyasa koşulları aynı olduğunu varsayarsak gelen temettü ile sıfır maliyetli bin hisse daha alırız. böylece 2. sene alacağımız temettü miktarı olur 11000 tl. onla da aldık etti sana 12100 hisse ve 12100 tl temettü. kartopunun nasıl yuvarlandığını gördünüz mü? üstelik ilave para çıkmadı cebimizden. bir de buna aylık ilavelerle 5 sene boyunca para eklediğimizi, 5 sene sonunda da para eklemeyi kesip bir 5 sene de temettülerle alım yaptığınızı hesaplayın ve 10 sene sonra yemeye başlayacağınız temettü miktarını hesaplayın. zor değil. üstelik şirketin karını hiç arttırmadığını varsaydık. yıllık yaklaşık 100 bin tl temettü gelirinden sonra bazı vergi avantajları da var ama bu zamanın konusu değil.
    özetle kendinizin de görüp hesaplayabileceği gibi gayet mümkündür ve binlerce uygulayıcısı vardır.

    edit : entry yoluyla atışmak adetim değil. iyi niyetli demişim ama adam troll çıktı rıza baba. neyse entrysi cevap bile verilemeyecek abuklukta. geçtim temettü emekliliğini "temettü" sözcüğünü duyanın bile kıçıyla güleceği şeyler olduğu için entrynin orada kalması kendini rezil etmenin en güzel yolu. maalesef katılımcıları seçemediğimiz mecrada yazmanın dezavantajı da bu.

    edit 2 : troll çıktı derken cidden öyleymiş. nickaltından da anlaşılacağı üzere.
  • türkiye'de olamayacağını, ütopya olduğunu "düşünenlerin" olduğu yatırım tarzı. neyse ki gerçeğe ulaşmak için "düşünülmesi" gerekmiyor. objektif somut veriler orada duruyor. temettü kısıtlamasının kalkması ve şirketlerin birer ikişer temettü dağıtımlarını da açıklamaya başlaması ile daha önce de dediğimiz gibi (bkz: #117627297) şu andaki tepe fiyatlardan bile yüzde 10 u bulan temettü verimlerine ulaşmak mümkün. temettü ödemelerine 15 gün kalan şirketler olduğu için aslında verim daha da yüksek. (bu yılki temettü de fiyata dahil olduğu için) kaldı ki burada bas bas bağırdığımız, fiyatların dip yaptığı dönemde alınmış hisselerin temettü verimi yüzde 30 35 lere kadar çıkmakta.

    özetle bunun mümkün olup olmadığı buradaki borsa psikolojisinden anlamaktan bihaber "üstadların" düşüncesine göre değil, somut veriler, kap haberleri ile gayet anlaşılabilir. daha önce ayrıntıları ile anlattığımız için (bkz: temettü emekliliği /@uzakyol kaptani) tekrara girmiyorum.

    ne kadar erken başlanırsa o kadar verimli olan, küçük tasarruflarla finansal özgürlüğü uzun vadede kazanmanın en garanti yoludur.

    not: hangi hisseler diye gelmeyin. eğer hangi hissenin ne kadar temettü dağıttığını bulamayacaksanız zaten bırakın işlem yapmayı yatırım hesabı dahi açmayın. başlıkta yazdıklarımda yeterli bilgi var.

    edit : temettü verimi ile enflasyon ve mevduat faizini kıyaslayanlar damlar yazacaktım aslında ki çoktan damladı. bunlar bu konudaki en cahil kesimi oluşturuyor. başlıkta ve daha bir sürü farklı platformda açıklaması var. bir daha yazamayacağım.
  • öncelikle şu ''olmaz'' ''dolar bazında'' vb diyenlere çok kısa bir not girelim. aslında değmez, zira olduranlar, oldurmuş olanlar götüyle gülüyor yazılanlara.

    2020 martına gidelim. ismen 3.20 tl (hemen akabinde temettü verdiği için düşülmüş fiyat) usd kuru ise 6.50 tl civarında. 1000 lot ismen aldık 3200 tl ödedik. aynı tarihte dolara iman edenler de 492 usd aldılar 3200 tl ile .

    günümüze geldik 492 usd şu an 11.20 den : 5514 tl ediyor. evet doların ekstrem ve distopik bir şekilde yükselmiş şu ortamında bunu ediyor.

    temettücü arkadaşa gelelim. mart 2021 de 0.85 tl net temettü karşılığı 850 tl temettümüzü aldık. ve bu parayla da kabaca 16 tl den 53 tane daha ismen hissesi ekledik. neden? çünkü usd ci vatandaş da içeriden para çekmedi.

    günümüze geldik. usd ci arkadaşın hala 492 doları var ve 5514 tl karşılığı.
    temettücü arkadaşın 1053 lot hissesi var ve 19.10 fiyattan 20112 tl ediyor.

    ne oldu? çok sevdiğiniz slogan ''dolar bazında'' 4 e katladı mı? temettü felsefesinin sermaye büyütmek olmadığına falan girmeyip anladıkları dilden konuşuyorum. usd nin nereye gideceği üzerinde bir kontrolünüz yok ama düşmüş hisse fiyatlarında istediğin hisseyi alma üzerinde tam iraden var. endeks alıp satmadığın gibi herhangi bir t anında alacağın hisse şansına ne gelirse değil senin seçtiğin oluyor.

    bu noktadan sonra başlığın asıl takipçileri yani ''götüyle gülenler'' için bir iki yöntemden bahsedelim.

    statik olarak al bekle yaptığınız hisselerde dururken biraz daha proaktif bir yaklaşım olarak, belli miktarda bir fon dinamik olarak kullanılabilir. örneğin 20 bin tl ayırdık bu fon için ve ikiye böldük. 10 bin tl ile elimizde zaten bulunan, günlük / haftalık hareketlerini zaten takip ettiğimiz temettü hisselerinden düşük seviyelerden aldık.

    hisse 10 tl olsun 10 bin tl den 1000 tane aldık. sonra fiyatı atıyorum 10.20 ye gelince 10 bin liramızı geri alacak şekilde bunları sattık. 10 bin / 10.20 = 980 adet hisseyi sattık ve 20 tane hisseyi bedavaya getirdik. böylece fonu bağlamamış olduk ve sonraki hamle için kullanıma hazır tuttuk. fonu ikiye bölme sebebi de 10 tl den aldığımız hisse daha da aşağı gider ve uzun süre bekletirse diğer kısmını kullanabilmek. ha aldık ve piyasa bozuldu. zaten uygun fiyatta olan ve portföyümüzde olan temettü hisselerine ekleme yapmış olduk. daha uygun seviyelerden daha çok lot arttırma imkanı olduğu için sevindik.

    neyse uzun oldu kalanı keyfim yerinde olursa sonraya.
  • çok soru gelmesine rağmen burada bize neden olmayacağına dair 'müthiş'' bilgiler veren beyin kıtları yüzünden yazasım gelmiyor. neyse onlara geliriz.

    bu yatırım tarzında hep duyduğunuz ''uzun vade'' kavramına gelelim. yatırımcının aklında uzun vade denince ''illa ki uzun vadede bir şekilde artar'' düşüncesinden dolayı uzun vade söyleniyor gibi bir algı oluşuyor. aslında borsaların tarihi süreci incelendiğinde bu da doğru ama odak bu değil. peki ne? bileşik getiri !

    “bileşik getiri dünyanın sekizinci harikasıdır. onu anlayan kazanır, anlamayan bedelini öder.” einstein. hemen örnekleyelim:

    tanesi 10 tl den, %10 temettü verimi ile 100 adet hisse alalım. hisse fiyatının değişmediğini ve şirketin karının da artmadığını varsayalım.

    1000 tl lik hisse 100 tl temettü verir ve onunla da hisse alırsan seneye

    110 hisse ve 110 tl temettü
    121 hisse ve 121 tl temettü
    133 hisse ve 133 tl temettü
    146 hisse ve 146 tl temettü
    160 hisse ve 160 tl temettü
    176 hisse ve 176 tl temettü
    194 hisse ve 194 tl temettü
    214 hisse ve 214 tl temettü alırsın

    böylece ne oldu? hiç ilave para koymadan 8 senede hisse miktarın ve alacağın temettü 2 katından fazlasına çıktı. bileşik getiri sayesinde. o yüzden temettü yatırımında birkaç temettü almadan kısa vade düşünürseniz ''hisse fiyatı temettü kadar düşüyor değişen bir şey olmuyor'' diyen angutların haklı olduğunu düşünebilirsiniz. aynen kanka hisse fiyatı temettü ile düşe düşe 10 sene sonra sıfır olacak, bekle o zaman alırsın :))

