115 entry daha
  • temel analizin hissenin gelecek fiyatını tahmin etmek için değil, şirketin ucuz/pahalı olup olmadığını saptamak ve gelecek kar/temettülerini tahmin etmek için kullanıldığı yatırım tarzı.

    öncelikle (bkz: temettü emekliliği /@uzakyol kaptani)

    daha önce gelir tablosu incelemeye kadar geldiğimiz temel analize devam edelim. temel analiz ile ilgili işimize yarayacak bazı kavramları inceledik ve bazı karmaşık gözüken kavramların aslında çok da karmaşık olmadığını veya çok da işimize yaramayacağını söylemiştik. finansal tablolardan en çok işimize yarayacak gelir (kar/zarar) tablosu nedir? şirketin tüm gelir ve giderlerinin gösterildiği tablodur. genelde bilanço ile karıştırılır. bilanço daha önce de dediğimiz gibi şirketin tüm varlıklarını ve bu varlıkların nasıl edinildiğini gösterir.
    gelir tablosunda neler var? banka veya finans şirketlerinde farklı olsa da kafa karıştırmamak için normal bir sanayi şirketini inceleyelim.

    satışlar: bildiğimiz hasılat veya ciro.
    satışların maliyeti: satış arttıkça artan dinamik maliyet. bir nevi "bize gelişi"
    brüt kar : yukarıdaki iki rakamın farkı.

    100 liralık mal sattık. bize "gelişi" * 60 tl
    brüt karımız oldu 40 tl. peki bitti mi? hayır. devam edelim.

    pazarlama, dağıtım giderleri : tvlerde gördüğünüz reklamların da bir bedeli var.
    genel yönetim giderleri: satış miktarından büyük ölçüde bağımsız olan giderler. personel ücreti vs gibi.
    ar ge giderleri : şirketin arge faaliyetleri (yeni ürün vs geliştirme) için harcadığı para

    evet bunları da düştük. ne vardı elimizde: 40 tl. 5tl pazarlama 10 tl genel yönetim. 2 tl de arge harcaması olsun. 17 tl de bundan düştük.
    kaldı 23 ve evet faaliyet karına ulaştık. şirketin düzenli edebileceği kar olması açısından önemli bir data.

    devam ediyoruz:

    finansal gelirler : şirketin mevduat , kur farkı vs den gelirleri.
    finansal giderler: şirketin kredi , kur farkı hedge etme vs için giderleri

    bu ikisinin dengesi pozitif ise finansal gelir yazar. değilse gider. hadi burada 3 tl de ona gitsin = 20 tl nereye ulaştık? vergi öncesi kara.

    şimdi eğer sektörel veya dönemsel bir vergi ertelemesi , teşviği yoksa kurumlar vergisi olarak kesilecek vergiyi de 4 tl düşerek en sonunda net kara ulaşırız. = 16 tl.

    buraya bir parantez açalım ve gelir tablosunda bazı ara kalemler (yatırım faaliyetlerinden gelirler vs) olduğunu belirtelim. ama kafa karıştırmamak için ana şemanın bu olduğunu bilmek yeterli.

    eveet özetle :

    100 tl mal sattık. üretim maliyeti 60 tl idi böylece = 40 tl brüt kar elde ettik
    toplam 17 lira pazarlama, arge ve yönetim giderinden sonra = 23 tl faaliyet karımız oldu
    3 tl finansal giderden sonra = 20 tl vergi öncesi kar
    ve 4 tl vergiden sonra = 16 tl net kara ulaştık.

    aslolan tüm data burada. bu kadarcık bilgiden ihtiyacımız olan veya olmayan yüzlerce çıkarım, analiz üretebiliriz. ve tahminlerimizi de mantıklı bir düzleme oturtabiliriz. tahmin derken hisse fiyatı tahmini değil. yıl sonu karı, dağıtılacak temettü. şirketin işlerinin nasıl gideceği vs.

    peki nasıl?

    öncelikle faaliyet karının ve net karın düzenli artışı en önemli unsur. aslına bakarsanız bu ikisi arttığı sürece her şey yolunda demektir çoğunlukla. ancak mesela net karın azalması belki de yatırım faaliyetlerinden dolayı da olabilir. her zaman olumsuz değildir. birkaç örnekle bakalım:

    öncelikle karşılaştırma için bence bir önceki çeyrek değil, geçen yılın aynı dönemi veya çeyreği seçilmelidir. çünkü az ya da çok tüm şirketler mevsimsellik gösterir.

    brüt kar marjı : yukarıda belirttiğimiz brüt karın tüm satışlara oranıdır. örneğimizde 40/100 : %40 dır.

    şirketin brüt kar marjı sabit iken satışları artmışsa sıradan bir büyüme var demektir. şirket maliyetleri aynı oranda fiyatına yansıtabiliyor demektir.

    şirketin hem satışları artmış hem de brüt kar marjı artmışsa, ki çok olumludur, şirket bir yandan maliyetleri kısarken bir yandan satışlarını arttırmış olabilir. veya maliyet sabitken keyfi şekilde talepten dolayı fiyatlarını arttırmış ve daha çok para kazanmış olabilir.

    satışlar sabit, marj yükselmişse, şirket maliyetlerini kısmış, daha verimli kullanmış veya daha katma değerli ürünler çıkarmış olabilir.

    satışlar artmış ama marj düşmüş ise şirket "damping" yapmış, pazar payını arttırmak adına marjdan fedakarlık etmiş olabilir.

    satış sabit marj düşmüş ise, pazar payını korumak adına daha az kara razı olmuş olabilir.

    veya satışlar düşmesine rağmen marj da düşüyorsa bu iyi bir şey değildir. 5 liraya aldığın malı 10 liradan satarken 100 tane satarken, aynı malı yine 5 liraya alıp 7 liraya satarken yine 100 tane satıyorsan sıkıntı var demektir. (satışlar kalemi toplam tutarı belirtir) bilanço dipnotlarında her kalemin detayları vardır.

    gördüğünüz üzere bir brüt marj rakamından bir ton "analiz" yaptık.

    faaliyet kar marjı : faaliyet karının toplam satışlara oranı. örneğimizde 23 /100 = %23. misal şirket brüt kar marjını korumuş ve satışları arttırmış ama nasıl? agresif reklam pazarlama ile olabilir. bu durumda brüt kardan faaliyet karına giderken, giderlerden "pazarlama giderleri" artmış olacak faaliyet karı ve marjı düşmüş olacaktır.

    net kar marjı: net kar/ ciro şeklinde bulunur, örneğimizde 16/ 100 = %16 dır.

    faaliyet karı yükseliyorken net kar düşüyorsa, şirket finansal giderler kısmında eksidedir demektir. finansal giderler eğer yatırım harcamaları nedeniyle oluşmuşsa bu olumsuz olmayabilir. şirket büyüyordur ve bunun finansmanını dışarıdan faiz yüküne girerek karşılıyor demektir. bu durumda temettü dağıtmaması olasıdır ve dahası daha makuldur. ama eğer bu finansal gider, kur farkı gideri veya işletme sermayesi , nakit akışı eksikliğinden oluşuyorsa yönetim zaafiyeti oluşmuş demektir. veya şirketin yapısı gereği kur olarak terste kalmıştır.

    faaliyet karı sabit veya azalıyorken net kar artıyorsa, ya bir seferlik varlık satışı vb olmuştur veya finansal olarak kur farkı geliri yazmıştır. bu durumda temkinli olmak lazımdır. sürekliliği olmayan bu gelirler yanıltıcı olabilir. ama aynı zamanda yönetimsel başarı gibi de algılanabilir.

    mesela sanırım geçen sene pınar süt veya petun bilanço açıklamış ve net kar rakamı düşmüştü. finansal tablo veya temel analiz cahili sözlük ahalisi de "boykotumuz etkili oldu" diye zafer çığlıkları atmıştı. oysa ki boykotla hedeflenen satışların düşürülmesi idi. ancak şirket aksine satışları baya bir arttırmış ancak finansal giderler nedeni ile net kar rakamı düşmüştü. boykotla alakası bile yoktu yani. benzer bir durum sanırım migrosta da oldu geçen. bilançoyu incelemedim ama pandemi dönemindeki yatırım harcamaları (yeni şubeler, sanal market yatırımı vs) nedeniyle zarar gözüküyordu. işte bunlar hep temel analiz.
    (bkz: #74733795)

    yukarıda gelir tablosunda gördüğümüz sayıları , ihtiyacınıza göre yorumlayabilir ve böylece mesela şirketin kar ivmesindeki artıştan sonraki çeyreklerdeki olası karı az çok tahmin edebilir, böylece dağıtacağı temettü miktarını kestirebilirsiniz. ben şahsen son 5 yıldaki temettü dağıtım oranı ortalamasını kullanıyorum. böylelikle mevcut fiyatın yeni alımlar için uygun olup olmadığına karar verebilirsiniz. veya mevcut fiyatların bu finansal sonuçlara göre ''pahalı'' olduğuna hükmedebilir ve kısmi veya tamamen satış yapabilirsiniz. ama hisse fiyatının ne yöne gideceği konusunda çok da işinize yaramaz. neden? çünkü finansal sonuçlar piyasa kapalıyken açıklanır. ve sizle beraber binlerce kişi o sonuçları görür. ertesi sabah da fiyatlaması ona göre yapılır. ha şirket iyi bilanço açıkladığı halde ertesi sabah fiyatı düşedebilir. çünkü beklenti fiyatların içindedir mesela. ayrıca temel analize daha derin girmek isteyenler, finansal sonuçlar açıklanmadan önce bazı şirketlerin açıklanan satış rakamlarını (misal otomotiv firmaları aylık satış adetlerini açıklar) falan inceleyerek gelecek bilançoyu da kestirebilir. ama daha önce de dediğim gibi, ilk alım için uygun f/k , düzenli kar ve düzenli temettü önemlidir. sonrasında ise faaliyet karı ve net kar en önemli göstergedir. bu rakamlardan yapabileceğiniz yorum analizin bir sınırı yoktur.

    şirketlere gönül bağı kurmamak gerekir. işlerin bozulduğu ve bu bozulmanın kalıcı olduğu görüldüğünde veya aksine şirketin karının çok ötesinde mantıksız fiyatlara çıktığı görüldüğünde kısmi veya tamamen satışlarla vedalaşılmalıdır. daha 15 gün kadar önce yazdığım üzere crdfa'nın mantıksız fiyatlara çıktığını ve vedalaştığımı yazmıştım. 8 lerden önce 4 lere geldi şimdi 5 e geldi. asansör gibi oyuncak ettiler hisseyi. umrumda mı? hayır. çünkü 8 li fiyatlar çılgın fiyatlardı ve fırsatı kaçırmadım mesela.

    piyasa hisselere her zaman makul fiyat biçmez. aksine çoğu zaman mantıksız fiyat biçer. ama zaten bu mantıksızlık olmasaydı para kazanamazdık. yukarıdaki şekilde analizini yaptığımız bir temettü şirketi global şartlar nedeni ile çok düşük fiyattan fiyatlanıyorsa bu bir alım fırsatıdır. veya yine global/ulusal bir coşku ile 30 f/k lara çıkmış ise bu da satış fırsatıdır. temettü yatırımı veya uzun vadeli yatırım asla ve kat'a ''al yat ve ne olursa olsun satma'' demek değildir. aksine yılda 4 kez yarımşar saat ayırarak tablolara bakmak ve ara sıra fiyatlara göz gezdirerek bahsedilen mantıksız fiyatların oluşup olmadığını kontrol etmek ve sıradışı bir haber akışı olup olmadığını takip etmek gerekir.
    özetle temel analiz hisse fiyatını tahmin etmek üzere bir müneccimlik tool'u değildir. teknik analiz de öyle. teknik analizin neden masal olduğuna girmeye hiç niyetim yok.

    yine haddinden uzun bir entry olmuş. o yüzden makul fiyattan alınan ve işleri bozulmayan bir temettü hissesinin aşağı yönlü neden çok da oyuncak olamayacağı ve temettü portföyü desteği ile trade veya daha doğru tabir ile hisse azaltım çoğaltım başka yazılara kalsın.

    dipnot: sanki adamın/kadının çalışanıymışım gibi lakayıt bir üslupla selamsız sabahsız ''hangi hisseleri önerirsin'' tarzı mesajlara cevap vermeyi bırakalı çok oluyor. veya soruyu sorarken nezaketten kırılıp da 1 paragraf cevap yazınca teşekkür bile etmeyen dallamalardan (ve dallamanın kadın karşılığı neyse) bıktığım için , uzun süredir beni takip ettiğini bildiğim, önceden fikir alışverişinde bulunduğum veya bu konularda görüşlerine önem verdiğim, tarzından hödük olmadığını anlayabildiğim kişiler dışında pek dönüş yapmıyorum. kimsenin teşekkürüne ihtiyacım yok ama enayi hissetmeye de ihtiyacım yok. adam soru soruyor 3 paragraf detaylı anlatıyorum bir tşk bile yazmıyor ama sonra sözlükte nezaket, ahlak, medeniyet dersi veriyor.. bunların sayısı o kadar çok ki inanamazsınız.

    bir de soru falan sormadan sadece yazılanlar için teşekkür eden, eline sağlık diyen grup var ki canımsınız* zaten sizlerin hatrına yazıyorum.
1979 entry daha
hesabın var mı? giriş yap