vocal trance
-
iki gün önce, bir stüdyonun içinde kendi kendime korkarak ıslık çalarken; birden içinde bulunduğum hal.
8 - 9 dakikalık track in üzerine neler dedim, ne sesler çıkardım; dinleyince inanamadım. paylaşmak için sabırsızım. -
(bkz: oceanlab)
-
-
son zamanlarda cikmis en güzel örneklerinden biri;
jonas hornblad & c-systems - still remember (c-systems vocal mix)
http://www.youtube.com/watch?v=twnq-wotmjk -
(bkz: kiss you)
-
hastası olduğum, orgazmik müzik türü. tanrısı oceanlab'tır.
yakın geçmişten şu an aklıma gelen en sevdiğim örnekleri için;
oceanlab - sirens of the sea albümü. (birkaç öne çıkan parça için; sirens of the sea, satellite, on a good day ve nazarımda albümün en sağlam çalışması lonely girl - gareth emery mix)
nic chagall - this moment (progressive mix) favori parçam
agnelli and nelson - shiver (john o'callaghan mix)
paul oakenfold - southern sun (tiesto mix)`
above and beyond - no one on earth (gabriel and dresden mix)
talla 2xlc - no in between (john o'callaghan mix)
john o'callaghan - find yourself
paul van dyke - castles in the sky
gareth emery - sanctuary (son gözdem)
eğer henüz keşfetmediyseniz, above and beyond'un haftalık radyo programı; trance around the world (http://trancearoundtheworld.com/)
elbet çok sevip dinlediğim ama şu an hatırlayamadığım parçalar vardır, arada eklemeler yaparım. -
kesinlikle tek tek şarkı olarak dinlenmemesi gerekiyor, kanımca...
çünkü böyle 3-4 dakikada cıstak cıstak koyalım geçelim türü bir müzik değil. onun da yanında sonuçta bu bir dj'in yeteneklerini tam olarak ortaya koyabildiği, mix yaptığı, geçişleri düzenlediği, kalabalığı, dinleyiciyi ruh halinden ruh haline sürüklediği, ecnebi deyişiyle shift ettiği bir tür.
bu açıdan ben post rock'a bile benzetiyorum. onun da en iyi örnekleri en az 6 dakika, en çok yarım saat olur mesela. *
bu sebeple, belli başlı şekillerde, böyle radio show falan olarak, dijital türde yayınlanan, bulunabilecek 50 dk ile 2,5 saat arası mixler vardır, bunları dinleyiniz, dinlettiriniz... -
-
ilahi gibi, böyle dua gibi filan.
çoğu insan ergenlik dönemininde rhcp ile rock'a giriş yapar uzun bir süre bu tarz ve türevlerini dinler. lise döneminde nickelbackdi coldplaydi metallicadan toola kadar hepsi gelir geçer. lise sonlarda radiohead, the doors furyası olur. rock etkisinin sonlarına doğru bir ara yeni yetmelere de sarar. bizim zamanımızda anberlin, daughtry filandı. şimdi nedir bilmiyorum. hatta her üç kişiden biri elektro gitara geçme heyecanı ile gitar çalmaya başlar. ama bu dönemde diğer müzik türlerine de açıktır. delikanlı gibi emeğe saygı der rap dinler, arabesk dinler. neyse, üniversitede elektronik müzikle tanışır. kanımca doğru yolu buluyordur artık. çünkü bunun sonu vocal trancea varır. armin van buuren, fragma, oceanlab peşi sıra gelir. her bir şarkıda lisede gece gündüz dinlediği gruplara küfürü basar. en azından ben bunların hepsini yaptım.
sonuç itibariyle vocal trance müziğin ruhani bir boyutudur.
(bkz: bir gün herkes vocal trance dinleyecek) -
(bkz: crash into reason/@daxy)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap