*

  • cocukluk kahramanimdir, kerbaladan beterdir basina gelenler, yillardir atamadim icimden bu hüznü.
  • moğol seferlerine karşı son askerine kadar romanlara yaraşır bir direniş sergilemiş olan sabık hocend melikidir. cüveyni, tarih-i cihanguşa'da onun için: "öyle bir kahramandı ki zaloğlu rüstem onun zamanında yaşasaydı ancak temür melik'in atının eğerini taşıyabilirdi" diye yazmıştır ve adım adım anlatmıştır direnişinin hikayesini.

    moğol ordusu, fenaket'i kırmış geçirmiş kasırga gibi hocend üzerine geliyor. temür melik seçkin bin kadar savaşçısıyla daha önce ceyhun nehrindeki bir adada yaptırdığı kaleye sığınıyor, direnmeye kararlı. moğol askeri adada bulunan kalenin önüne gelince, ok ve mancınığın menzili dışında kaldığı için orayı kolayca alamayacaklarını anlayarak önce hocend’den alıp getirdikleri gençleri oraya sürüyorlar, bu arada başta otrar, buhara ve semerkand olmak üzere fethettikleri yerlerden de yardım getiriyorlar. bu şekilde orada elli bin devşirme ile yirmi bin moğol askeri toplanıyor. bunları takım ve bölüklere ayırıp içinde türk olmayan her takımın başına bir moğol koyup devşirmeler yaya moğollar da atlı olarak üç fersah uzaklıktaki bir dağdan taş taşıyıp ceyhun’a döküyorlar.

    temür melik, 12 tekne yaptırmış. tekneler, içi sirke ve toprak karışımı bir macunla sıvanmış olan keçe ile kaplanmış ve keçenin muhtelif yerlerine de delikler açılmış. her sabah bu teknelerin altısı bir tarafa, diğer altısı da başka tarafa gidiyor, içindeki askerlerle karşı taraf arasında zorlu muharebeler yapılıyor. yapılış özelliğinden dolayı onlara ok geçmiyor, suya döktükleri petrolün alevleri etki etmiyorgece baskınları için de işe yarıyor. moğollar, tekneleri ortadan kaldırmak için çok uğraşıyorlar ancak bir sonuç alamıyorlar.

    attıkları oklar ve mancınıklar da hedefine ulaşmıyor, cebren alamıyorlar. ancak açlık kaleyi sarmış, erzak sıkıntısı var. bakıyor temür melik durum çetin hava kararınca kadın, erkek, çocuk herkesi, eşyasıyla birlikte kaçmak için hazırlanmış olan 70 adet tekneye bindiriyor. adamlarıyla ayrı bir tekneye yerleşmiş olan temür melik’le nehre açılıp son sürat ilerliyorlar. onlar nehirde yol alırken moğol askerleri de sahilden yürüyüp onları takip ediyorlar, ara sıra iki taraf arasında çarpışma oluyor, temür melik zayıf gördüğü noktalara doğru teknesini sürüphedefini şaşırmayan oklarıyla düşmanı uzakta tutarken teknedekilere süratlerini en yüksek seviyeye çıkarmalarını emrediyor muazzam bir müsademe...

    bu şekilde fenaket’e kadar varıyorlar. orada moğolların, teknelerin geçişini önlemek için suyun üzerine karşıdan karşıya çektikleri zincirle karşılaşıyorlar, ancak temür melik kırıp geçiyor zincileri. tekneler yollarına devam ederek cend ve barçlug bölgesine ulaşmadan, moğol kumandanlarından uluş idi’nin sahilin her iki yakasını tuttuğunu öğrenen temür melik, barcılıg kent’e varınca gerekli eşyayı yanına alıp, yakınlarıyla birlikte rüzgârın önündeki ateş gibi son sürat oradan uzaklaşıyor.

