• doksanlı yılların ortalarında bu okulda okumuş öğrencilerin bir ömür boyu anlatabilecekleri kadar kötü anı biriktirdikleri, nurculuk müessesesinin uç beyliklerinden biri.
    o yıllarda güzide sıfatına layık olabilmesi için, odasının içeride kapı kolu olmamasıyla ünlü müdür yardımcısından, derslerde biyoloji yerine bosnadaki din kardeşlerimizden bahseden biyolojiciden, cuma namazına gitmediğin için düşük not veren fizikçiden, kızlar yatakhanesine çıkmış olmanın kızlara tecavüz etmek anlamına geldiğini düşünen kimyacıdan, sınavda kutad gubilig yerine kutagu kubilig yazdığın için soruya söyle kocaman bir çarpı çizen edebiyatçıdan, sabah erkek yatakhanesini ayaklandırmanın en iyi yolunun ranzalara anahtarla vurmak olduğunu düşünen matematikçiden, öğrencilerine 'hayvanlar' diye seslenen coğrafyacıdan, bilgisayar laboratuvarının kapısını sadece fotoğraf çekileceği zamanlarda açan zihniyetten ve nefretlerini her fırsatta göstermekten zevk alan yomra gençliğinden kurtulması gerekiyordu. demek ki bütün bu koşullar yerine gelmiş ki artık trabzon yomra fen lisesi'de türkiyenin çağdaş eğitim yapan güzide okulları arasında yerini almış.
  • 2000 yılı haziranında eglencenin abartıldı ankara fen lisesi dogu karadeniz gezisinde 3 gece boyunca konakladıgımız yer. ögrencileriyle süper muhabbet ettigimiz , misafirperver ama konum ve küçüklük olarak hapisaneden beter okul.
  • müdürü zimmetine para geçirmekten gazetelere çıkıp hakkında 2 yıla kadar hapis istenen biriydi*. pansiyon hariç sevemedim okulumu hiç. evet bazı öğretmenleri çok iyiydi ama bazıları öğretmen bile değildi. gösterişte çok mükkemmel bir yer gibi gözükürdü. okula kayıt olurken her haftasonu köfte yemeye gidecez yok böyle yapacaz deniyordu. aralarımızda basket oynamamız kızılırdı. sosyal kelimesini hiç duymamışsanız size cennet gibi gelecektir. bir ağacı güzel yapan yapraklarıdır ve bence tyfl ağacının yaprakları öğrencileri ve bazı hocalarıdır. gerisi kütüktür..betondur..

    (bkz: #4412779)
  • müdürünün değişmesiyle gün geçtikçe daha iyiye gideceğini düşündüğüm, okulundan nefret edip pansiyonuna aşık olduğum, dayak yemediğim öğretmeni olmayan okul... ama gene de okuldan kaçmalarıyla, sodyum çalıp patlatmasıyla, mükemmel üç yılımı verdiğim müstesna eğitim yuvasi...
  • bilegi cikan ogrenciye tokalasma, yutkunurken bogazi aciyana yutkunmama egitimi veren mudur yardimcisi barindiran, kimya egitimi psikopat okuldur. yurt binasinin camiye uzakligi, okula uzakligindan daha azdir. hayatimin en guzel caglarini sacma sapan ust donemlerin nurculuk felsefelini elestirerek gecirmeme vebilkent universitesine girmeme vesile olmus okuldur. yurt kelimesinin anlaminin ogrenilecegi yegane yerdir. genelleme yaparsak. 96 girisliler sol goruslu, 97 girisliler tam anlami ile nur cemaati ile alakali, 98 girisliler ise tamamen kopuktur. sonraki donemleri gozleyemeden deli raporualip kactigim okul.
    (bkz: erkenden askerlik yapmak)
    (bkz: anne beni burdan alin)
  • bugün ankara başkent öğretmenler evinde mezunlar yemeği verilmiş ve bu başlangıcın devamının gelmesi temenni edilmiştir. 93 mezunlarından 2005 mezunlarına kadar geniş bir katılımı vardı. 100 küsürkişi sayısı başlangıç için hiçte kötü bir katılımcı sayısı değildi.
  • yılda 2 defa "iz" isimli kaliteli bir dergi çıkartıyorlar, maddi imkan olsa her ay çıkacak ama sanırım bir sayının basımı 5.000-6.000ytl yi buluyordu.
  • mezunlari birbiriyle o kadar kaynasmislardir ki, yillar sonra dahi hala daha enseye saplak, gote parmak vaziyeti suregelmektedir...
  • 3 sene yatılı kalıp çok şey görüp çok şey öğrendiğim lisemdir.
  • hocalarının bir kısmının dinci, diğer kısmının ise ateist olduğu; ancak dinci kısım daha yüksek yetkili görevlerde bulunduğu için onların borusunun öttüğü lisedir. bu entrynin girildiği dönemlerde ise okuldaki üst dönemler alt dönemleri sabah namazına kaldırmaktadırlar. hocalar, erkek öğrencilerden cuma namazına gitmeyenlerin çetelesini tutarak karnelerine düşük not vermektedirler.
hesabın var mı? giriş yap