tutkusuzluk

• tutkusuz olma durumu. eğilimsizlik, aşırı isteksizlik, ilgisizlik, ihtirassızlık...
• hayatın can damarından mahrum doğma hali. bir halsizlik durumu.
• biskremle kısmen yatıştırılabilecek durum...
• hic acikmamak, hic merak etmemek, hep bir farketmezlik hali, asik olmamak, aska inanmamak, terkedilince uzulmemek, tercih etmemek, gozlerin donuk donuk bakmasi, kahkaha atamamak, evin duvarlarini beyaza boyatmak, sanata kayitsiz olmak..
• yavan ve düz insanlarda görülür, başarısızlık ve mutsuzluk sebebidir. tutkusuz insan, ışıksız eve benzer, tutku hayatın tuzu, biberidir. sevgi bile tutkuyla birleşmeyince pek bir anlam ifade etmiyor.
• ampullüdür
• hiç tahammül edemiyorum böyle şeylere.
  
  insan hayatta bir şeyi iyi yapar, en azından daha iyi yapmaya çalışır. dünyanın en iyisini yapmak zorunda değildir ama yapmaya çalışır.
  
  mesela çaycılık yapan birisin diyelim. evet, bu çayı, şu demlemiş desinler. bir tarzın olsun, bir fark oluştur ya da oluşturmaya çabala. illa matematik, sanat veya edebiyat olmak zorunda da değil, bir konu olur, bir iş olur. nerede fark oluşturabileceğini bulmaya çalış.
  
  mesela müzakere etme yeteneğini geliştir, sunum yeteneğini geliştir, az bilinen bir dil öğren. yani urduca bilen biri arandığı zaman, akla sen gel. biri bir konuyu sunacaksa, bu arkadaş sunumlarda iyi, bu sunsun desinler.
  
  böyle tutkusuz herifler görüyorum. hayatında, hiç bir konuda ciddi anlamda çaba sarf etmemiş. ya şikayet ediyor, ya da parayı bir yerden temin edebilmişse vakit öldürüyor. halbuki geçen zaman hayatından gidiyor.
  
  diyeceksiniz ki, ölmeyecek miyiz ulan, nedir bu çaba. değil işte. öl o zaman, çünkü canlılık çabadır. canlılık tutkudur, arzudur, sevmektir ya da istemektir. canlılık histir olm, hissedemiyorsun, ölmüşsün, haberin yok.
  
  ne bileyim yaa, yine acımasızca konuştum. dönemsel olabiliyor böyle şeyler, insanız en nihayetinde. yine de bunu yaşam şekli haline getirenlere gıcığım. bana bir zararı yok tabi de, olsun gıcığım.
• hayata ihanet.