    moğol askerleri temür melik'in peşine düşüyorlar. temür melik, ara sıra yük taşıyan ekibin uzaklaşmasını sağlamak için geri dönüyor, moğol askerlerini oyalıyor ve tekrar önde gidenlere yetişiyor. bu şekilde vur-kaç yaparak birkaç gün yol alan temür melik, adamlarının çoğunu kaybetmiş, buna karşılık moğol askerlerinin sayısı gittikçe artıyor. temür melik, yanında çok az adamı kalmış olmasına rağmen kararlı bir şekilde savaşıyor, teslim olmuyor. sonunda yanındaki birkaç kişi de öldürülüyor, biri kırık üç okla bir yaydan başka bir şeyi de kalmıyor. peşinden gelen üç moğol askerinden birine attığı kırık okla onun gözünü kör edip diğerlerine de, “yanımda sizin sayınız kadar okum var. size değil, okları kaybetmeme acırım. sizin yapacağınız en iyi iş, geri dönüp canınızı kurtarmaktır”, deyince moğollar geri dönüyorlar temür melik de harezm’e geliyor. temür melik, harezm’de asker toplayıp barcılıg kent’e yürüyüporanın moğollar tarafından tayin edilmiş olan şahne’sini öldürüp tekrar harezm’e dönüyor. harezm’i emniyetli bulmadığı için sultan’ın (harezmşahlar) hizmetine girmeye karar veriyor. ona şehristan yolunda katılıyor ancak "kader" işte yine bir başarı sağlayamayıp ta suriye'ye kaçıp bir derviş hayatı yaşamaya başlıyor.

    yıllar sonra memleketine geri dönüyor ancak kim olduğu anlaşılmasın diye mezarlıklarda yatıp kalkıyor ve galiba ya bölgedeki moğol şıhnesiyle ya da oğluyla görüşmeye giderken (tam hatırlayamadım) evvelce okuyla vurduğu moğol askerlerinden birisi kendini tanıyıp öldürüyor.
  • son harzemşah sultanı alaaddin muhammed'in en meşhur komutanı ve oğlu celaleddin'in en güvendiği arkadaşı.her zaman doğruyu ve inandığını söylemesi ve yiğitliği ile meşhurdur.cengiz'in ünlü komutanı kurt cebe'nin hayatını kurtardığı rivayet edilir.
  • ünlü bir harezm kumandanı. celaleddin harzemşah'ın saflarında ve maiyetinde bulunup, moğollara karşı yapılan irili ufaklı bir çok savaşı kumanda edip, birçoklarında da muzaffer olmuştur.
  • "bu adam, harezmli kumandanlardandı. siriderya üzerinde ve hucent yakınlarında bir kale yaptırmıştı. ilk çarpışmalardan ve kutbuddin mehmed’in beceriksizliğiyle savaşın ters sonuçlanacağı anlaşıldıktan sonra topu topu bin kişiyle o kaleye kapanmıştı. cebe, bu kaleyi almak için günlerce uğraştı ama uzaktan bakmaktan başka bir sonuç elde edemedi. demir melik’in üstü örtülü ve mazgallı on iki gemisi vardı. her gün bu gemilerle kaleden çıkıyor, kıyıda ordu kuran cebe’yi ok yağmuruna tutuyordu. nihayet cebe, elli bin adam topladı. kale istikametinde nehri taşla, çamurla doldurtmaya başladı. demir melik bunu görünce sonunu sezdi, hazinesini ve bin yiğidini gemilere bindirdi, geceleyin nehirden aşağı inmeye başladı. cebe ve askerleri onu kıyıdan takip ediyor, gemilere yaklaşınca ok çarpışması yapıyorlardı.

    demir melik, nehrin bir noktasında kalın bir zincirle karşılaştı, kendi eliyle ve baltayla bu zinciri kesti, gemilerine gene yol açtı ama cebe, insafsız bir ısrarla ardında izini bırakmıyordu. bunun üzerine demir melik sahile çıktı, yiğitleriyle çöle girdi. cebe, gene ardındaydı. sık sık çatışıyor ve çarpışıyorlardı. bir gün geldi ki demir melik’in bütün arkadaşları öldü, kendisi tek başına kaldı. bu durumda gene tutulmadı hatta cebe ordusundan üç nefer kendisini son defa sıkıştırdıklarında, üç oku vardı ve bunların biri demirsizdi. demir melik, o demirsiz okla kendine yaklaşan üç neferden birini öldürdü, öbürlerini kaçırdı. cengiz, bütün harezm’i, horasan’ı ve daha birçok yeri aldıktan sonra bile demir melik ayakta, fırsat buldukça çete savaşı yapıyordu. işte bütün türkeli’nin, çin ve iran’ın, hatta bütün asya’nın yüzyıllarca onun adını destan olarak anması, bu efsanevi yiğitliği yüzündendir."

    mehmet turhan tan, cengiz han
hesabın var mı? giriş yap