tirşe

• (bkz: tirşemek)
• ak deri anlamına da gelir.. ayrıca (bkz: velin)
• üzerinde yazı yazılabilecek hale getirilmiş hayvan derisi. tirşe fransızca kökenli parşömen karşılığı olarak da kullanılırsa da bir çeşit kağıt olan parşömenle tirşe bütün bütün farklıdırlar.
  mısırlılar'ın nil bataklıklarında yetişen bir çeşit kamıştan hazırladıkları değerli papirüsler ancak din adamlarının kullanımına özeldi, bunların tapınaklar dışına çıkarılmaları da yasaktı. dolayısıyla tirşe üretimi gelişme göstermiştir.
  zaman içinde değişikliğe uğrayan üretim teknikleriyle hazırlanan tirşe'nin yapımında en çok dana, keçi, koyun, ceylan derileri kullanılırdı.
• (tirşe) mavi ve yesil arasi bir renk
• fr: glauque
• bülent ortaçgil'in kelime dağarcığıma kazandırdığı muhteşem tınılı bir kelime:
  
  "yavruağzı bir yuvarlak var ortada
  çiçeğe benziyor ebruli
  tirşe bir telâş var şu köşede
  uçuk mavilerin arasında^*"
  
  üstâdın bütün bu renklere yepyeni hayatlar vermesi bir yana, kendinizi sürekli olarak şu tamlamayı tekrarlarken bulursunuz: tirşe bir telâş.. tirşe bir telâş.. tirşe bir telâş.. tutku renkli, şarabî, kırmızılı aşk klişelerindense yürek titreten, çekingen, köşeye saklanmış, gayet kendi hâlinde, minnacık bir aşktır ortaçgil'inkisi. en güzelidir de anlayana..
• afyonkarahisar, kütahya gibi illerimizde, (genel olarak iç ege dolaylarında diyelim, ama belki başka yerlerde de ismi budur bilmiyorum) düğünde kına yakılırken gelinin başına örtülen, genelde kırmızı renkte olan (yeşilini de görmüşlüğüm var) pul işlemeli yazma.
• kullanımı çok kısıtlı olsa da ortaçgil 'in en sevilesi şarkılarının birinde kendisine küçücük bir rol bulmuşluğu vardır bunun...
  
  yavruağzı bir yuvarlak var ortada
  çiçeğe benziyor ebruli
  tirşe bir telaş var şu köşede
  uçuk mavilerin arasında
  
  şarkılar bir renktir çoğu zaman
  ben bir ressamım işte o zaman...
• gök rengine çalan yeşil.
• giydiğiniz kıyafet mavi ise yeşil olan, yeşil ise mavi olan böyle de anarşist bir göz rengi