    tabii ki şirketin karı ve dolayısı ile temettüsü artacaktır. bu durumda hem aldığın temettü hem hisselerinin ederi daha fazla olacaktır. eğer hisse çarpanları yani f/k yukarı giderse sermaye kazancın artacak, aşağı yönde giderse aldığın temettü ile alabileceğin hisse sayısı artacaktır. uzun vadede her türlü kardasın. ama düzenli temettü dağıtan şirketler zaten daha stabil bir f/k bandında gezerler. karının çoğunluğunu düzenli dağıtan şirketlerin 2li f/k da fiyatlandığını pek göremezsiniz anormal kriz durumları dışında. görüldüğünde de fırsatı görenler tarafından hemen yükseltilir.

    getiri türlerini ve beklentilerini karıştırmamak lazım. kısaca özetlersek :

    sermaye kazancı: aldığımız hisselerin/varlıklarının fiyatının artmasından dolayı oluşan kazanç

    kar geliri: hisse senetlerini trade ederek (al-sat yaparak) elde edilen kazanç

    temettü geliri: hisse senetlerini elde tuttuğunuz sürece fiyatından bağımsız aldığınız gelir.

    bu yatırım tarzında asıl amaç bu 3.sünü büyütmek olsa da , diğerlerini de elde etmek mümkün.

    endeksin herhangi bir noktasını alıp sonra buraya gelip ''yarrak* bazında şu kadar ekside, kürek bazında bu kadar geride kalmış'' diye ahkam kesenlere bakmayın. kimse endeks alıp satmıyor. ayrıca o endeks değerinden temettülerin düşüldüğünden de haberi yok. 5 yıllık endeks değerini kıyaslarken arada cebe giren temettülerin o endeksten düşüldüğünden haberi yok kekonun. uygun alım aralıklarında almak gibi bir özgürlüğümüz var. tepeden almak zorunda değiliz.

    endeks 1500 olsun hissemiz de 20 tl. oradan aldık.
    sonra hissemiz 25 e çıktı. endeks de 2000 e. elimizdekilerin bir kısmını sattık.
    sonra hisse 15 e düştü. endeks de 1250 ye mesela. sattıklarımızı fazlasıyla geri koyduk.
    sonra bu kekonun referans aldığı tarihte hissemiz yine 20 ye geldi endeks de 1500 e.

    kekomuz gelip burada ''son x zamanda yerinde sayan borsa'' derken biz ya hisse sayımızı maliyetsiz arttırdık, veya hisse sayımız sabitken cebe para attık. bunun binlerce örneğini gösterebilirim de üşeniyorum şu an. hatta #130269085 bu entry sonunda bahsetmişim benzeri yöntemden.

    neyse uzun oldu yine. birazdan gelip ''hisse fiyatı temettü kadar düşüyor, bence çok mantıksız'' veya ''türk borsasında olmaz'' diyerek ilgi çekmeye çalışacak kekolar doluşur:) argümanların hepsinin cevabı başlıkta zaten var. bu başlık ilgi çekmek için pek uygun değil. karı kız pek uğramaz, uğrayan da aklı başında, sizin ilgi çekme çabanızı soytarılık olarak gören, buraya bilgilenmeye gelenler.

    bir gün bu ülkenin yatırım iklimi ve ekonomisi düzeldiğinde, doların olağandışı hareketleri dengelendiğinde, şimdiki gibi anormal mantık dışı hareketlere bahis oynama çağı geçtiğinde -ki o günler illa ki gelecek- o zaman %2 temettü verimi 20 f/k dan hisse almak için sıraya gireceksiniz. bu yatırım tarzı tek seçenek olacak ama tren de kaçmış olacak. ben treni kendime göre geç, ama çoğunluğa göre erken yakalamış olmanın , çok çok küçük sermaye ekleyerek şu anda bile nitelikli yatırımcı tanımının bir hayli üstüne çıkmış biri olarak, o gün temettüleri yeme aşamasına çoktan geçmiş olacağım :)

    herkese bol kazançlar.

    öncesi için (bkz: temettü emekliliği/@uzakyol kaptani)
1687 entry daha
hesabın var mı? giriş yap